Mesnevi-i Nuriye - page 432

İmam-ı Azam hakkındaki tutumunu aktarmasıyla da önemli bir vazife gördü. Şa’ranî, Mısır’dan Bağdat’a
gelen İmam-ı Şafii’nin ilk önce İmam-ı Azam’ın kabrini ziyaret ettiğini belirtti. İmam-ı Şafii sabah
namazlarında mutlaka Kunut Duasının okunması içtihadında bulunmuştu. Bağdat’ta ise sabah namazını
daha önce yaptığının aksine Kunut Duasız kıldırdı. Akabinde cemaat içinde fısıldaşma ve kendi
görüşünden vazgeçti şeklindeki söylentiler üzerine; “Hayır, görüşümden vazgeçmedim. İçtihadımı da
terk etmedim. Ancak şu ilerideki mezarda benim görüşüme zıt görüş ve içtihat sahibi Ebu Hanife
yatıyor. Onun görüşüne hürmet ve saygımdan dolayı onun içtihadıyla amel ederek kıldırdım sabah
namazını. Benim gibi düşünmese de o büyük insanın görüşüne olan hürmet ve saygım, beni böyle
davranmaya sevk etti” mealinde karşılık verdi. Risale-i Nur’da, evliyanın olağanüstü halleri ile ilgili
olarak anlatılan hâdiselerin inkâr edilmemesi ikazında bulunulmaktadır. İmam-ı Şa’ranî’nin Fütuhat-ı
Mekkiye adlı büyük eseri bir günde 2,5 kez mütalâa etmesi örnek olarak verilmektedir. Buna benzer
ve insanı tasdike yaklaştıran misallerin çok olduğu belirtilmektedir. Meselâ, rüyada bir saat zarfında
bir senenin geçmekte ve birçok işler görülmektedir. Şayet o saat içinde yapılan işler yerine Kur’ân
okunmuş olsa, hatim indirilebilir. Bu durumun evliya için, uyanıklık ve uyku hali arasında bir durum
olan “yakaza”da inkişaf ettiği belirtilmektedir. Meselenin ruhî bir mahiyet aldığı, ruhun da zamanla
sınırlı olmadığı ilave edilmektedir. Ayrıca, ruhu cismaniyetine üstün gelenlerin fiillerinin de sürat
kazandığına işaret edilmektedir Abdülvehhab Şa’ranî 1566 yılında Kahire’de vefat etti. Yakınına
gömüldüğü cami kendi adını taşımaktadır. Bir çok talebe yetiştirdiği gibi çok sayıda eser yazdı.
Mizanü’l-Kübra adlı eserinde dört mezhebin fıkıh ilmini bir araya topladı. Tabakatü’l-Kübra’sında dört
yüzden fazla büyük âlimin hayatları ve bazı özelliklerine yer verdi. Diğer eserleri şunlardır:
Envarü’l-Kudsiye,Ecvibetü’l-Merdiyye,Ahlaku’z-ZekiyyevelUlumü’l-Ledünniyye,İrşadü’l-Muğfelin,
Bahrü’l-Mevrud,Siracü’l-Münir,Fethü’l-Mübin,Feraidü’l-Kalaid,Meşarikü’l-Envari’l-Kudsiyye.
- M -
MevLÂnA CeLÂLeDDin-i ruMî:
Celâleddin Muhammed Rumî. Hicrî 604, Milâdî 1207’de
Horasan’ın Belh şehrinde doğdu. Ünvanı Mevlâna’dır. Babası “Sultanü’l-Ulema” olarak bilinen
Muhammed Bahaeddin-i Veled’dir. Anadolu’ya hicret ettiğinde “Rumî” diye anıldı. Konya’ya ailesiyle
birlikte yerleşti. Hicrî 672 yılında Konya’da vefat etti. Eserlerinden bazıları: Mesnevi,Divan-ıKebir;Fihi
Mafih;Mecalis-iSeb’a;Mektubat’dır.
MiMAr sinAn:
Osmanlının en güçlü dönemlerinde yaşadı. Hassa mimarları örgütünü düzenleyip
yönetmesinin yanı sıra, gerçekleştirdiği eserlerle klâsik Osmanlı mimarlığının oluşumunu sağladı. Mimar
Sinan, 84 cami, 50’yi aşkın mescit, 57 medrese, 7 dârülkura, 22 türbe, 17 imamet, 3 dârüşşifa, su yolları
ve kemerler, 8 köprü, 20’ye yakın kervansaray, 35 köşk ve saray, 40 civarında hamam inşa etti. Kalfalık
eseri olarak nitelendirdiği Süleymaniye ve ustalık eseri olarak nitelendirdiği Selimiye Camii, Koca
Sinan’ın şaheser eserleri arasındadır.
MuHAMMeD (A.s.M.):
Fahr-i Âlem, Hatemü’l-Enbiya, İmamü’s-Sakaleyn, Muhammedü’l-Emin,
Rahmetenlilâlemîn, Seyyidü’l-Kevneyn (
ASM
) gibi ünvanlarla anılan son peygamberdir. Milâdî 571 yılında,
Nisan ayının yirmisinde, Kamerî aylardan Rebiülevvel ayının on ikinci gecesinde Mekke’de dünyaya
geldi. Hz. Muhammed daha doğmadan babasını, 6 yaşında iken de annesini kaybetmiştir. Annesi ölünce
dedesi Abdülmuttalip onu himayesi altına aldı. Dedesi de ölünce, bu sefer amcası Ebu Talip onun
bakımını üstlendi. Hz. Muhammed 25 yaşında iken kendisinden 15 yaş büyük olan Hz. Hatice ile evlendi.
Evlilikleri Milâdî 595 yılına rastlamaktadır. Daha sonra Hz. Peygamberin Hz. Hatice’den sırayla Kasım,
Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fatıma ve Abdullah adında altı çocuğu oldu. Hz. Muhammed, Hatice-i
Kübra dediği zevcesi hayatta olduğu müddetçe bir başka kadınla evlenmedi. Daha gençliğinde
dürüstlük ve doğruluğu ile kendisine El-Emin (güvenilir kimse) dedirten Hz. Muhammed her yönüyle
örnek bir insan kişiliğini sergiliyordu. Hz. Muhammed kırk yaşında iken, Milâdî 610 yılında Hira Dağında
ş
ahıs
B
ilgileri
| 432 | Mesnevî-i nuriye
1...,422,423,424,425,426,427,428,429,430,431 433,434,435,436,437,438,439,440,441,442,...528
Powered by FlippingBook