Hadisin Meali Sayfa No
H
adiS
i
ndekSi
| 994 | Mektubat
hissalâtü Vesselâm telâş etmiş. Hatice-i Kübra, o hâdiseyi meşhur Varaka bin Nevfel’e hikâ-
ye etmiş. Varaka demiş: “Onu bana gönder.” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Vara-
ka’n›n yan›na gitmiş, mebde-i vahiydeki vaziyeti hikâye etmiş. Varaka demiş: “Telâş etme,
o hâlet vahiydir. Sana müjde! ‹ntizar edilen Nebî sensin. ‹sa seninle müjde vermiş.” • (Müs-
ned, 4:304; Buharî, 1:3, 6:215; Kad› ‹yaz, Şifa, 1:363.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
296.
Vefat-› Nebevîden sonra, Hazret-i Ömer, Hazret-i Abbas’› vesile yap›p demiş: “Yâ Rab, bu Senin
habibinin amcas›d›r. Onun yüzü hürmetine yağmur ver.” Yağmur gelmiş. • (Buharî, 2:34, 35,
5:25; Beyhakî, 6:147.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
246.
Velâdet-i Nebevî gecesinde, hem annesi, hem annesinin yan›nda bulunan Osman ibni As’›n an-
nesi, hem Abdurrahman ibni Avf’›n annesinin gördükleri azîm bir nurdur ki, üçü de demiş-
ler: “Velâdeti an›nda biz öyle bir gördük ki, o nur maşr›k ve mağribi bize ayd›nlatt›rd›.” •
(Mu’cemü’t-Taberanî, 25:355, 357; Şifa, 1:366; Kenzü’l-Ummal, 12:392; Beyhakî, 1:80, 92.)
301.
Velid ibni Muğire, yine Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm› vurmak için büyük bir taş› al›p,
secdede iken vurmaya gitmiş gözü kapanm›ş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm› Mes-
cid-i Haramda görmedi, geldi. Onu gönderenleri de görmüyordu; yaln›z seslerini işitiyordu.
Tâ Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm namazdan ç›kt›, ihtiyaç kalmad›ğ›ndan onun gözü
de aç›ld›. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:351; Beyhakî, 3:197.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
275.
Yâ Rab, bu benim amcam ve babam›n öz kardeşidir. Bunlar da onun çocuklar›d›r. Onlar› bu per-
deyle örttüğüm gibi, Sen de onlar› Cehennemden öylece koru. • (Beyhakî, Delâilü’n-Nübüv-
ve, 6:71.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
229.
Yâ Rab, soğuk ve s›cağ›n zahmetini ona gösterme. • (Müsned, 1:99, 133; Mecmaü’z-Zevaid, 9:122;
Şifa, 1:328.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
249.
Yahudiler, suikast niyetiyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n oturduğu yere, üstünden
büyük bir taş atmak an›nda, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o dakikada h›fz-› ‹lâhî ile
kalkm›ş; o suikast da akim kalm›ş. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:352.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
277.
Yaklaşmakta olan bir kötülükten dolay› yaz›k oldu Araba. • (Buharî, Fiten: 60.) . . . . . . . . . .
178.
Yemen padişahlar›ndan Seyf bin Zîyezen, kütüb-ü sab›kada Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesse-
lâm›n evsaf›n› görmüş, iman etmiş, müştak olmuş idi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâ-
m›n ceddi Abdülmuttalip Yemen’e kafile-i Kureyş ile gittiği zaman, Seyf bin Zîyezen, onlar›
çağ›rm›ş, onlara demiş ki: “Hicaz’da bir çocuk dünyaya gelir. Onun iki omzu aras›nda bir ni-
şan var. ‹şte o çocuk umum insanlara imam olacak.” Sonra, gizli Abdülmuttalip’i çağ›rm›ş. “O
çocuğun ceddi de sensin” diye kerametkârâne, bi’setten evvel haber vermiş. • (Beyhakî, 2:9;
‹bni Kesir, el-Bidayeve’n-Nihaye, 2:328; Kad› ‹yaz, Şifa, 1:143.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
295.
Yemen padişahlar›ndan Tübba isminde bir melik, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n evsa-
f›n› eski kitaplarda görmüş, iman etmiş. Şöyle bir şiirini ilân etmiş: “Ben, Ahmed’in (
ASM
) risa-
letini tasdik ediyorum. Ben onun zaman›na yetişseydim, ona vezir ve ammizade olurdum.”
(Yani, Ali gibi olurdum.). • (‹bni Kesir, el-Bidayeve’n-Nihaye, 2:166; Kad› ‹yaz, Şifa, 1:363.)
294.
Yeryüzünde Allah Allah diyenler bulundukça k›yamet kopmaz. • (Müslim, ‹man: 234; Müsned,
2:107, 201, 268; Hâkim, Müstedrek, 4:494; Kenzü’l-Ummal, 14:227, 228. ) . . . . . . . . . . . . . .
93.
Yetmiş bin perde arkas›ndan Cenab-› Hakk› görmüş. • (Kastalânî, Mevahibü’l-Ledünniye (Şerh:
Zeganî), 6:93-100.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
515.
Yetmiş senedir yuvarlan›p, Cehennemin dibine düşmüş bir taş›n gürültüsü. • (Müslim, 4: 3184,
hadis no: 2844; 4:2145, 2782; Müsned, 2:271, 3:341, 360.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
161.
Zevcen Ümm-ü Fadl yan›nda iken bu kadar paray› filân yerde b›rakm›şs›n. • (Heysemî, Mec-
maü’z-Zevaid, 6:85; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 1:516.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
187.
