Mehmet Sarıkaya
[email protected]
Sevgili Günlük,
Seninle çok geç tanıştık, ama ne derler bilirsin, geç olsun güç olmasın. Biraz güç oldu, bu yaştan sonra elimde tüylü kalem, üzerinde kilit olan ayıcık kapaklı, renkli yapraklı deftere günlük tutamayacağım için otuz yıl önceki kabzımal dükkânımın tavan arasında kalmış yeşil fatura defterinin arkası boş sayfalarına yazıyorum. Ben de ergence günlük tutmak isterdim, ama ben hiç ergen olmadım, anne ve babama küserek odama hiç kapanmadım, annem yemeğe çağırdığında nazlanarak, ilgi bekleyerek hiç reddetmedim. O safhayı direkt atladım. Ortaokulu bitirdiğim yaz, babam evlendirdi. Çocukluktan direkt aile reisliğine geçtim. Reis dedim, umarım feministler ve bazı siyasî mihraklar bunun için beni kınamazlar. Allah’ın izniyle şimdi ergenlik kazasını yapıyorum. Yazdıklarımı kimsenin görmemesi için banyoda çamaşır makinasının üzerinde yazıyorum.
Bugün karantinanın yedinci günü, ev kalabalık, oğlum, gelinim, kızım, damadım ve kızımın oğlu; dünya tatlısı torunum bendeler. Rahatsızlandığım için ziyaretime geldiler. Resmî kurumlar, okullar kapatılınca bende kaldılar.
OHAL
Televizyona bakan çıktı dedi, “Herkes kendi OHAL’ini ilân etsin.” Hemen ilân ettim. Kendime KHK yayınlama hakkı da verdim. Torunun tabletini bir saatliğine 50 TL’ye kiraladım. Hasan Mutlucan’dan “Yine de Şahlanıyor” türküsünü açtırdım. Damat karşıdan sesleniyor “Baba yalnız o OHAL değil, 1980 Darbesi’nin şarkısıdır.” Torun yine ukala, “Dede istersen dombıra açayım” diye sırıtıyor. Sinirleniyorum. Zaten benim OHAL on yedi dakika sürdü. Telefonuma gelen “doğalgaz faturanızın borcu 623 TL’dir” mesajı bana darbe oldu. Neredeyse kalp sektesinden terk-i diyar ediyordum. Bunun diğer tarafta hesabı da zor, Allah’ın “Kulum nasıl öldün?” sorusuna ne cevap vereyim, fatura yüksek geldi, ondan geldim denir mi?
MUHİTTİN
Akşam haberlerini izledim. Kurbandan kaçan danaları kovalar gibi polisler yaşlıları kovalıyor. Hele bir tanesi yol ortasındaki refüje ekilmiş çiçeklerin üzerinden atladı. Olimpiyatlarda engelli koşuya katılsa bu enerjiyle dereceye girebilir. Baktım haberlerde bizim Muhittin’i kahvede yakalamışlar. Muhittin gençliğinde sinema yıldızı olmak istiyordu, “bir gün bütün ülke beni izleyecek” diyordu. Sonunda başardı, bütün ülke onu tanıdı.
Bu süreç beni biraz endişelendiriyor. Aklım karışık. Her saniye televizyona çıkan cumhurbaşkanını artık göremiyorum.
Sevgili Günlük, bugün bu kadar yeter.