Sikke-i Tasdik-i Gaybi - page 236

(HAŞİYE 2)
p
án
æ«/
µ°s
ùdG p
?p
ò'
¡p
H o
¬n
Øn
ër
Jn
G @
(HAŞİYE 1)
o
¬n
æ«/
©o
j r
¿n
G *G n
OGn
Qn
G r
øn
ªn
a
İsm-i Azam bahsinde,
p
In
On
Óp
?r
dÉn
c
p
ó«/
÷r
G p
‘ o
¬n
d n
¿Én
c
@ o
In
OÉn
©s
°ùdG o
¬n
d r
ân
Mn
’ r
øn
e t
?o
µ
n
a
HAŞİYE 1:
Bu satırda Gavs’ın
Gk
ó«/
©n
°S o
¢û«/
©n
J
fıkrasındaki
r
ó«/
©n
°S
lâfzı,
o
¬n
æ«/
©o
j
dahi aynen,
án
æ«/
µ°n
S
yine aynen gösteriyorlar. Her birisi
Gk
ó«/
©n
°S
oluyor.
Demek, Gavs gibi, bu fıkra Said ile konuşuyor.
g
harfi beştir. Dördü
O
’dır. Biri
O
üstündeki tenvinden gelen vakıf için
elif’
e mukabildir.
HAŞİYE 2:
Cây-ı dikkattir ki, bu iki satır mana itibarıyla doğrudan doğru-
ya Risale-i Nur naşirine baktığı gibi, cifir ve ebcet hesabıyla yine bakıyor.
Çünkü
p
án
æ«/
µ°s
ùdG p
? p
ò'
¡p
H o
¬n
Øn
ër
Jn
G
cifir ve ebcet hesabıyla bin üç yüz kırk dokuz
tarihini gösteriyor ki, Risale-i Nur’un galibâne intişar ve tekemmül
tarihidir. İkinci satır,
p
I n
O n
Óp
?r
dÉn
c p
ó«p
÷r
G?p
a o
¬n
d n
¿Én
c @ o
I n
OÉn
©s
°ùdG o
¬n
d r
ân
Mn
’ r
øn
e t
?o
µ` n
a
yine
cifir ve ebcet hesabıyla bin üç yüz yirmi dokuz ediyor ki, Risale-i Nur
naşirinin hakikî mebde-i mücahedesi tarihidir. Yalnız bu
o
I n
OÉn
©s
°ùdn
G
ve
p
In
On
Óp
?r
dn
G
’deki iki
I
vakfa rast geldikleri için kaideten
g
sayılırlar.
Elhâsıl, bu iki satır üç cihet ile Risale-i Nur naşirine bakıyor.
Birincisi
: İsm-i Azamı tazammun eden altı ismin ona hediye edildiği-
ni ve onunla muhafaza edilmesi aynen vakıa olmuş ve olmaktadır.
İkincisi
:
o
¬n
æ«/
©o
j
cifirce Said,
p
án
æ«/
µ°s
ùdG
cifirce yine Said,
o
In
OÉn
©s
°ùdn
G
mana ve
lâfızca yine Said oluyor.
Üçüncüsü
: Evvelki satır Risale-i Nur’la mücahedenin bugününü, ikin-
ci satır mücahedenin mebdeini tamı tamına tarihiyle gösteriyor.
İşte bu iki satır, Risale-i Nur naşirinin yirmi senelik mücahedatının, bi-
ri mebdei, diğeri müntehasını göstermesi, elbette tesadüf olamaz. Bel-
ki mücahedenin makbuliyetine bir işaret-i gaybiyedir. Ve Hazret-i Ali’nin
(
RA
) bir sikke-i tasdikidir.
Süleyman Rüştü, Hüsrev
bahis:
üzerinde konuşulan mese-
le.
cây-ı dikkat:
dikkat edilecek nok-
ta.
cifir:
harflere verilen sayılarla söz-
den anlam çıkarma ilmi. ebcet.
ebcet:
Arab alfabesinin ilk tertibi
ve harflerinin taşıdığı sayı değerle-
rine dayanan hesap sistemince.
elhâsıl:
sonuç olarak.
elif: Arabca alfabedeki ilk harf.
fıkra:
bent, paragraf.
galibâne:
üstün gelmiş gibi,
galip gelmiş gibi.
Gavs:
yardımcı; Abdülkadir
Geylânî.
haşiye:
dipnot.
hakikî:
gerçek.
intişar:
yayılma.
İsm-i Azam:
Cenab-ı Hakkın
bin bir isminden en büyük ve
manaca diğer isimleri kuşat-
mış olanı.
işaret-i gaybiye:
gaypla ilgili
haber, gelecekle ilgili haber.
kaideten:
kurala uygun ola-
rak, kaide gereğince.
lâfız:
söz, kelime, ağızdan çı-
kan cümlece.
makbuliyet:
beğenilmişlik,
geçerlilik.
mebde:
başlangıç.
mebde-i mücahede:
uğraş-
ma, çaba, gayretin başlangıcı.
mukabil: karşılık, karşılığında.
mücahedat:
uğraşmalar, gay-
retler, çabalar.
mücahede:
uğraşma, çaba,
gayret.
münteha:
son, sonuç.
naşir:
neşreden, yayımlayan,
yayan.
rastgelme:
karşılaşma.
satır:
yan yana dizilmiş keli-
meler; yazı sırası.
sikke-i tasdiki:
tasdik sikkesi,
doğrulama mührü.
tazammun:
içine alma, içinde
bulundurma.
tekemmül:
olgun, mükem-
mel.
tenvin:
nunlama; iki üstün, iki
esre, iki ötre.
tesadüf:
tevafuk, rastgele.
vakıa:
olan, olmuş bir iş, olay.
vâkıf:
durak.
O
N
S
EKİZİNCİ
L
EM
A
| 236 | SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ
1...,226,227,228,229,230,231,232,233,234,235 237,238,239,240,241,242,243,244,245,246,...560
Powered by FlippingBook