"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şark’ın En Sevgili Sultanı: Selahaddin-i Eyyubi

04 Ekim 2018, Perşembe 01:45
İsrail’in işgali altında olan Kudüs’ü 831 yıl önce 2 Ekim 1187’de SelÂhaddin-i EyyubÎ, Haçlılar’ın elinden alarak Hürleştirdi.

İslam dünyasının en ünlü kahramanlarından, düşmanlarının dahi adaletine güvendiği Selâhaddin-i Eyyubî, bundan 831 yıl önce bugün Kudüs’ü Haçlılar’ın elinden alarak hürleştirdi.

Doğulu ve Batılı tarihçilerin ve yazarların eserlerinde kendisinden övgüyle söz ettiği Selâhaddin-i Eyyubî, Hicaz bölgesine verdiği önem dolayısıyla “Hadimü’l-Haremeyn” unvanını kullanan ilk hükümdar oldu.                       

Selâhaddin-i Eyyubî 1138 yılında Tikrit şehrinde dünyaya geldi. Babası Tikrit, Ba’lebek ve Dımaşk (Şam) valilikleri yapmış Necmeddin Eyyub, amcası Nureddin Zengi’nin ordu komutanı Esedüddin Şirkuh’tu.        

Bir şehzade gibi yetişen ve iyi bir eğitim gören Selâhaddin, genç yaşlarda Haçlılar’a karşı yapılan seferlere katılarak Şam şahneliğine kadar yükseldi.        

Amcası Şirkuh’un kumandasında 1164 ve 1169 yıllarında Fatımî hâkimiyetindeki Mısır’a yapılan seferlere katılan Selâhaddin, usta bir kumandan ve devlet adamı olarak sivrildi. 1169’da amcasının ölümünün ardından ‘el Melikü’n-Nasır’ unvanıyla vezir oldu.        

Nureddin Mahmud Zengi’nin Mısır’daki ordusunun kumandanı olan Selâhaddin, aynı zamanda Fatımî halifesinin veziri olarak bu iki önemli görevi üstlendi. Selâhaddin, daha sonra Nureddin Zengi’nin vekili olarak Mısır’ı ve Mısır’a bağlı yerleri müstakil bir hükümdar gibi yönetmeye başladı.

FATIMÎ HÂKİMİYETİNE SON VERDİ

SelÂhaddİn, Mısır’a hâkim olunca kendisine ve Türkler’e karşı direnen Fatımî çevreleriyle, onları destekleyen Haçlılar ve Bizanslılar’la mücadeleye girişti. Mısır’a tam anlamıyla hâkim olan Selâhaddin orduyu yeniden teşkilâtlandırdı. Sünnî medreseleri ve yeni kurumlar açtı. Fatımî bürokrasisini kademeli olarak tasfiye etti. Nureddin Zengi’den gelen emir üzerine 1171’de Fatımî hilâfetine son verdi.

KUR’ÂN’I EZBERE BİLİYORDU

Tarİhçİlerİn anlattığına göre Selâhaddin zamanını ya ilim ya cihad veya devlet işleriyle geçirirdi. Kur’ân-ı Kerîm’i ezberledi ve iyi bir eğitim gördü. Arapça, Farsça, Türkçe ve Kürtçe biliyordu.  Selâhaddin verdiği sözü ne pahasına olursa olsun tutar, affetmeyi severdi. İbn-i Cübeyr onun, “Af konusunda hata etmek haklı olarak cezalandırmaktan daha çok hoşuma gider.” dediğini nakleder. Eman verdiği kişileri kesinlikle cezalandırmadı. Haçlılar onun bu yönünü çok takdir etti.  Aşırı derecede cömert olan Selâhaddin, öldüğünde özel hazinesinden sadece 1 Mısır dinarıyla 36 Nasıri dirhemi çıktı.

KUDÜS’ÜN FETHİ

3-4 Temmuz 1187’de Hittin denilen yerde Haçlılar’la yaptığı meydan savaşında büyük bir zafer kazandı. Selâhaddin, bu zaferden sonra hızlı bir fetih hareketine girişti. Filistin’de Akka, Taberiye, Askalan, Nablus, Remle, Gazze dahil birçok kaleyi ele geçirdi. Birkaç hafta içinde büyüklü küçüklü elli iki şehir fethettikten sonra 20 Eylül 1187’de Kudüs’ü kuşattı. Mi’rac mu’cizesinin yıl dönümü olan 2 Ekim 1187 Cuma günü Kudüs’ü fethetti.        

Diğer yandan Kudüs’ün ve birçok kalenin düşmesi üzerine bütün Batı Avrupa ülkelerinin katıldığı yeni bir Haçlı seferi düzenlendi. Haçlılar, 1189’da Akka’yı kuşattılar. Selâhaddin ile Haçlılar arasında Akka önünde 2 yıla yakın süren şiddetli savaşlar yapıldı. Fransa Kralı Philippe Auguste, Alman İmparatoru Barbarossa, İngiltere Kralı Arslan Yürekli Richard orduları ve donanmalarıyla gelip savaşa katıldılar. Akka, 12 Temmuz 1191’de Haçlılar’ın eline geçti. Ancak Selâhaddin, Haçlılar’ın Kudüs’ü almak için yaptıkları teşebbüsleri boşa çıkardı. 1 Eylül 1192’de iki taraf arasında 3 yıl 8 ay süreli barış antlaşması imzalandı.        

Selâhaddin, Haçlılar’la antlaşma yaptıktan kısa bir süre sonra 4 Mart 1193’te Şam’da vefat etti. Bu tarihte Mısır, Libya, Yemen, Filistin, Suriye ile Malatya ve Ahlat’a kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ve Hemedan’a kadar Kuzey Irak’ta onun adına hutbe okunuyordu.

Okunma Sayısı: 3351
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı