Asâ-yı Mûsa - page 341

itaatle kendilerini sana sevdiren hadsiz makbul ibadının
hadsiz dualarını ve davalarını reddederek, küfür ve isyan
ile ve seni vaadinde tekzip etmekle senin azamet-i kib-
riyana dokunan ve izzet-i celâline dokunduran ve ulûhi-
yetinin haysiyetine ilişen ve şefkat-i rububiyetini mütees-
sir eden ehl-i dalâlet ve ehl-i küfrü, haşrin inkârında tas-
dik etmekten yüz bin derece mukaddessin ve hadsiz de-
rece münezzeh ve âlîsin. Böyle nihayetsiz bir zulümden,
bir çirkinlikten senin nihayetsiz adaletini ve cemalini ve
rahmetini takdis ediyorum,
(1)
Gk
Ò/
Ñn
c Gv
ƒo
?o
Y n
¿ƒo
dƒo
?n
j És
ªn
Y '
‹Én
©n
Jn
h o
¬n
fÉn
ër
Ñ°o
S
ayetini vücudumun
bütün zerratı adedince söylemek istiyorum.
Belki, senin o sadık elçilerin ve o doğru dellâl-ı salta-
natının hakkalyakîn, aynelyakîn, ilmelyakîn suretinde
senin uhrevî rahmet hazinelerine ve âlem-i bekada ihsa-
natının definelerine ve dar-ı saadette tamamıyla zuhur
eden güzel isimlerinin harika güzel cilvelerine şahadet,
işaret, beşaret ederler. Ve bütün hakikatlerin mercii ve
güneşi ve hamîsi olan Hak isminin en büyük bir şuaı, bu
hakikat-i ekber-i haşriye olduğunu, iman ederek senin
ibadına ders veriyorlar.
Ey Rabbü’l-Enbiya ve’s-Sıddıkîn!
Bütün onlar senin mülkünde, senin emrin ve kudre-
tin ile, senin irade ve tedbirin ile, senin ilmin ve hikme-
tin ile musahhar ve muvazzaftırlar. takdis, tekbir, tah-
mit, tehlil ile küre-i arzı bir zikirhane-i azam, bu kâinatı
bir mescid-i ekber hükmünde göstermişler.
AsA-yı MûsA
s
ekizinci
H
üccet
-
i
i
ManiYe
| 341 |
3. Şua / mÜnaCaT
hakkalyakîn:
yaşayarak bilme,
bilginin en kesin hâli.
hamî:
koruyan, gözeten.
haşir:
kıyametten sonra, ölen bü-
tün varlıkların diriltilip Allah’ın hu-
zurunda toplanmaları.
haysiyet:
itibar, şeref, değer.
ibad:
kullar.
ihsanat:
iyilikler, bağışlar, lütuflar.
ilmelyakîn:
ilim yoluyla kesin ola-
rak bilme.
iman etme:
inanma, itikat etme.
inkâr:
inanmama, reddetme.
irade:
dileme, isteme, bir şeyi yap-
ma veya yapmama konusunda
karar verebilme.
izzet:
şeref, üstünlük.
izzet-i celâl:
büyüklüğün izzeti ve
şerefi.
kat’î:
kesin.
küfür:
Allah’ı inkâr, inançsızlık.
makbul:
kabul edilen, geçerli.
mescid-i ekber:
en büyük mescit.
merci:
kaynak, baş vuru yeri.
mukaddes:
kutsal, ayıp ve nok-
sanlardan uzak.
muvazzaf:
vazifeli, görevli.
münezzeh:
uzak ve temiz olan.
müteessir:
etkilenmiş.
Rabbü’l-Enbiya
ve’s-sıddıkîn:
peygamberlerin ve doğruluk sahi-
bi büyük zatların Rabbi olan Allah.
rahmet:
şefkat ve merhamet et-
me, acıma, esirgeme.
sadık:
doğru.
saltanat-ı rububiyet:
bütün var-
lıkları besleyen, büyüten, yetişti-
ren, uyum içinde sevk ve idare
eden Allah’ın saltanatı, hâkimiyeti.
suret:
şekil, biçim.
şahadet:
şahitlik, tanıklık.
şefkat-i rububiyet:
bütün varlık-
ları besleyen, büyüten, yetiştiren,
uyum içinde sevk ve idare eden
Allah’ın şefkati.
şua:
ışık demeti.
tahmit:
Allah’ı övme.
takdis:
Allah’ı her türlü kusur ve
noksandan uzak tutma, temiz ve
yüce kabul etme.
tedbir:
neticelerini düşünerek ida-
re etme, çekip çevirme.
uhrevî:
ahirete dair, ait.
ulûhiyet:
ilâhlık, Allah’ın hâkimi-
yeti ile kâinattaki her şeyi kendisi-
ne ibadet ve itaat ettirmesi.
zerrat:
en küçük parçalar.
zikirhane-i azam:
en büyük zikir
yeri.
zuhur etmek:
ortaya çıkmak, gö-
rünmek.
adalet:
her hak sahibine hak-
kının tam olarak verilmesi.
âlem-i beka:
sonsuzluk âlemi;
ahiret.
âlî:
yüce, yüksek.
ayet:
Kur’ân cümlesi.
aynelyakîn:
görür derecede
kesin olarak bilme, inanma.
azamet-i kibriya:
haşmetin
büyüklüğü.
beşaret etmek:
müjdelemek,
sevindirici haber vermek.
celâl:
büyüklük, yücelik, haş-
met.
cemal:
güzellik.
cilve:
görünme, yansıma.
dâr-ı saadet:
saadet, mutluluk
yeri; Cennet.
dellâl-ı saltanat:
saltanatın,
hâkimiyetinin ilâncısı.
ehl-i dalâlet:
doğru ve hak
yoldan sapanlar, iman ve İs-
lâmdan çıkmış olanlar.
ehl-i küfür:
kâfirler, inkârcılar,
inançsızlar.
Hak:
varlığı hak olan ve her
hakkın sahibi olan anlamında
Allah’ın ismi.
hakikat-i ekber-i haşriye:
en
büyük diriliş hakikati.
1.
Allah, onların söyledikleri şeylerden pek münezzeh ve pek büyük bir yücelikle yücedir.
(İsra Suresi: 43.)
1...,331,332,333,334,335,336,337,338,339,340 342,343,344,345,346,347,348,349,350,351,...570
Powered by FlippingBook