*Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.
Selâm ve sevgilerimle... Bu zor zamanda benim gibi mağdurların sesi soluğu olduğunuz için minnettarlığımı arz ediyorum..
35 yaşındayım, (...)’nın (...) ilçesine bağlı küçük bir köyde doğdum. 2009 yılı Mart ayında Devlet Memuru (Radyoloji teknikeri) olarak, 70.2 kpss puanı ile atandım. Hiçbir zaman hileye, sahtekârlığa başvurmadım. Yıllardır atanmak ve mesleğimi insan gibi yapabilmek için uğraş verdim. Atama öncesi çalıştığım kurumdan ayrılabilmek için yüklü bir tazminat ödemek zorunda kaldım. Alınan tazminat evrakını hâlâ saklıyorum. Hiçbir zaman irademi hiçbir yere ipotek etmedim.
15 Temmuz 2016 tarihinde darbe girişimi ve kanlı terör eyleminden sonra kamu görevlilerine yönelik, çıkarılan khk’lar ile görevden ihraç etmeler başlamıştı. Bu kapsamda ben de 675 sayılı khk ile görevimden ihraç edildim. Hakkımda hiçbir yargı kararı olmamasına rağmen terör örgütü üyesi olarak damgalandım, kişiliğim ve onurum yok edildi. İnsan içine çıkamaz, insanlarla görüşemez hale geldim. İşsiz kaldım, geçim sıkıntısı çekmeye mahkûm edildim. Atfedilen KHK kararında ise FETÖ/PDY’den bahsedilmektedir. Ne adı geçen terör örgütü ile ne de başka bir isimdeki herhangi bir terör örgütü ile hiçbir bağlantım yoktur. Terörün her türlüsünü ise en sert dille lânetliyorum. Görevden uzaklaştırılma aşamasında ise üyesi olduğum sendikanın OHAL kararnamesi ile kapatılmış olduğunu açığa alınma işlemimin de bu sebeple olabileceğini basından öğrenmiş bulunmaktayım. Sadece kanunların bana tanıdığı haklardan faydalandım, kanunsuz hiçbir işe ortak olmadım.
Yine basında çıkan haberlerde ihraç edilenlerin bankasya da hesabı olması ve 17/25 Aralık sürecinden sonra ilgili bankaya para yatırmış olması ihraç sebepleri olarak gösteriliyordu. Terörün, tamamen yasal faaliyetler olan banka hesabıyla veya sendika üyeliğiyle ne gibi alâkası olduğunu da anlayabilmiş değilim. İnsan, madem bu kuruluşlar terör faaliyeti yapıyormuş öyle ise nasıl ve neden faaliyetlerine devam edebilmişler? diye sormadan edemiyor. Evrensel hukuka ve insan haklarına saygıya herkesin her zaman ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Dahası 2012’den beri kronik sağlık sorunlarım ile uğraşmaktayım. Bir ameliyat geçirdim ve günde 4 adet ilâç kullanıyorum. Zaten zor olan hayatım maruz kaldığım bu durumdan dolayı daha da zorlaşmıştır. Hayatım boyunca devletime karşı hep itaat ve sadâkat içinde yaşadım. Bir çocuklu bir baba olarak, 3 kişilik çekirdek ailemle, memleketimden ve aile büyüklerimden uzakta zaten zor olan hayatım karşılaştığım bu durumdan dolayı daha da zorlaştı. Fakat adalete olan inancımı hiçbir zaman yitirmedim. Er geç adaletin yerini bulacağı ve yapılan haksızlıktan geri dönüleceği inancını taşıyorum.
Haksızlığa uğramış insanların sesi soluğu olan sizlerden de yaşadığım mağduriyetin sona ermesi için yardımlarınızı istirham ediyor, şimdiden minnettarlığımı ve sonsuz teşekkürlerimi arz ediyorum. Saygılarımla.