Böke, "Şimdi de Cumhurbaşkanı bilinçli olarak girip dövize değer kazandırıyor. Bu nedenle yaşanan resmen devalüasyondur." dedi.

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Böke, "Hükümet eliyle Merkez Bankası’na deli gömleği giydirildi. Bu deli gömleğinin sonucu, Türkiye’nin fakirleşmesidir." ifadesini kullandı. Böke, "Cumhurbaşkanı ne yaptığını çok iyi biliyor. Açıkça söylüyor bize. ‘Ben her konuştuğumda döviz değer kazanıyor’ diyor. Şimdi bunu bilen sorumluluk sahibi bir yöneticinin tekrar tekrar aynı şeyi yapmaması gerekir. Haftada birkaç kez ortaya çıkıp böyle konuşması, bunu bilinçli yaptığını gösteriyor. O zaman da biz şunu sorarız: Kim kazanıyor? Bunun tek kazananı var, ayakkabı kutularında, evlerdeki kasalarda döviz biriktirenler. Kaybedeni ise çok net. Kaybeden vatandaş." 

Şirketlerin de dolar borçlusu olduğuna işaret eden Böke, "Her değer kaybında o şirketin borçluluğu artıyor. Borcu artan şirketin üretim yapması zorlaşıyor. Üretim yapamayan şirket, işçisini işten çıkarıyor. Emek gücü, ertesi gün ekmeğini, yumurtasını, gıdasını alamayacak hale düşüyor." diye konuştu. Para piyasalarının sakinleşmesi için öncelikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın susması gerektiğini söyleyen Böke, teknik olarak da Merkez Bankası Başkanı’nın yaşananlara 'dur' diyecek araçları kullanması gerektiğini ifade etti. Böke, "Buradaki sıkıntı, Cumhurbaşkanı sanki bunu faiz düşsün diye yapmış gibi gösteriyor. Düşebilecek faizin düşmesine engel oluyor. Merkez Bankası, dolardaki bu artışa piyasaya dolar satarak engel olabilir. Merkez Bankası, 2 kuruşluk düşüş için milyonlarca dolar satmak zorunda kalıyor. Bu süre içinde yaptığı dolar satışları fayda etmedi. Yapabileceği tek şey kaldı: Faiz. Dövizin düşüp TL’nin tekrar değer kazanması için Merkez Bankası’nın tek yapabileceği şey, artık faizi arttırmak." şeklinde konuştu.

AA