Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Türkiye'nin maalesef siyasi bir tiyatro ile zaman kaybettiğini savunarak, 3 ay boyunca oynanan bu tiyatro ile birlik, beraberlik ve kardeşlin de bozulduğunu söyledi.
3 yaşındaki Aylan'ın kıyıya vuran cesedinin fotoğrafını gösteren Kamalak, "Bu tablo sadece insanlığın değil fakat aynı zamanda dış politikamızın da iflas ettiğinin canlı bir şahididir." dedi.
Kamalak, Seçime Hazırlık ve Plânlama Toplantısı'nda gündemi değerlendirdi. 7 Haziran seçimleri üzerinden 3 ay geçtiğini belirten Kamalak, 3 saatin bile çok önemli olduğu bir dönemde Türkiye'nin maalesef siyasi bir tiyatro ile zaman kaybettiğini ifade etti. "Keşke kaybettiğimiz şey sadece zaman olsaydı; 3 ay boyunca oynanan bu tiyatro birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi de bozdu." diyen Kamalak, ülke kaynaklarının siyasi ihtiraslar uğruna yağmalanmasına neden olduğunu belirterek, "Hergün ocaklarımıza ateş, yüreklerimize kor düştü. Bu şartlar altında koskoca bir ülke, siyasi rant hesaplarına, taht kavgalarına kurban edildi. 'Akan kanı nasıl durdurabiliriz, ülkede huzuru, barışı ve kardeşliği nasıl sağlayabiliriz?' diye kafa yorması gerekenler, maalesef tam aksine 'oylarımızı nasıl artırabiliriz?' telaşına düştüler. Sonuç 3 aylık bir fiyasko ve 3 aylık tiyatro." diye konuştu.
ORTADOĞU POLİTİKASININ HAZİN SONUCU
AKP ve CHP'nin hükümet kuramadığını, MHP ile HDP'nin ise ne yaptığını kimsenin anlayamadığını anlatan Kamalak, geçmişte kurdukları koalisyonlardan örnekler verdi. 'İşte Ordu İşte Komutan; Başbakan Kamalak' sloganlarının atıldığı toplantıda konuşmasına devam eden Kamalak, Milli Görüş'ün yer almadığı bir Meclis'in hiçbir sorunu çözemeyeceğini savundu.
Kamalak, 3 yaşındaki Aylan'ın kıyıya vuran cesedinin fotoğrafını göstererek, "Bu tablo sadece insanlığın değil fakat aynı zamanda dış politikamızın da iflas ettiğinin canlı bir şahididir." dedi. Kamalak, "Suriyeli bu bebeğin suçu nedir? Ağabeyiyle, annesiyle niçin öldü, niçin öldürüldü, suçları, günahları neydi? Elbette bu bebeğin bir suçu, günahı, vebali yoktu. Peki sorumlu kim, katilleri kimler? Sorumluları da katilleri de bellidir; çare de belli. Çare; bir bütün olarak sizlersiniz, milli görüş erleri, Saadet Partili yiğitlerdir." şeklinde konuştu.
İslam coğrafyasında tarihin en büyük mülteci dramının yaşandığını dile getiren Kamalak, Akdeniz'in sularından son bulan hayatların ya Iraklı ya Suriyeli ya da Lübnanlı olduğuna dikkat çekti. Ama bunların her halukarda bir müslüman olduğunu belirten Kamalak, yaşananların Türkiye'nin Ortadoğu politikasının hazin sonucu olduğunu söyledi. Çözüm süreci konusunda AKP iktidarını uyardıklarını dile getiren Kamalak, bunun çözüm değil çözülme süreci olduğunu söylediklerini aktardı.
TÜRKİYE SON YÜZYILDA 16 BİN 409 ŞEHİT VERDİ
Hergün şehit haberleriyle sarsıldıklarını belirten Kamalak, emniyeti sağlamakla görevli olan emniyet mensuplarının bile can emniyetinden, can güvenliğinden mahrum olduklarını kaydetti. Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi verilerine göre 1984'ten bu yana PKK ile mücadelede meydana gelen çatışma ve olay sayısının 40 binin üzerinde olduğunu anlatan Kamalak, şöyle devam etti: "Yeni olaylar bunlara dahil değil. 15 Ağustos 1984'ten bu yana meydana gelen çatışma ve saldırılarda can veren insan sayısı 11 bin 735'i güvenlik görevlisi olmak üzere toplam 50 binin üzerindedir. Birinci dünya savaşı hariç Türkiye'nin son yüzyılda girdiği savaşlarda toplam şehit sayısının 16 bin 409, Kurtuluş Savaşı'ndaki şehit sayısının 10 bin 885 kişi olduğunu hatırlanırsa durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır. Türkiye son 30 yılda teröre her yıl yaklaşık 15 milyar dolar ayırmak mecburiyetinde kalmıştır. Bu da en basit hesapla 450 milyar dolarlık bir harcama demektir. Bu 450 milyar dolarla yeni bir Türkiye kurulurdu. Bu hem Türk hem Kürt halkın cebinden gitmiştir. Yani kaybeden yine biz olmuşuz. Peki kazanan kim? Bunu anlamak için İsrail haritasına bakmak yeterlidir."
Terörün bu milletin ortak acısı olduğunu ve bunun için ortak kararlılık gerektirdiğini belirten Kamalak, uslüp ve yaklaşıma her zamankinden daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin bir inatlaşmaya kurban edilmemesi gerektiğini anlatan Kamalak, inatlaşma ve kamplaşmanın kimseye fayda sağlamayacağının altını çizdi. Kamalak, birlik ve beraberliğin önemi üzerinde durarak, "Biz siyaseti, mal için, ikbal için, mevki için, makam için yapmıyoruz. Biz siyaseti milletvekili, bakan, başbakan olmak için yapmıyoruz. Biz siyaseti merhum hocamızın dediği gibi Allah rızası için yapıyoruz." ifadelerini kullandı. Zalim düzenin yıkılacağını ve adil düzenin birgün mutlaka kurulacağını vurgulayan Kamalak, mücadeleye devam edeceklerini söyledi.