Devletleri ekonomik krizlere sürükleyen ve toplumu borç bataklığında perişan eden faiz ve aşırı israftır.
Devleti idare edenler ekonomik tedbirlerle israf ve faizle mücadele seferberliği ilan ederken, devletin kurumlarının aşırı harcamalara son vermeye bir türlü yanaşmaması nasıl izah edilebilir?Neden israfta ısrar ediyorlar? Bu durum milleti devletine güvenemez hale getirmiştir. Denetim eksikliğinden mi? yoksa zihniyet değişikliğinden mi bu şekilde harcama yapılıyor? Bunu anlamak mümkün değil.
Bir zamanlar ülkeyi “Darulharp” olarak gören ve her türlü haram kazancın mübah olduğunu söyleyerek, meseleyi devlete vergi verilmez diyecek kadar ileri götürenler, devletin gelir kaynağını kurutmuşlardır. Vergi vermeden kaçınmak ülkeyi borç bataklığına sürüklemeye başka bir işe yaramaz.
Bu zihniyete hakim kadroların bugün iktidarda oldukları ve devlet kademelerine yerleştirildiklerini unutmamamız gerekmektedir.
Zam üstüne zam yaparak milleti geçinemez duruma getirmek sonra da maaş ve yardımlarla kendilerine taraftar ve siyasi destek sağlamak ülkeye yapılacak en büyük fenalıktır.
Şunu akıldan çıkarmamak gelir ki, gün gelir kaynak biter, aç insanlar tok olanları rahatsız eder duruma gelir. Ülke kargaşa ortamına sürüklenir ve kaosa dönüşür. O zaman Allah korusun ülke ve millet büyük zarar görür.
Bunun için, geç kalmadan tasarruf tedbirlerine uyup, savurganlığa son verelim. Ülke gemisini batırmak isteyen kötü niyetlilere fırsat vermeylim.
***
DEMOKRATLAR UYANIN
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, insanlar önünü göremez oldu. Sağı mayın solu mayın, arkası tuzak önü tuzak. Basiret bağlanmış, kalp gözü körelmiş herşeyi maddede aramanın sonucu akıl göze inmiş, maddi göz ise maneviyatta kör olduğu için iki adım öteyi göremez duruma gelmiştir.
Toplum fertlerden meydana geldiğine göre fertlerin körelmesi toplumun yanlış karar vermesine sebep olmuştur. İşte siyaset mühendislerinin istediği de zaten budur. Önceden planlanan ortam kendiliğinden oluşmuş tuzak üstüne tuzak kuranlar avlanmaya, millet ise bu gizli tuzaklara düşmeye devam etmektedir. Yalan ve menfeat üzere kurulmuş olan siyaset ve aldatma ile iş yapan siyasetçinin işi gayet kolaylaşmıştır.
Yıllarca mücadeleler sonucu elde edilen hürriyetler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, adalet sisteminin ve kanunların keyfileştirilmesi ile işlemez hale gelmiş.
Tüm bu işler yapılırken de malesef bu ülkenin esasını oluşturan büyük çoğunluk demokratlar yanıltılmıştır. Halâ da kurulan tuzaklara düşürülmeye devam edilmektedir. Siyaset Demokrat merkezde, DP’de toplanmalı, demokratlar artık uyanmalı.
Bu sefer bu oyunu bozma sırası artık demokratlara düşer. “Yeter söz milletin” deyip, demokrat yolumuzda kenetlenerek devam edelim. Allah demokratlara uyanma ve özüne dönmeyi nasip etsin.