Adalet Bakanı Bozdağ, 15 Temmuz gecesi de o görevdeydi. Haziran-2017 ile Ocak-2022 arasında “dinlendirildikten sonra” aynı göreve tekrar getirildi. Tartışmalı uygulama ve beyanlarını tamgaz sürdürüyor.
Ancak bu arada cevaplandırması icab eden sorular da birikiyor. İşte onlardan biri:
15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesi günü, 16-17 Temmuz’da, Adalet Bakanlığından cezaevleri aranıp, “Siz 150 kişilik, siz 200 kişilik, siz 250 kişilik koğuş ayarlayın” talimatlarıyla, daha tutuklamalar olmadan, cezaevlerinde, istenen koğuşlar hazırlandı mı?
O günlerde, kalkışma olduğu söylenen iller için belki böyle bir tedbir alınabilir, ama kalkışma gerçekleşmemiş illerde de tutuklamalar yapılacak diye koğuşlar hazırlandı mı?
16-17 Temmuz Cumartesi-Pazar günleri (özellikle Pazar), cezaevlerine bazı koğuşlardaki tutuklu/hükümlüleri başka koğuşlara aktararak, yeni tutuklamalar için hazırda boş koğuş bulundurulması talimatı verildi mi?
“Öyle birşey olmadı” diye inkâr ve tekzip cihetine gidilirse, konunun UYAP kayıtlarından tahkik edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Böylesine büyük bir oda/koğuş değişikliğinin UYAP’tan tesbit edilebileceği ifade edilerek, “Cezaevlerinde genellikle hafta sonları koğuş değişikliği yapılmaz” deniliyor.
Eğer yapıldıysa, ki öyle görünüyor, karga tulumba başlatılan tutuklama furyasının bu cihetten de masaya yatırılıp tahkik edilmesi ve enine boyuna sorgulanması gerekiyor.
Bu iz üzerinden yapılacak bir tahkikat o hafta sonu cezaevlerinde “koğuşları yeni tutuklular için boşaltma ve hazırlama” talimatının uygulandığını ortaya çıkarırsa ne olur?
Bütün o tutuklamaların ve koğuş boşaltmaların aynı merkezden yönetildiği anlaşılır.
Tutuklama listelerinin, savcılara yaptırılan tutuklama taleplerinin, sulh ceza hâkimlerine verdirilen tutuklama kararlarının ve bu kararlara istinaden Adalet Bakanlığından cezaevlerine açılan “Koğuşları hazırlayın” telefon talimatlarının aynı merkezde organize edilen bir planın parçaları olduğu ortaya çıkar.
Böyle bir yapının ve ona bağlı ilişkiler ağının hukuk devleti kriterleri çerçevesinde masaya yatırılıp sorgulanması gereği doğar.
Ve ağa dahil olanların hesap vermesi zorunluluğu da kendiliğinden gündeme gelir.