Hadisin Meali Sayfa No
H
adiS
i
ndekSi
| 982 | Mektubat
Sa’d, o vak›ay› böyle bir şiir ile söylüyor: “Allah benim sözlerimle Osman’› öyle bir yola ilet-
ti ki, hidayeti o sayededir. Hak yola ileten yaln›zca Allah’t›r.” • (Süyutî, Hasâisü’l-Kübra,
1:258.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
298.
Hazret-i Ömer ve ‹bni Abbas ve Üsame bin Zeyd ve Haris ve Aişe-i S›dd›ka ve Ümmü Seleme,
kat’iyen sabittir ki, bunlar kat’iyen haber veriyorlar ki: “Biz Hazret-i Cebrail’i D›hye suretin-
de, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n çok defa yan›nda çok görüyoruz.” • (Buharî,
4:250; Kad› ‹yaz, Şifa, 1:361; Beyhakî, 7:52, 87.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
269.
Hazret-i Ömer, ‹slâmiyetten evvel saneme kesilen bir kurbandan böyle işitmiş: “Ey Zebih deni-
len Hz. ‹smail’in çocuklar›! Başar›ya ulaşacak bir durum var. Aç›k ve net sözlü bir zat ‘Lâ ilâ-
he illallah’ diyor.” • (Buharî, 5:61, Menak›bü’l-Ensar: 35; Aclûni, Kenzü’l-Ummal, 12:363; Fet-
hu’r-Rabbanî, 20:2030.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
299.
Hazret-i Ömer’den haber veriyorlar ki, demiş: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n yan›na bir
bedevî geldi. Arapça “dabb” denilen bir susmar, yani keler elinde idi. Dedi: “Eğer bu hayvan
sana şahadet etse ben sana iman getiririm, yoksa getirmem.” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü
Vesselâm o hayvandan sordu. O susmar, fasih bir dille, risaletine şahadet etti. • (Beyhakî, 6:
36; Kenzü’l-Ummal, 12:355, 358.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
265.
Hazret-i Ömer’den meşhur bir haberdir ki, demiş: Biz Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm›n
yan›nda iken, ihtiyar şeklinde, elinde bir asa, “Hâme” isminde bir cinni geldi, iman etti. Re-
sul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, ona k›sa surelerden bir kaç sureyi ders verdi. Dersini al-
d›, gitti. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:362; Beyhakî, 5:416, 418; Kenzü’l-Ummal, 3:166.) . . . . . . . . . .
271.
Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm işaret etmiştir ki, “Hazret-i ‹sa nazil olup gelecek,
ümmetimden olacak, şeriat›mla amel edecektir.” • (Buharî, Enbiya, 49; Müslim, ‹man, 242-
247; Tirmizî, Fiten, 62; Müsned, 4:226.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
454.
Hazret-i Semurete’bni Cündüb der: “Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma bir kâse et geldi. Sa-
bahtan akşama kadar fevç fevç adamlar geldiler, yediler.” • (Tirmizî, 2:205; Şifa, 1:292.)
198.
Hem Dağat›r isminde meşhur bir Nasranî âlimi, evsaf› görmüş, iman etmiş. Rumlar içinde ilân
etmiş; şehit edilmiş. • (Beyhakî, 1:365, 2:526; Kenzü’l-Ummal, 11:401, 12:390-408.) . . . . .
282.
Hem haber-i sahih ile haber-i kat’î ile manevî tevatür derecesinde, eimme-i hadis haber veri-
yorlar ki, Hazret-i Cebrail çok defa hüsnücemal sahibi olan D›hye suretinde, Resul-i Ekrem
Aleyhissalâtü Vesselâm›n yan›nda Sahabeler görüyorlard›. • (Buharî, Fezailü’l-Ashap: 30; Ah-
med ibni Hanbel, Fezailü’s-Sahabe (tahkik: Vasiyyullah), no: 1817, 1853, 1918; Müsned, 1:212;
Askalanî, ‹sabe, 1:598; Kad› ‹yaz, Şifa, 1:361; Beyhakî, 7:52, 87.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
269.
Hem kâhinler gibi, “hatif” denilen, şahs› görünmeyen ve sesi işitilen cinnîler Resul-i Ekrem Aley-
hissalâtü Vesselâm›n geleceğini mükerreren haber vermişler. Ezcümle: Zeyyab ‹bnü’l-Ha-
ris’e, hatif-i cinnî böyle bağ›rm›ş, onun ve başkas›n›n sebeb-i ‹slâm› olmuş: “Ey Zeyyab, ey
Zeyyab! En hayret verici bir haberi dinle: Muhammed, kitap ile gönderildi; Mekke’de insan-
lar› hakka davet ediyor. Fakat davetine uyulmuyor.” • (Süyutî, Hasâisü’l-Kübra, 1:358; Hale-
bî, Sîretü’l-Halebiye, 1:335-337.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
298.
Hem kâhinlerden Sevad ibni Karibi’d-Devsî ve Hunâfir ve Ef’asiye Necran ve Cizl ibni Cizli’l-Kindî
ve ibni Halasati’d-Devsî ve Fat›ma binti Numan-› Necâriye gibi meşhur kâhinler, siyer ve ta-
rih kitaplar›nda tafsilen beyan ettikleri vecih üzere ahir zaman Peygamberinin geleceğini, o
peygamber de Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm olduğunu haber vermişler. • (Beyhakî,
2:248; Kad› ‹yaz, Şifa, 1:365; ‹bni Kesir, el-Bidayeve’n-Nihaye, 2:335.) . . . . . . . . . . . . . . . . .
298.
Hem Nasranî rüesas›ndan Haris ibni Ebî Sümeri’l-Gasanî ve Şam’›n büyük dinî reisleri ve melik-
leri, yan› Sahib-i ‹lya ve Herakl ve ‹bni Natur ve Carud gibi meşhur zatlar, kitaplar›nda evsa-
f›n› görmüşler ve iman etmişler. Yaln›z Herakl, dünya saltanat› için iman›n› izhar etmemiş.
• (Buharî, 1:7; Mu’cemü’t-Taberanî, 3:2108) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
282.
Hem Nasturü’l-Habeşe ve Habeş Reisi olan Necaşi, evsaf-› Muhammediyeyi kitaplarda gördük-
leri için, beraber iman etmişler. • (Kad› ‹yaz, Şifa, 1:364.) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
282.
