Mektubat - page 976

Hadisin Meali Sayfa No
H
adiS
i
ndekSi
| 976 | Mektubat
Ben ve sen kald›k; sen de iç. • (Buharî, 8:120; Tirmizî, K›yame: 16.)
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
203.
Benden bilerek yalan bir şey haber veren, Cehennem ateşinden yerini haz›rlas›n. • (Buharî, 1:38;
Müslim, 1:10, Nazmü’l-Mütenasir, s. 20-24.)
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
208.
Benden sonra Ebu Bekir ve Ömer’in yoluna s›ms›k› sar›l›n. • (Müsned, 5:382, 385, 393, 402; Tir-
mizî, Menak›b: 16, 37; ‹bniMâce, Mukaddime: 11; Tuhfetü’l-Ahvezî, 10:147.) . . . . . . . . . . .
175.
Benden sonra hilâfet otuz senedir. Sonra ›s›r›c› bir saltanata dönüşecek. • (Sahihü’l-Camiü’s-Sa-
ğir, hadis no: 3336.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
176.
Benim Âl-i Beytim, benden sonra ... yani katle ve belâya ve nefye maruz kalacaklar. • (Hâkim,
4:116; Ramuzü’l-Ehadis, s. 135; Kenzü’l-Ummal, 14:267.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
170.
Benim ve benden evvelki peygamberlerin dediği en hay›rl› söz “Lâ ilâhe illallah”t›r. • (Keşfü’l-
Hafa, 1:153.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
559.
Beytü’l-Makdisin fethinde büyük bir taun ç›kacak. • (Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve, 6:383; Müsned-
iAhmed, 4:195-196.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
190.
Bi’r-i Kuba denilen kuyunun suyu baz› kesiliyordu, yani bitiyordu. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm, içine ağz›n›n suyunu ak›t›p kuyuyu boşaltt›ktan sonra, kesretle devam etti, daha
hiç kesilmedi. • (Beyhakî, 6:136; Şifa, 1:331; el-Bidayeve’n-Nihaye, 6:101.) . . . . . . . . . . . .
254.
Bi’setten evvel, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, bir defa Hatice-i Kübra’n›n Meysere is-
mindeki hizmetkâr›yla ticaretten geldiği zaman, Hatice-i Kübra, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm›n baş›nda iki meleğin bulut tarz›nda gölge ettiklerini görmüş, kendi hizmetkâr›
olan Meysere’ye demiş. Meysere dahi Hatice-i Kübra’ya demiş: “Bütün seferimizde ben öy-
le görüyordum.” • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:368; Beyhakî, 2:65.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
302.
Bidayet-i ‹slâmda, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Mescidü’l-Haramda namaz k›larken,
rüesa-i Kureyş Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm topland›lar, ona karş› gayet bed bir
muamele ettiler. O da, o vakit onlara beddua etti. ‹bni Mes’ut der ki: “Kasem ederim, o bed
muameleyi yapan ve onun bedduas›na mazhar olanlar›n, Gazve-i Bedir’de birer birer lâşe-
lerini gördüm.” • (Buharî, 1:37, 2:69, 138, 5:57, 94; Müslim, 3:1418, hadis no: 1794; Şifa, 1:329;
Müsned, 1:417.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
251.
Bir adam Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n yan›na gelerek, ağlay›p s›zlad›. Dedi: “Benim
küçük bir k›z›m vard›; şu yak›n derede öldü, oraya att›m. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Ves-
selâm ona ac›d›. Ona dedi: “Gel oraya gideceğiz.” Gittiler. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesse-
lâm, o ölmüş k›z› çağ›rd›: “Yâ fülâne!” dedi. Birden, o ölmüş k›z “Buyurun! Emredin.” dedi.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti: “Tekrar peder ve validenin yan›na gel-
meyi arzu eder misin?” O dedi: “Yok, ben onlardan daha hay›rl›s›n› buldum.” • (Kad› ‹yaz, Şi-
fa, 1:320.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
266.
Bir çoban, onlar› gördükten sonra Kureyşe haber vermek için Mekke’ye gitmiş. Mekke’ye dahil
olduğu vakit, ne için geldiğini unutmuş. Ne kadar çal›şm›ş ise, hat›r›na getirememiş. Mecbur
olmuş, dönmüş. Sonra anlam›ş ki, ona unutturulmuş. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:351.) . . . . . . .
273.
Bir defa melek, yani Hazret-i Cebrail, beyaz libasl› bir insan suretinde gelmiş. Resul-i Ekrem Aley-
hissalâtü Vesselâm Sahabeleri içinde otururken, yan›na gitmiş, demiş: “‹man, ‹slâm, ihsan
nedir? Tarif et” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm tarif etmiş. Oradaki cemaat-i Sahabe
hem ders alm›ş, hem de o zat› iyi görmüşler. O zat, misafir gibi görünürken üstünde alâmet-
i sefer eseri hiç yoktu. Kalkt›, birden kayboldu. O vakit Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesse-
lâm ferman etmiş ki: “Size ders vermek için, Cebrail böyle yapt›.” • (Buharî, ‹man: 37; Şifa,
1:341.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
269.
Bir defa, gecede, Medine-i Münevvere’nin haricinde, düşman hücum ediyor gibi mühim bir hâ-
dise işaa edildi. Sonra cesur atl›lar ç›kt›lar gittiler. Yolda görüyorlar, bir zat geliyor. Bakt›lar,
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmd›r. Ferman etmiş: “Bir şey yoktur.” Meşhur Ebu Tal-
ha’n›n at›na binip, şecaat-i kudsiyesi muktezas›nca, herkesten evvel gitmiş, tahkik etmiş ve
dönmüştü. Ebu Talha’ya ferman etmiş: “Senin at›n, sarsmadan, gayet çabuktur.” Hâlbuki,
Ebu Talha’n›n at›, “katuf” tabir edilen yürüyüşsüz k›sm›ndan idi. O geceden sonra, hiçbir aza-
s›n› k›m›ldatmad›. • (Buharî, Cihad: 55; ‹bniMâce, Cihad: 9; Müslim, 4:1803, hadis no: 2307;
1...,966,967,968,969,970,971,972,973,974,975 977,978,979,980,981,982,983,984,985,986,...1086
Powered by FlippingBook