Mektubat - page 984

Hadisin Meali Sayfa No
H
adiS
i
ndekSi
| 984 | Mektubat
semî, Mecmaü’z-Zevaid, 9:276.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
95.
‹bni Mes’ut der ki: “Biz Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n yan›nda taam yerken, taam›n
tesbihlerini işitiyorduk.” • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:306; Buharî, 4:235.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
227.
‹bni Mes’ut: “Batn-› Nahl’de, ecinnilerin ihtidas› gecesinde, ecinnileri gördüm ve Sudan kabilesin-
den Zut denilen uzun boylu taifeye benzettim. Onlara benziyorlard›. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:343,
2:361.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
270.
‹bni Ömer der ki: “O ağaç yerinden sallanarak ç›kt›, yeri şak etti, geldi, tâ Resul-i Ekrem Aleyhis-
salâtü Vesselâm›n yan›na. Üç defa Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, o ağac› istişhat et-
ti, o ağaç da s›dk›na şahadet etti. Emretti, yine yerine gidip yerleşti.” • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:298;
Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 6:14, 15.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
216.
‹çinizden birisi, mühim bir fitnenin baş›na geçecek ve etraf›nda çoklar katledilecek. • (Cem’ü’l-
Fevaid, 2:719; Mecmaü’z-Zevaid, 4:234; Beyhakî, 6:405.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
170.
‹ktidara geldiğin zaman yumuşak ve âdil ol. • (Heysemî, 5:186.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
178.
‹mam-› Buharî ve ‹mam-› Müslim ve eimme-i hadis, Hazret-i Aişe’den naklediyorlar ki: “Allah se-
ni insanlardan korur.” (Mâide Suresi: 67.) ayeti nazil olduktan sonra, ara s›ra Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâm› muhafaza eden zatlara ferman etti: “Nöbettarl›ğa lüzum yok. Be-
nim Rabbim beni h›fzediyor.” • (Tirmizî, 5:351, hadis no: 3406; Beyhakî, 2:184; Kad› ‹yaz, Şi-
fa, 1:364.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
277.
‹mam-› Taberanî ve Ebu Nuaym, Delâil-i Nübüvvet’te Numan ibni Beşir’den haber veriyorlar ki:
Zeyd ibni Harice, çarş› içinde birden düşüp vefat etti. Eve getirdik. Akşam ve yats› aras›nda,
etraf›nda kad›nlar ağlarken birden “Susunuz!” dedi. Sonra, fasih bir lisanla, “Muhammed Al-
lah’›n resulüdür. Selâm sana ey Allah’›n Resulü!” diyerek bir miktar konuştu. Sonra bakt›k
ki, cans›z, vefat etmiş. • (‹bni Kesir, el-Bidayeve’n-Nihaye, 6:293; Beyhakî, 6:55; Mu’cemü’t-
Taberanî, 5:5140-5145.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
267.
‹man›n›z› Lâ ilâhe illallah ile yenileyiniz. (Münzirî, TergipveTerhip, 2:415; Müsned, 2:359; Hâkim,
Müstedrek, 4:256; Heysemî, Mecmaü’z-Zevaid, 1:52.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
556, 850.
‹nsanlar›n en hay›rl›s›, onlara faydal› oland›r. • (Keşfü’l-Hafa, 1:393.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
739.
‹nsanlar›n senden çekeceği var. Senin de insanlardan çekeceğin var. • (Metalibü’l-Âliye, 4:21.)
177.
‹ran fatihi Sa’d ibni Ebî Vakkas haber veriyor ki: Gazve-i Uhud’da Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm›n iki taraf›nda, iki beyaz libasl›, ona nöbettar gibi, muhaf›z suretinde gördük. ‹kisi
de anlaş›ld› ki, meleklerdir. Ve Hazret-i Cebrail ile Mikâil olduğunu anlad›k. • (Buharî, Mega-
zî: 18, Libas: 24; Müslim, Fezail: 46, 47, no: 2306; Şifa, 1:361.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
269.
‹slâm, cahiliyetten kalma ›rkç›l›k ve kabileciliği kald›rm›şt›r. (‹slâmiyet öncesi cahiliye âdetlerine
dönmekten men eden hadislerden muktebes hadis-i bilmana. Bu hadislerden biri: “‹slâm di-
ni, kendinden önceki bat›l davran›ş ve âdetleri kökünden söküp atar.” • (Keşfü’l-Hafa, 1:127;
Buharî, Ahkâm: 4, ‹mara: 36, 37; EbuDavud, Sünnet: 5; Tirmizî, Cihad: 28, ‹lim: 16.) . . . . .
540.
‹slâm, Cahiliyetten kalma ›rkç›l›k ve kabileciliği ortadan kald›rm›şt›r. • (Buharî, Ahkâm: 4, ‹mare:
36, 37; EbuDavud, Sünnet: 5; Tirmizî, Cihad: 39.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
105.
‹slâmiyet cahiliyetten kalma ›rkç›l›ğ› ortadan kald›rm›şt›r. • (Keşfü’l-Hafa, 1:127.) . . . . . . . . .
91.
‹stanbul fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden ordu ne
güzel ordudur. • (Buharî, Tarihü’s-Sağir, hadis no: 139; Mecmaü’z-Zevaid, 6:218; Müstedrekü’l-
Hâkim, 4:422.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
181.
‹stersen seni daha önce içinde bulunduğun bahçeye geri göndereyim; orada kök salas›n, yeti-
şip büyüyesin, yeni yeni yaprak ç›karas›n, meyve veresin. ‹stersen seni Cennette dikeyim;
Allah’›n dostlar› orada meyvelerinden yesin.” “Öyle yapt›m.” “Bâkî yurdu fânî dünyaya ter-
cih etti.” • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:304.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
224.
Kader gelince, gören göz görmez olur. • (Feyzü’l-Kadîr, hadis no: 3312; Fethu’l-Kebir, 3:37, 366;
Kenzü’l-Ummal, hadis no: 3312.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
1...,974,975,976,977,978,979,980,981,982,983 985,986,987,988,989,990,991,992,993,994,...1086
Powered by FlippingBook