Şanlıurfa’da 22 yıldır Osmanlı usÛlü tespih yapan Sait Gelmiş’in ürünleri, yurt içinden ve dışından ilgi görüyor.
Şanlıurfa’nın Merkez Eyyubiye ilçesinin Haleplibahçe Mahallesi’ndeki atölyesinde ustasından öğrendiği tekniklerle tespih üreten Sait Gelmiş, el sanatlarının devam etmesi için çaba harcıyor. Gelmiş, rahmetli dedesinin de tespih sattığını ve onun teşvikiyle 10 yaşındayken yanında çalışmaya başladığı ustasından tesbih yapımını öğrendiğini anlattı. Ustasının Osmanlı usûlü el çarkıyla tespih yapım tekniğini kendi atölyesinde sürdürdüğünü anlatan Gelmiş, şöyle konuştu: “Bu sistem Osmanlı sistemiyle, yani el işi tesbih sanatı. Osmanlı döneminde yapıldığı gibi yapıyorum. Bu sistemi ustamdan öğrendim ve sürdürüyorum. Şu anda Şanlıurfa’da bu işi bu şekilde yapan yok. Teknoloji kullanarak yapanlar saatte 6-7 tane yaparken benim saatte 1 tane, bazen taşına göre, bir günde, iki günde ve bir haftada bir tespih yaptığım oluyor. Bu zorluklara rağmen el çarkıyla tesbih yapmaya devam ediyorum. Benim gibi el çarkıyla tesbih yapabilecek ustalar var, ancak zor olmasından dolayı hepsi işi bıraktı. Ben bu işe sevdalıyım bu işin yok olmasını istemiyorum.”
Bu sanat yok olmamalı
Gelmiş, el çarkıyla yapılan tesbihin, tornada yapılanlardan daha kullanışlı olduğunu ifade etti. Tesbihlerin stres atmak için de kullanıldığına işaret eden Gelmiş, şöyle konuştu: “Yaptığım sanatın zor ve getirisinin çok olmamasından dolayı, yetiştirecek çırak bulamıyorum. Ben bu işten çok para kazanmıyorum, ancak geçimimi sağlayabiliyorum. Benim derdim bu sanat, bu Osmanlı geleneği yok olmasın. Bazı koleksiyonerler bize gelip sipariş veriyor. Osmanlı sıkmalar, Yemen zarı, Alman kehribarı, damla kehribar ve kuka gibi farklı taşlardan tesbihleri el işiyle yapıyorum. Müşterilerin memnun kalması paradan da önemli. Bu beni çok mutlu ediyor. Şanlıurfa ve Türkiye’nin bazı kentlerinden siparişler aldığım gibi Almanya ve ABD’den de talepler oluyor. Yurt dışından talep edenler bana tanıdıklar vasıtasıyla ulaşıyorlar.”
AA