Hadisin Meali Sayfa No
H
adiS
i
ndekSi
| 980 | Mektubat
Gar-› Sevr’de iki güvercin ve bir örümcek, bütün Kureyşe karş› ona nöbettar olup muhafaza et-
tiler. • (Beyhakî, 2:465; Şifa, 1:349.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
260, 272.
Gavres isminde cesur bir kabile reisi, kimse görmeden, tam Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesse-
lâm›n baş› üzerine gelerek, yal›n k›l›ç elinde olduğu hâlde, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Ves-
selâma dedi: “Kim seni benden kurtaracak?” Demiş: “Allah.” Sonra böyle dua etti. “Allah’›m,
dilediğin bir tarzda, benim için onun hakk›ndan gel.” Birden o Gavres, iki omzu ortas›nda ga-
ipten bir darbe yer, o k›l›ç elinden düşer, yere yuvarlan›r. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Ves-
selâm k›l›c› eline al›r. “Şimdi seni kim kurtaracak?” der, sonra affeder. O adam, gider taifesi-
ne. O pek cür’etkâr, cesur adama herkes hayrette kal›r. “Ne oldu sana? Ne için bir şey yapa-
mad›n?” dediler. O dedi: “Hâdise böyle oldu. Ben şimdi insanlar›n en iyisinin yan›ndan geli-
yorum.” • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:347, 348; Müslim, 4:1786; Beyhakî, 3:373, 379.) . . . . . . . . . . .
274.
Gazve-i Bedir’de beş bin melâike, nass-› Kur’ân ile, önde, Sahabeler gibi ona hizmet edip asker
olmuşlar. Hatta o melekler, melâikeler içinde Ashab-› Bedir gibi şeref kazanm›şlar. • (Buha-
rî, 7:242.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
268.
Gazve-i Bedir’de bir münaf›k, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm› bir gaflet vaktinde kimse
görmeden, tam arkas›ndan k›l›ç kald›r›p vururken, birden Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Ves-
selâm bakm›ş. O titreyip, k›l›ç elinden yere düşmüş. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:347.) . . . . . . . . .
274.
Gazve-i Bedir’de yan›nda bulunan bir mübarek zat, çarş› içinde bedevî bir Arapla at al›ş verişin-
de münazara etmek, bir tek şahit olan Huzeyme’yi şahit göstermekle... • (Buharî, Megazî:
11; Ahmedü’l-Benna es-Sa’atî, Fethu’r-Rabbanî, 21:26.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
167.
Gazve-i Hayber’de Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ali-i Haydarî’yi bayraktar tayin ettiği
hâlde, Ali’nin gözleri hastal›ktan çok ağr›yordu. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm tiryak
gibi tükürüğünü gözüne sürdüğü dakikada şifa bularak hiç bir şeyi kalmad›. Hem o vak›ada,
Selemeti’bni Ekvâ’n›n bacağ›na k›l›ç vurulmuş, yar›lm›ş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesse-
lâm ona nefes edip, birden ayağ› şifa bulmuş. • (Müsned, 1:85, 2:145; Buharî, 4:58, 65, 73; Şi-
fa, 1:323.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
238.
Gazve-i Taif’te Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm gece at üstünde giderken uykusu geliyor-
du. O hâlde iken, bir sidre ağac›na rast geldi. Ağaç ona yol verip, at›n› incitmemek için iki
şak oldu; Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm hayvan ile içinden geçti. Tâ zaman›m›za ka-
dar o ağaç iki ayak üstünde muhterem bir vaziyette kald›. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:301, 302.)
219.
Gazve-i Uhud’da veya Huneyn’de, Şeybe ibni Osmani’l-Hacebiyye-ki, Hazret-i Hamza onun hem
amcas›n›, hem pederini öldürmüştü-intikam almak için gizli geldi. Tâ Resul-i Ekrem Aleyhis-
salâtü Vesselâm›n yal›n k›l›ç kald›rd›. Birden k›l›ç elinden düştü. Resul-i Ekrem Aleyhissalâ-
tü Vesselâm ona bakt›, elini göğsüne koydu. Şeybe der ki: “O dakikada dünyada ondan da-
ha sevgili adam bana olmazd›.” ‹mana geldi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman
etti: “Haydi, git, harp et.” Şeybe dedi: “Ben gittim, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm
önünde harp ettim. Eğer o vakit babam gelseydi vuracakt›m.” • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:353.)
276.
Gerçek hayat, ancak ahiret hayat›d›r. • (Buharî, Rikak: 1; Müslim, Cihad: 126-127; Tirmizî, Mena-
k›b: 55; ‹bniMâce, Mesacid: 3; Müsned, 2:381, 3:172, 180, 216, 276.) . . . . . . . . . . . . . . . . . .
469.
Getirdiğini al, muhafaza et; fakat ölçme. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:295, 296; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüv-
ve, 6:110.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
202.
Gidiniz, filân kuyuda bu çeşit sihir aletlerini bulup getiriniz. • (Sahih-iMüslim, 4:1720, hadis no:
2189; Sahih-iBuharî, 4:148; ‹bniMâce, hadis no: 3545.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
188.
Habeş Meliki olan Necaşi Hicretin yedinci senesinde vefat ettiği gün, Ashab›na haber vermiş,
hatta cenaze namaz›n› k›lm›ş. • Buharî, Cenaiz: 57, Menak›bü'l-Ensar: 38; Müslim, Feraiz: 14;
EbuDavud, Cihad: 133; Tirmizî, Cenaiz: 69; Neseî, Cenaiz: 66, 67; ‹bniMâce, Sadakat: 9, 13; Sa-
hih-iBuharî, 2:109, 111; Sahih-iMüslim, 2:656; Cem’ü’l-Fevaid, 1:354.) . . . . . . . . . . . . . . . .
179.
Habeş Padişah› Necaşi demiş: “Keşke şu saltanata bedel, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Ves-
selâm›n hizmetkâr› olsayd›m. O hizmetkârl›k, saltanat›n pek fevkindedir.” • (Beyhakî, 2:285;
Kad› ‹yaz, Şifa, 1:364.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
296.
Hadis-i sahih ile, nübüvvetin k›rk cüz’ünden bir cüz’ü, nevmde rüya-i sad›ka suretinde tezahür