"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Minik bilim adamı Bedirhan’a şimdi ne olacak?

Nazlı SOLMAZ
24 Ağustos 2015, Pazartesi
Sosyal medyada tıklanma rekorları kırdığı gerekçesiyle ana haber bültenlerine konu olan videoya sık rastladım bu aralar.

Videonun başlığı da elbette manidar: ‘Türkiye’de neden bilim adamı yetişmiyor?’ Bu sorunun cevabını gösterir nitelikteymiş video; muhabirin sunumuna göre.

Bilgisi olmayanlar için kısaca bahsetmek gerekirse; ilkokul çağındaki minik Bedirhan, eline aldığı su şişesi, balon ve bir tabağa tutturulmuş mumla küçük ve basit bir deney için kamera karşısına geçmiş. Deneyini nasıl yapacağını izah edip malzemelerini büyük bir kibarlıkla tanıttıktan sonra deneyine geçiyor. Tam balona şişeden su dolduracak ki fonda bir ses beliriyor: ‘Oğlum ben o suyu gece içiyorum ne yapıyorsun?’ diye gayet hızlı bir hamleyle minik Bedirhan’ın elinden su şişesini alan anneanne, deneyin sol bulmasına sebep oluyor. Zavallı Bedirhan da ‘Ya anneanne, ne yapıyon?’ diyebiliyor sadece. Videonun aslı esası böyle, gel gelelim bu videonun bende çağrıştırdıklarına.

Kayıt başlar başlamaz ilk dikkatimi çeken Bedirhan’ın işini ne kadar ciddiye aldığıydı. Daha erginlik dönemi dediğimiz ergenlik dönemi öncesi döneme bile ulaşmamış, ‘çocuk aklı’ diye tabir edebileceğimiz bir yaşta bütün malzemelerini hazırlayıp ne de güzel anlatıyordu. Hele kullandığı sade dili ve önündeki materyalleri kibarca kameraya göre tutuşu. Tıpkı uzman bir bilimci gibi her aşamasını anlatarak deneye başlaması. Bir diğer dikkatimi çeken husus; anneannenin tavrından da anladığımız kadarıyla eğitime pek de önem verilmeyen bir evde yaşamasına rağmen bu küçük deneye olan merakını ört pas etmeden ısrarla yapmaya çalışması. Adeta içindeki ilim öğrenme aşkını dışa vurmak için fırsat kollaması. En sonunda dikkatimi çeken ise, deneyi mahvolduktan sonra duyduğu öfke ve üzüntü. Anneanne o an gece içeceği suyunu kurtarmış olmanın rahatlığıyla uzaklaşırken Bedirhan, aslında o kadar hüsrandaydı ki. Kim bilir belki ilk kez belki de bilemeyiz kaçıncı kez bir girişimi mahvedildi. Bir şeyler üretme yolundaki çabası belki ilk kez, belki de tekrar tekrar son bulduruldu. İçimden ilk ettiğim duâ bu çocuğun umarım bu kabiliyeti keşfedilir ve bu şekilde hoyratça köreltilmez demek oldu. 

Videodan bahsettiğim çevremde ki birkaç kişi genelde gülme girişiminde bulundular. Benim ise “Ne kadar üzüldüm çocuğa, nasıl da hevesli, inşallah gelişebilir” deyişime kimi hayretle kimi boş bakışlar ihtiva eden tasdik mimikleriyle eşlik etti. Ama acı bir gerçek ki toplumumuzda çoğu kişi bunun ne vahim bir durum olduğunun farkında bile değil. Hatta çoğu anneanneyi haklı görmüş bile olabilir. Reklâm filmlerinde çok hoşuma giden lâkin birkaç dinlemeden sonra ancak idrak ettiğim bir slogan var. Bir teknoloji firması yerli üretim ürünlerinden bahsederken “Başımıza icat çıkarma diyenlere inat yaptık” diyor. Gerçekten küçükken en çok duyduğumuz bir kelimedir bu ‘Şimdi icat çıkarma, bi de onu çıkarma, akıllı uslu oyna’ telkinleri... Büyük adam olana kadar sakın bir icat çıkarma, aman bir iş açma diye büyüttüğümüz çocuklarımıza büyüdükten sonra bilmem kimin oğlu nasıl bir iş çıkarmış, bilmem kimin kızı neler yapmış nerelere gelmiş diyerek her an söylenen ebeveynler çok da yabancı gelmiyor bize değil mi? Ee, sevgili ebeveynler. Bana yıllarca ‘Bir icat çıkarmamam konusunda telkinlerde bulunan siz değil miydiniz?’ diyor evlâtlar hal dilleriyle.

Çocuk eğitmek hele ki böyle bir zamanda zor iş gerçekten. İnsan her aşamasında güvenilir bir rehbere ihtiyaç duyuyor. Çocukları sadece fen-ilim yönünden yetiştirmek maneviyatında koca bir boşluk bırakmak onları müthiş bir boşluğa atıyor. O zaman tek bir ihtimal kalıyor. O da hem din hem fen ilmini mezc edebilmek. Bunun için de çalınan kapıyı Risale-i Nur eserleri açıyor sonuna kadar. Ne güzel bir eğitim metodur Ya Rabbi. Peygamberî (asm) bir sistem ve akabinde aydınlık parlak nurun âlâ nur gelecekler, nesiller. Böyle bir nesil olmak ve böyle bir nesil yetiştirebilmek duâsı ile…

Bedirhan; umarım içindeki ilim aşkı hiç sönmesin, çok daha güzel vesilelerle neşvü nema bulsun…

Okunma Sayısı: 2284
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı