ŞÜKRÜ:
Şükrü ‹çhan’ın ismi Sikke-i Tasdik-i Gaybî’de Süleyman Rüştü’nün fıkrasında
geçmektedir. 2 Eylül 1966 yılında vefat etmiştir. Ayrıca ismi Kastamonu Lâhikası’nda bir
mektupta geçmektedir. Üstat iki çocu€unun vefatından üzüntü duydu€unu kendisine
bildirmiştir. Üstat Eskişehir hapsi öncesi on ay kadar Isparta’da Şükrü Efendinin evinde
kalmıştır. Üstatla ilgili rüyasında ona, “Senin o köşküne Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü
Vesselâm gelmiş” denilir. Şükrü Efendi kendi eviyle birlikte kardeşi Nuri Efendinin evini de
Risale-i Nur’un ders ve telifine vermiştir. Bu sırada insanları hayrette bırakan bir olay
gerçekleşir. Evin hemen yanındaki bina ateş alır. Bina yandı€ı halde, Şükrü Efendinin evine
birşey olmaz. Hattâ yanan binanın yanındaki ahşap odunlu€a dahi birşey olmaz.
-T-
TAHİRÎ:
(1900-1977): Said Nursî Hazretlerinin sadık, has ve yakın talebelerindendir. 1943
yılında Denizli, 1948’de Afyon cezaevinde Bediüzzaman’la birlikte hapsedildi. Risale-i Nur’un
yazılmasında, matbaalarda basılıp neşredilmesinde çok yo€un ve ciddî çalışmaları oldu.
Üstadına ve Risale-i Nur’a olan sadakatı sarsılmayan sebat ve azminden dolayı
Bediüzzaman Hazretlerinin dualarına ve övgüsüne mazhar oldu. 77 yaşında iken Hakkın
rahmetine kavuştu.
TAHSİN:
1917 senesinde Siirt’in Tillo nahiyesinde do€an Tahsin Aydın 1981 senesinde
Urfa’da vefat etti. Dedesi Peygamberimizin amcası Hz. Abbas’ın neslinden gelen ve aynı
zamanda ‹brahim Hakkı Hazretlerinin müridi olan Fakirullah Hazretleridir. Babası ise eski
Siirt mebusu Şeyh Nasreddin’in o€lu Şeyh Tevfik’tir. Tahsin Aydın, ailesi ve akrabaları 1938
senesinde do€u bölgelerinden sürgün edilip, Kastamonu’da mecburî ikameti tâbi
tutulduktan sonra Tahsin Aydın burada Bediüzzaman Hazretleriyle tanışmış ve onun
hizmetinde bulunmuştur.
TAHİR PAŞA:
Aslen Arnavut olan Tahir Paşa Eski ismi Pogoritza Potgoriça olan Titograt
şehrinde do€du. Hacı Ali Efendinin altı o€lundan biridir. Tahir Paşa yirmi dokuz yaşlarında
iken devlet hizmetine girdi. 1800’lü yılların sonu ile 2. Meşrutiyet yıllarında Musul, Van ve
Bitlis’te valilik yaptı. Özellikle Van’da uzun yıllar valilik görevinde kaldı. Vanda kaldı€ı
yıllarda guatr hastalı€ına yakalandı. Tahir Paşa hastalı€ından ve ihtiyarlı€ından dolayı
görevden ayrılmak istedi fakat kendisini çok seven ve takdir eden Abdülhamit buna izin
vermedi. Bu yüzden vazifesine bir müddet daha devam etti. Ancak hastalı€ının iyice
ilerlemesi üzerine, emekli oldu ve ‹stanbul’a döndü. Yaklaşık bundan bir sene sonrasında,
1913 senesinde Hakkın rahmetine kavuştu. Mezarı ‹stanbul’da Sahra-yı Cedit semtindedir.
Tahir Paşanın Bediüzzaman Hazretleriyle görüştü€ü yıllar Tahir Paşa’nın Van ve Bitlis’te
görev yaptı€ı yıllardır. O zamanlar Tahir Paşa altmış yaşlarında Bediüzzaman Hazretleri ise
25-30 yaşlarında bulunuyordu. Görüştükleri yıllarda Bediüzzaman Hazretlerinin ilmini,
faziletini ve dehasını tesbit ve takdir eden Tahir Paşanın Bediüzzaman Hazretleriyle ilgili
olarak, Sultan Abdülhamit Han’a yazdı€ı bir mektubu bulunmaktadır. Bu mektup ‹stanbul
Başvekalet Arşivinde Sultan II. Abdülhamit’e ait Yıldız evrakındadır. Ayrıca Bediüzzaman
Hazretlerinin Tahir Paşa ilgili hatıraları Bediüzzaman Hazretlerinin ye€eni Abdurrahmanın
yazdı€ı “Bediüzzaman’in Tarihçe-i Hayatı” isimli kitapta yer almaktadır.
TONUSLU HAŞMET HOCA:
Bakınız HOCA HAŞMET.
SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ | 461 |
Ş
AHIS
B
İLGİLERİ