Türkiye'de yaşlı nüfus artarken, çocukların toplam nüfus içindeki payı ise sürekli azalıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, 2014 sonu itibarıyla 77 milyon 695 bin 904 kişi olarak belirlenen Türkiye nüfusunun, yüzde 24,3'ü 0-14 yaş, yüzde 67,8'i 15-64 yaş arasında (52 milyon 640 bin 512 kişi) ve yüzde 8'i de 65 yaş ve üzerinde bulunuyor.
Yıllar itibarıyla nüfusun gelişimine bakıldığında, ülkedeki doğurganlık hızının azalmasına bağlı olarak genç nüfus oranının sürekli azaldığı, yaşam kalitesinin artmasına bağlı olarak, yaşlı olarak kabul edilen 65 yaş ve üzerindeki nüfusun ise sürekli arttığı gözleniyor.
Çocuk nüfusunun oranı azalıyor
Çocuk nüfusunun toplam nüfusa oranı yıllar içinde hep azaldı. 0-14 yaş grubu çocukların genel nüfusa oranı 1990'da yüzde 35'e (toplam nüfus 56,4 milyon kişi), 2000 yılında yüzde 29,8'e (toplam nüfus 67,8 milyon kişi) ve 2014 yılı sonunda da yüzde 24,3'e kadar geriledi.
2014 sonu itibarıyla 77,7 milyonluk Türkiye nüfusunun yaklaşık 4'te biri çocuk. Ülkede, 0-14 yaş arasında 18,8 milyon kişi, 65 yaş üzerinde ise 6,2 milyon kişi bulunuyor.
2075'te yaşlı sayısı çocuk sayısını geçecek
Bir ülkenin nüfusunun kendini yenilemesi için de doğurganlık hızının en az 2,1 olması gerekiyor.
TÜİK tarafından hazırlanan, toplam doğurganlık hızının doğal akışı içinde azalıp, 2050 yılında 1,65'e düştüğü, bu tarihten sonra artışa geçerek 2075 yılında 1,85 değerine ulaştığı doğurganlık senaryosu ile yaptığı temel projeksiyona göre, çocuk nüfusunun toplam nüfusa oranı 2023 yılında yüzde 21,2, 2050 yılında yüzde 15,7, 2075 yılında da yüzde 14,6'ya kadar gerileyecek.
Yaşlı nüfus oranı ise 2023'te yüzde 10'u, 2050'de yüzde 20'yi aşacak. Türkiye'nin 65 yaş ve üzerindeki nüfusu 2075 yılında genel nüfusun yüzde 27,7'sini oluşturacak.
TÜİK'in temel senaryosu gerçekleşirse, 60 yıl sonra yani 2075 yılında, nüfusunun 89 milyon 172 bin 88 kişiye ulaşması beklenen Türkiye'de yaklaşık 13 milyon çocuk, 24,7 milyon da yaşlı olacak.
Bu da Türkiye'nin en geç 15-20 yıl içinde "yaşlı ülkeler" kategorisine gireceğini gösteriyor.
Tarım, sanayi ve tıp nüfusu patlattı
Binlerce yıl oldukça yavaş yükselen dünya nüfusu, tarım ve sanayi devrimlerinin gıdaya ulaşımı kolaylaştırması, aşıların bulunması gibi nedenlerle hızla artmaya başladı.
Türkiye'de şu anda yüksek doğurganlık sadece bazı doğu illerinde görülüyor, batıya geldikçe kadınların doğurganlığı azalıyor. Ülke ortalamasına bakıldığında 2001'de 2,37 olan toplam doğurganlık hızı, 2008'de 2,14 olarak belirlendi. Toplam doğurganlık hızı 2011'de nüfusun kendini yenileyemeyeceği 2,02 çocuğa kadar geriledi. Bu rakam 2013 yılında 2,07'ye, 2014'te 2,17'ye çıktı.
AA