Mektubat - page 727

Kudsî Bir Tarihçe
kur’ân-ı Hakîm’in mühim bir sırr-ı i’cazîsi-
nin zuhur ettiği senenin tarihi, yine lâfz-ı
Kur’ân
’dadır. Şöyle ki:
Kur’ân
kelimesi, ebcet hesabıyla üç yüz elli
birdir. İçinde iki
elif
var;
mahfîelif
“elfün”
okunsa, bin manasındaki
elfün’
dür.
(HaşİYe)
de-
mek, bin üç yüz elli bir senesine, sene-i kur’â-
niye tabir edilebilir. Çünkü, lâfz-ı
Kur’ân
’daki
tevafukatın sırr-ı acibi, kur’ân’ın tefsiri olan
risale-i nur eczalarında o sene göründü. Ve
kur’ân’daki
Lâfz-ıCelâl’
in i’cazkârâne sırr-ı
tevafuku, aynı senede tezahür etti. Ve bir
nakş-ı i’cazîyi gösterecek bir kur’ân’ın yeni bir
tarzda yazılması, aynı senede oluyor. Ve hatt-ı
kur’ân’ın tebdiline karşı, kur’ân Şakirtlerinin
bütün kuvvetleriyle hatt-ı kur’ânîyi muhafaza-
ya çalışması aynı senededir. Ve kur’ân’ın mü-
him ezvak-ı i’caziyesi aynı senede tezahür edi-
yor. Hem aynı senede kur’ân ile çok münase-
bettar hâdisat olmuş ve olacak gibi.
tabir:
ifade, söz.
tarz:
biçim, suret.
tebdil:
değiştirme.
tefsir:
Kur’ân’ın mana bakımın-
dan izahı.
tevafukat:
tevafuklar, uygunluk-
lar.
tezahür etme:
ortaya çıkma, gö-
rünme.
zuhur:
görünme, meydana çık-
ma.
HaşİYe:
İlm-i sarf kaidesince,
feilün
, “fe’lün” okunur–
keti-
fün
, “ketfün” okunması gibi. Buna binaen,
elifün
, “elfün”
okunur. o hâlde bin üç yüz elli bir olur.
binaen:
-den dolayı, dayana-
rak.
ebcet:
Arap alfabesinin ilk
tertibi ve harflerinin taşıdığı
sayı değerlerine dayanan he-
sap sistemi.
ecza:
parçalar, kısımlar.
elif:
Arap alfabesinin ilk harfi.
ezvak-i i’caziye:
mu’cize hâ-
linin verdiği zevkler.
hâdisat:
hâdiseler, olaylar.
haşiye:
dipnot, açıklayıcı not.
hatt-ı kur’ân:
Kur’ân yazısı.
i’cazkârâne:
mu’cizeli bir şe-
kilde.
ilm-i sarf:
sarf ilmi, Arapça
gramer, dil bilgisi ilmi.
kaide:
kural, prensip.
kudsî:
mukaddes, temiz, pak,
iyice.
kur’ân-ı Hakîm:
her ayet ve
suresinde sayısız hikmet ve
faydalar bulunan Kur’ân.
lâfz-ı Celâl:
Allah kelimesi.
lâfz-ı kur’ân:
Kur’ân kelimesi.
mahfî:
gizli, saklı.
mana:
anlam.
muhafaza:
koruma.
mühim:
önemli.
münasebettar:
ilgili, alâkalı.
nakş-ı i’cazî:
mu’cizelikle ilgili
nakış.
sene-i kur’âniye:
Kur’ân’ın
kastettiği yıl, Kur’ân senesi.
sırr-ı acip:
hayret verici sır.
sırr-ı i’cazî:
mu’cizenin sırrı.
sırr-ı tevafuk:
tevafuk sırrı,
uygunluk, denklik sırrı.
şakirt:
talebe, öğrenci.
Mektubat | 727 |
Y
irmi
d
okuzuncu
m
ekTup
1...,717,718,719,720,721,722,723,724,725,726 728,729,730,731,732,733,734,735,736,737,...1086
Powered by FlippingBook