Hadisin Meali Sayfa No
H
adiS
i
ndekSi
| 988 | Mektubat
le, öldüğü vakit baş›nda beyaz yoktu. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:134.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
257.
Ömer sağ kald›kça fitneler baş göstermeyecektir. • (Buharî, 4:238.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
184.
Pek yak›nda içinizde Arap olmayanlar çoğalacak, mallar›n›z› yiyecekler ve boyunlar›n›z› vura-
caklar. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:345.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
190.
Perviz denilen Fars padişah›, name-i Nebeviyeyi y›rtm›ş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma
haber geldi. Şöyle beddua etti. “Yâ Rab! Nas›l mektubumu paralad›; Sen de onu ve onun
mülkünü parça parça et.” • (Buharî, 2:25, 4:54, 6:10; Şifa, 1:328; Beyhakî, 4:387.) . . . . . . .
251.
Peygamberimiz Enes’e ferman etti: “Filân, filân› çağ›r. Hem, kime tesadüf etsen davet et.” “Bu-
yurun” dedi. Bütün o üç yüz adam yediler, tok olup kalkt›lar. Enes’e ferman etmiş: “Kald›r.”
Enes demiş ki: “Taam kab›n› koyduğum vakit mi taam çoktu, yoksa kald›rd›ğ›m vakit mi
çoktu bilemedim.” “Onar onar halka olunuz. Ensar›n ileri gelenlerinden otuz kişi çağ›r”; “Alt-
m›ş kişi çağ›r”; “Yetmiş kişi çağ›r.” • (Neseî, Nikâh: 83; Buharî, 4:234, 235; Müslim, hadis no:
234.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
194.
Peygamberimizin (
ASM
) haber verdiği gibi sonra inkişaf eden yetmiş üç f›rka... • (‹bniMâce, Fiten:
17; EbuDavud, Sünnet: 1; Tirmizî, ‹man: 18.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
171.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm demiş: “Benim ismim Kur’ân’da Muhammed, ‹ncil’de Ah-
med, Tevrat’ta ise Ahyed’dir.” • (Envarü’l-Muhammediyemine’l-Mevahibü’l-Ledünniye, s.
143.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
291.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm eli ile Gazve-i Bedir’de öldürülen, Übeyy ibni Halef mağa-
raya bakm›ş. Arkadaşlar› demişler: “Mağaraya girelim.” O demiş: “Nas›l girelim? Burada bir ağ
görüyorum ki, Hazret-i Muhammed tevellüt etmeden bu ağ yap›lm›ş gibidir. Bu iki güvercin
işte orada duruyor. Adam olsa, orada dururlar m›?” • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1: 313; Beyhakî, 2:213,
214, 471; Mecmaü’z-Zevaid, 6:52-53.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
261.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm elini kald›rd›; birden bulut topland›, yağmur geldi, ordu-
nun ihtiyac› kadar su verdi, gitti.” • (Hafacî, Şerhü’ş-Şifa, 3:128; Aliyyü’l-Kàri, Şerhü’ş-Şifa,
1:601; Süyutî, Dürerü’l-Mensur, 3:170.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
214.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Kureyşe demiş ki: “Yolda giderken sizin kafilenizi gör-
düm. Kafileniz yar›n filân vakitte gelecek.” Sonra o vakit kafileye muntaz›r kald›lar. Kafile bir
saat teehhür etmiş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n ihbar› doğru ç›kmak için, ehl-i
tahkikin tasdikiyle, güneş bir saat tevakkuf etmiş. Yani, arz onun sözünü doğru ç›karmak
için, vazifesini, seyahatini bir saat tatil etmiştir ve o tatili güneşin sükûnetiyle göstermiştir.
• (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:284; Süyutî, Dürerü’l-Müntesire, 193.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
307.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm namaz k›larken, h›rç›n bir çocuk namaz›n› katedip geçti-
ğinden, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm “Allah’›m onun gücünü al” demiş. Ondan son-
ra çocuk daha yürüyememiş, öyle yürüyememiş, öyle kalm›ş, h›rç›nl›ğ›n›n cezas›n› bulmuş.
• (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:328; Beyhakî, 5:243.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
244.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm oraya, süt annesinin yan›na gönderildiği zaman, onun be-
reketiyle, Halime-i Sa’diye’nin keçileri, akşam vakti, başkalar›n›n hilâf›na olarak, hem tok ve
memeleri dolu olarak geliyorlard›. • (Tabakat, 1:97; Kad› ‹yaz, Şifa, 1:366; ‹bnü’l-Cevzî, 1:57.)
257.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm rehberimiz ferman etmiş ki: “Bütün bid’atlar dalâlettir.
Bütün dalâletler de Cehennemdedir.” • (Müsned, 3:310, 337; Neseî, 3:188; ‹bni Mâce, Mukad-
dime, 6-7; Darimî, Mukaddime, 16, 23; Müslim, Cuma: 43.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
672.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm seferde, namaz k›lacak vaktinde, at›na dedi: “Dur!” O da
durdu, namaz bitinceye kadar hiçbir azas›n› k›m›ldatmad›. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:315.) . . .
264.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ufak iken Ebu Talip’in evinde kal›yordu. Ebu Talip, çoluk
ve çocuğu ile, onunla beraber yerlerse kar›nlar› doyard›. Ne vakit o zat yemekte bulunmaz-
sa, tok olmuyorlard›. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:367.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
303.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Benî Abdülmuttalib’i cem etti. Onlar k›rk adam idiler. On-
lardan baz›lar› bir deve yavrusunu yerdi ve dört k›yye süt içerdi. Hâlbuki, umum onlara bir