Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, açıkladıkları imar barışına ilişkin, "Bu bir af değil, bir barış nihayetinde. Burada vatandaş devletiyle helalleşiyor, rızalaşıyor ve barışıyor." dedi.
Kayseri'de restorasyonu tamamlanan Siviş Camisi'nin yeniden ibadete açılış törenine katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, tören öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
***
Konuyla benzer içerikleri okumak için tıklayınız:
İmar barışına 'boğaz' istisnası
‘İmar barışı, rant dağıtma sistemidir’
***
İmar barışına ilişkin bir soru üzerine Özhaseki, gündeme gelen ve herkesin yakından takip ettiği olayı bir senedir çalıştıklarını söyledi.
Özhaseki, bir sene boyunca Türkiye'de ne kadar imarda aykırılık varsa hepsini tespit ettiklerini ve 10 civarında sorun yazdıklarını ifade ederek, bunlardan ikisinin mülkiyetten kaynaklı, diğerlerinin ise imarla ilgili olduğunu bildirdi.
"Ya zamanında ruhsatını alamamış ya ruhsatını almış iskanını alamamış veyahut bütün bunları aldığı halde ufak tefek zaman içinde ihtiyaç doğmuş" diyen Özhaseki, bunların konutlar gibi iş yerleri ve fabrikalar için de geçerli olduğunu anlattı.
"Akşam düşünülüp seçim geliyor diye sabah çıkarılmış bir yasa değil"
Özhaseki, belediyelerin emlaklarını birçok şehirde genellikle topraktan aldığını aktararak, şunları kaydetti:
"Çünkü arsa gözüküyor. Üzerinde 20 daire var, arsa gözüktüğü için vergiden kayıplar oluyor. Bütün bunları önleyebilecek bir yasa üzerinde yaklaşık bir senedir çalışıyoruz. Emin olun bu yasa taslağını neredeyse 10 yerde sunum yaparak anlattım. Bakanlar Kurulunda anlattım, sorulara cevap verdim. Bir ara KHK ile mi çıkarsak bunu diye düşünmüştük, oradaki komisyonlarda anlattık, ilgili bakanlıklarla yani Maliye, Kalkınma, Ekonomi, Adalet gibi bakanlıklarımızın üst düzey görevlileriyle ayrı ayrı tartıştık, onları ilgilendiren konuları. Derken bir seneye yakın hazırlık yaptık. Bugünlerde tam açıklamak üzereyken seçim kararı alındı. Şunun bir kere bilinmesi lazım, bu alınması gereken doğru bir işti ve bir sene emek verdiğimiz, her kelimesi üzerinde emin olun birkaç gün tartıştığımız bir yasa. 'Akşam düşünülüp seçim geliyor' diye sabah çıkarılmış bir yasa değil. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Çünkü aylar öncesinde internet sitelerine benim bu yapı kayıt belgesi düştü zaten. Hiç seçim lafı yokken birkaç kere yayınlandı ve vatandaşların müracaatı vardı, siz böyle bir kayıt belgesini mi arayacaksınız, böyle bir durum mu oluyor?' diye bize defalarca bunu sordular."
Bunun sadece "seçim hedeflenmiş ve seçim geliyor" diye yapılan bir şey olmadığını vurgulayan Özhaseki, "Bu bir af değil, bir barış nihayetinde. Burada vatandaş devletiyle helalleşiyor, rızalaşıyor ve barışıyor. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye'de 26 milyon bağımsız birim var, dükkan, iş yeri, fabrika, ev bunun 15 milyonu neredeyse devletle itilaflı. Devlet bu kadar vatandaşıyla itilaflı olur mu, devlet bu kadar vatandaşla kavgalı olur mu?" ifadelerini kullandı.
"Bugün nokta koyuyoruz, bitiriyoruz"
Devletin buna bir çözüm bulmak zorunda olduğuna değinen Özhaseki, şöyle devam etti:
"Siyaset kuruma da çözüm bulma kurumudur. Siyaset kurumu tıkanmış, dışarıda işler tıkanır siyaset kurumu gelir açar bunu ve bunun üzerinde de hassas bir vaziyette çalışarak bugünlere getirdik. Ben bunun büyük bir sevinç dalgası oluşturduğunu görüyorum. İstanbul'dan birçok ilçe belediye başkanı arkadaşımızı dün akşam yine aradım komisyonda. Sarıyer'i, Üsküdar'ı Beykoz'u, herkesi aradım. Onların da görüşlerini alarak nihayetinde sadece Boğaz'daki öngörüm, yine tarihi yarımada içerisinde bir bölümünü bu işin kapsamı dışında tuttuk. Bu da herhalde biraz daha adaletli oldu diye düşünüyoruz. Bundan sonrasıyla ilgili de eğer yapıma devam edilecekse benim şahsi kanaatim bu, bunu Mecliste gündeme getireceğim yine, sert cezaların gelmesi, artık bugüne kadar olan oldu, buradaki suçun en büyük kusura da kamu hizmeti veren bizlerin, elbette merkezi idare ve yerel yönetimlerimizde. Ama bugün nokta koyuyoruz, bitiriyoruz. Bundan sonra olmamasının tek yolu da gerek bu konudaki tedbirleri alıp vatandaşları rahatlatmak, gerek bu konuda yine o kadar rahatlatıcı tedbirler alındığı halde suç işlemeye temayül varsa hem yapana hem yaptırana hem de bunu yıkmayan belediye görevlilerine cezayı en ağır şekilde vermeli. Belediye başkanlarımızın yanında bunu da söyleyelim."
AA