Hadisin Meali Sayfa No
Tarafgirlik ve r›za nazar› hiçbir kusuru görmez. Garazkârl›kla bakan ise, gizli kusurlar› da aç›ğa
ç›kar›r. • (Ali Mâverdî, Edebü’d-Dünyave’d-Din, s. 10; Divanü’ş-Şafiî, s. 91.) . . . . . . . . . . . .
447.
Tavuk yumurtas› kadar bir alt›n›, ağz›n›n tükürüğünü ona sürdü, dua etti, Selman’a verdi. Dedi:
“Git, Yahudilere ver!” Selman-› Farisî gidip o alt›ndan k›rk ok›yyeyi onlara verdi. O tavuk yu-
murtas› kadar olan alt›n, eskisi gibi bâkî kald›. • (Müsned, 5:441, 442, 6:112, 150, 209; Şifa,
1:332; Müstedrekü’l-Hâkim, 2:16; Mecmaü’z-Zevaid, 9:332.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
254.
Temim nam›nda mühim bir âlim, hem meşhur Habeş Reisi Necaşi, hem Habeş Nasarâs›, hem
Necran papazlar›, bütün müttefikan haber veriyorlar ki: “Biz evsaf-› Nebeviyeyi kitaplar›m›z-
da gördük, onun için imana geldik.” • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:364; Risale-i Hamidiye, Türkçe terc.
1:240) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
283.
Tufeyl ibni Amr, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan bir mu’cize istedi ki, götürüp kavmi-
ne göstersin. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, “Allah’›m, onun için ›ş›kland›r” demiş. ‹ki
gözü ortas›nda bir nur zuhur etmiş, sonra değneği ucuna naklolmuş. Bunun ile “zinnur” di-
ye iştihar olmuş. • (Beyhakî, 5:359, 1:77; Şifa, 1:328.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
250.
Utbe bin Ebî Leheb için şöyle beddua etti: “Yâ Rab! Ona bir itini musallat et.” Sonra Utbe sefe-
re giderken, bir aslan gelip, kafile içinde onu aray›p bulmuş ve parçalam›ş. • (Şifa, 1:329, 343;
Beyhakî, 2:335; Kenzü’l-Ummal, hadis no: 428, 439.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
252.
Uzza denilen sanemi tahrip ettikleri vakit, siyah bir kad›n şeklinde, o sanem içinden bir cinniye
ç›kt›. Hazret-i Halid bir k›l›ç ile o cinniyeyi iki parça etti. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesse-
lâm, o hâdise için ferman etmiş ki: “Uzza sanemi içinde ona ibadet ediliyordu. Daha ona iba-
det edilemez.” • (‹bni Kesir, el-Bidayeve’n-Nihaye, 4:316; Kad› ‹yaz, Şifa, 1:362.) . . . . . . .
270.
Üç günden fazla mü’min mü’mine küsüp kat-› mükâleme etmeyecek. • (Müslim, Birr: 23, 25, 26;
EbuDavud, Edep: 47; Tirmizî, Birr: 21, 24; ‹bniMâce, Mukaddime: 7; Müsned, 1:176, 183, 3:110,
165, 199, 209, 255, 4:20, 327, 328, 5:416, 421, 422.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
444.
“Ümmetim yetmiş üç f›rkaya ayr›lacakt›r. Bu f›rkalardan sadece birisi kurtulacakt›r.” “Bunlar
kimdir?” diye soruldu. Cevap verdi: “Benim Ashab›m›n üzerinde bulunduğu yolda olanlard›r.”
• (Darimî, Siyer: 75; EbuDavud, Sünnet: 1, 4:198; Tirmizî, ‹man: 18; ‹bniMâce, Fiten: 17.)
181.
Ümmetimin helâki birkaç yeni yetmenin eliyle olacak. • (Buharî, Fiten: 60; Müsned; 2:324.)
190.
Ümmetimin ihtilâf› rahmettir. • (Aclûni, Keşfü’l-Hafa, 1:66-68; Münavi, Feyzü’l-Kadîr, 1:210-212.)
451.
Ümmü Malik isminde bir Sahabiye, “ukke” denilen küçük bir yağ tulumundan, Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâma yağ hediye ederdi. Bir defa Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm
ona dua edip ukkeyi vermiş, ferman etmiş ki: “Onu boşalt›p s›kmay›n›z.” Ümmü Malik uk-
keyi alm›ş. Ne vakit evlâtlar› yağ isterlerse, bereket-i dua-i Nebevî ile, ukkede yağ bulurlar-
d›. Hayli zaman devam etti. Sonra s›kt›lar başlad›, bereket kesildi. • (Müsned, 3:242, 340, 347;
Şifa, 1:332; Müslim, hadis, no: 2280; Beyhakî, 6:113, 123.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
254.
Ümmü’l-Mü’minîn Ümmü Seleme’nin k›z› ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n üvey k›z›
Zeynep’e küçükken, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm onun yüzüne abdest suyu at›p
taltif etmiş. O suyun temas›ndan sonra, Zeynep’in hüsün ve cemali acip suret alm›ş, bedîü’l-
cemal olmuş. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:334; Mecmaü’z-Zevaid, 9:259.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
258.
Ümmü’l-Mü’minîn Ümmü Seleme haber veriyor ki: Bir ceylân Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Ves-
selâm ile konuşmuş risaletine şahadet etmiş. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:266; el-Bidayeve’n-Nihaye,
6:148.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
265.
Üstümde birleşiniz. • (Müslim, Züht: 74, 4:2301, 2306, hadis no: 3006, 3012; Beyhakî, Delâilü’n-
Nübüvve, 6:8, 18, 20, 21; Şifa, 1:299.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
217.
Vadi kenar›nda kenar›nda bir ağaç vard›. Hazret-i Cebrail’in ilâm›yla, Resul-i Ekrem Aleyhissalâ-
tü Vesselâm o ağac› çağ›rd›; tâ yan›na geldi. Sonra ‘Git’ dedi; tekrar gitti, yerine yerleşti.” •
(Kad› ‹yaz, Şifa, 1:302, Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 6:13, ‹bniMâce, 2:1336, hadis no: 4028; Da-
rimî, Mukaddime: 3; Müsned, 1:223, 3:113; 4:177.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
215.
Varaka bin Nevfel (Hatice-i Kübra’n›n ammizadelerinden), bidayeti vahiyde, Resul-i Ekrem Aley-
Mektubat | 993 |
H
adiS
i
ndekSi