olmuştur. Bediüzzaman Hazretleri Bursa için, “Bursa ve havalisini Barla ve Isparta gibi kabul
ediyorum” demiştir.
BİTLİS:
Bitlis, Doğu Anadolu bölgesinin yukarı Fırat ve yukarı Murat bölgelerinin sınırları
üzerinde, Doğu Anadolu'yu Güneydoğu Anadolu'ya bağlayan doğal geçit üzerinde bir vadi
kendi olarak kurulmuştur. Kuzeyde Ağrı (Patnos) ve Muş (Bulanık, Malazgirt), batıda Muş
(Hasköy, Korkut) ve Batman (Sason, Kozluk), güneyde Sirt (Baykan, Şirvan), doğuda ise Van
(Gevaş, Erciş) ile komşudur. Deniz seviyesinden yüksekliği 1553 metre olan Bitlis'in alanı
6707 km2'dir. Bu alan il sınırları içerisinde kalan Van Gölünün göl alanı ile birlikte toplam
8583 km2'ye ulaşmaktadır. Denizden uzak ve dağlık bir bölgede yer alan Bitlis ilinde sert
karasal iklim özellikleri görülür. Kışlar uzun, soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak-
tır. Van Gölü kıyısında gölün iklimi yumuşatması sonucu göl kıyı kesimi ile gölün etkisinden
uzak bölgelerde kısmi farklılıklar görülür. Kar seviyesinin ilde diğer bölgelere göre yüksek
olması ve yerde kalış süresinin uzunluğu kış sporları ve kış turizmi için önemli imkânlar sağ-
lar. Bu itibarla kayak sporu ilde başarılı ve yaygın olarak yapılan spor dalıdır. Ayrıca il sınır-
ları içindeki 215 km’lik Van Gölü kıyı şeridi ve üzerindeki kumsallar, kıyı turizmi açısından
ayrı bir doğal kaynak oluşturur.
BURDUR:
İlin tarihi M.Ö.7000 yıllarına inmektedir 1071 Malazgirt Meydan Muharebesin-
den sonra bölge; sırasıyla Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlıların hakimiyeti altına gir-
miştir. Batı Akdeniz, Ege ve Orta Anadolu Bölgeleri arasında iklim,jeolojik yapı bakımından
bir geçit alanı olan Burdur ili; tarihî hadiselerde de, bilhassa Pisidia, Roma ve Selçuklular dev-
rinde de bir geçit alanı olmuştur. Mevcut antik şehirler ve hanlar, daha çok yerleşimden zi-
yade, Ege kıyılarında bulunan Efes ve Bergama gibi büyük tarihî yerleşim yerleri ile, Side,
Aspendos gibi Batı Akdeniz sahilinde bulunan büyük ve tarihî yerleşim yerleri arasında ge-
rek savaşlar, gerek idarî yönden ve gerekse o zamanın sportif temasları yönünden de bir
geçit alanıdır. Selçuklular devrinde de ilin, bilhassa Bucak İlçesi civarı, Akdeniz’de bulunan
Alanya ve Antalya’nın, Konya ile bağlantısı bakımından bir geçit alanı olmuştur. Bundan do-
layıdır ki, Burdur ili; folklorunda, kültüründe, sosyal yaşantısında, hatta ekonomisinde oldu-
ğu gibi, bugün de önemli bir transit merkezidir. Batıdan, Orta Anadolu’dan, Akdeniz’e, hat-
ta Fethiye gibi güney Ege sahillerine giden bütün yollar Burdur ilinden geçer. Doğal ve tari-
hi zenginlikler, iklim, folklor, tarım, tabiat gibi turizm unsurları, Burdur’a bir çok bölgemiz-
den daha fazla avantaj sağlamaktadır. Türkiye turizminde önemli bir yeri olan Akdeniz, Ege
ve Orta Anadolu bölgeleri arasında tabiat güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve folklor olmak
üzere üç önemli turizm unsuru burayı bir turistik cazibe merkezi haline getirmektedir. Bur-
dur, Göller bölgesinin karakteristiğini en güzel şekilde aksettiren ilimizdir.
-C-
CEBEL-İ CUDÎ:
Dinler tarihi ve İslâm dini açısından önemli bir yerdir. Kur’ân-ı Kerim’de,
pek çok tarihçi ve yorumcunun eserlerinde Hazret-i Nuh’un gemisinin tufandan sonra Cudi
Dağına oturduğu belirtilmektedir. Fakat bu dağın hangi dağ olduğu hususunda farklı yorum-
lar bulunmaktadır. En çok üzerinde durulan dağlardan ikisi Doğu Anadolu Bölgesindeki Ağrı
Dağı ile Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Cudi Dağıdır. Ağrı Dağının çok sarp ve yaşamaya
elverişli olmaması buna karşılık Cudi Dağının geminin inmesi ve insanların barınması için el-
SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ | 467 |
Y
ER
B
İLGİLERİ