Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Soma faciasına ilişkin verilen ara kararı değerlendiren müşteki avukatları, Alp Gürkan için suç duyurusunda bulunulmasının büyük bir kazanım olduğunu ancak bundan sonra en önemli olanın mağdur işçilerin verecekleri beyanlar olduğunu ifade etti.
Avukatlar, duruşmadan çıkan kararlardan kazanımlar elde ettiklerini belirterek, paranın her şeyi satın alamadığını söylediler. Müşteki avukatlarından Can Atalay, “Şehit madenci ailelerimizle birlikte bu iki haftada bir kere daha paranın her şeyi satın alamayacağını gördük. Bir şirket var ve onu koruyan kamu görevlileri var. Bu şirket parayla her işi çözebileceğini düşünmüş. Sadece iş güvenliğini almamış, buna para ayırmamış. Duruşma salonunda geçtiğimiz iki hafta boyunca bir kere daha gördük ki koskoca bir mekanizma bu şirket yetkililerinin, bu şirketin sahiplerinin esas olarak bu katliamdan sorumlu olan siyasi iktidarı korumak, kollamak için elinden geleni ardına koymuyor. Bu mekanizma işliyor. Ama bir kere daha gördük ki buradaki aileler hem dostlarına hem düşmanlarına gösterdiler ki para her şeyi satın alamaz. Burada madenden sağ çıktıktan sonra açıklıkla, çok açıkça burada bağıra bağıra gelen bir katliam olduğunu anlatan mağdurun, ocaktan sağ kurtulan bir kardeşimizin neye düşürüldüğünü, neye zorlandığını gözlerimizle gördük. Buna rağmen bu ailelerle birlikte buna geçit vermemeye devam edeceğiz. Her duruşmadan sonra söylemek zorunda kalıyoruz ama bugün Somalı maden şehidi ailelerin dayanışma yükü, bu davaya sahip çıkma yükü buradan aklına estiği zaman aileleri zora sokan kolluk kuvvetlerine, duruşma salonu içinde aileleri kışkırtmaya çalışanlara karşı koyma yükü buradaki ailelerin üzerinde. Akhisarlı demokratik kitle örgütlerinin üzerine, Akhisarlı öğretmenlere, Akhisarlı mühendislerin sırtına bırakılamaz. Buradaki ailelerin sırtına bırakılamaz. Tüm demokratik kamuoyuna bir kez daha sesleniyoruz. Bu davaya sahip çıkılmalıdır. Bu dava kadar işçi canının, işçi hayatının değersiz olduğunu ortaya koyan dava az görülür. Davaya sahip çıkmaya devam edeceğiz ama dava devam ettikçe baskının da ne kadar arttığını, yoğunlaştığını çıplak gözle görüyoruz.” dedi.
“EN KRİTİK ÇALIŞMA MAĞDUR İŞÇİLERİN BEYANLARIDIR”
Müşteki avukatlarından ve Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı ise, sözlerine davayı takip eden basın mensuplarına iki hafta boyunca ülkenin en önemli davasını takip ettikleri için teşekkür ederek başladı. Kozağaçlı, “Ara kararları daha ayrıntılı paylaşırız ama aynı yasanın emrettiği gibi aynı bizlerin iddia ettiği gibi kendisinin daimi nezaretçi olduğunu bilmeyen küçük mühendislerin suç duyurusu bugün mahkeme tarafından savcılığa gönderildi. Haklarında gerçek sorumluluklarından açılacak yeni dava bu dosya ile birleşecek. İlk günden beri söylüyoruz. Bunu anlamak için başınıza mı gelmesi gerekiyor? Başlarına geldi. Bundan sonraki en kritik çalışma mağdur işçilerin, müşteki işçilerin burada arka arkaya vereceği beyanlardır. Gördük ki yoksul insanlar için adalet ararken, yoksul insanların haklarını ararken katledilmiş insanların karşımıza başka yoksul insanlar çıkardılar. Yalan söyleyen, işten atılmaktan korkan, şikayetçi olmaktan korkan, ölümden döndüğü halde kendi ailesini, çocuklarını düşünerek korkan, geri adım atan başka yoksullar çıkardılar. Biz bu oyuna düşmeyeceğiz.” diye konuştu.
“İŞSİZ KALMAKTAN KORKMAYIN, BİZ SİZE İŞ BULACAĞIZ”
Madende çalışan ve gerçekleri bilen kişilere de seslenen Kozağaçlı, “13 Ekim’den itibaren burada ifade verecek olanlara sesleniyorum. İşten atılmaktan mı korkuyorsunuz, biz size iş bulacağız söz veriyorum. Evden atılmaktan mı korkuyorsunuz, bizim evimizde kalacaksınız söz veriyorum. Size bir zarar verilmesinden mi korkuyorsunuz, bize zarar vermeden kimsenin size zarar verdirmeyeceğiz. Lütfen buraya gelin, lütfen doğruları söyleyin. Lütfen burada 301 katledilen kardeşlerimizin aileleriyle bu mücadeleyi paylaşın. Her kim ‘Benim çocuklarım var, ben gerçekleri söylersem beni işe almazlar, patron bana şimdi ekmek veriyor doğruları söylersem işten çıkarırlar, ben korkuyorum’ diyorsa ki işte aileler, işte avukatlar bize gelmeniz yeter. Bizim isteğimiz 13 Ekim’den başlayarak buraya gelip yüzlerce insanın madendeki yalanları, rezillikleri açıklaması ve şikayetçi olmasıdır. Verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
“ALP GÜRKAN’IN DAHİL EDİLMESİ KAZANIMDIR”
Duruşmadan farklı kazanımlarla çıkıldığını belirten bir diğer müşteki avukatı Bengüz Berber Uslu da “Yargılamaların başından beri esas sorumluların bizden kaçırılmaması önemliydi. Bugün Alp Gürkan ile ilgili de Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir suç duyurusu yapıldı. Artık esas sorumlunun, Alp Gürkan’ın da bu dosyaya dahil edilmesi duruşma sonucunda gündeme geldi ve bu bir kazanımdır. İnşallah bundan sonra esas sorumluların, TKİ yöneticilerinin, onun üstünde yer alan Enerji Bakanlığı’nın yargılanmasını sağlarız diye düşünüyorum.” dedi.