AKP ve MHP tarafından ilân edilen 24 Haziran erken seçimini değerlendiren 23. Dönem İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, muhalefetin ilk tura odaklanmasının önemine değinirken, OHAL’de seçime giden iktidara da ‘keyfilik kural olamaz’ hatırlatması yaptı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yarım saatlik görüşmesinin ardından karar verilen ve Meclis’te kabul edilip Resmî Gazete’de yayınlanan “erken- baskın seçim” kararı gündemi değiştirdi ve ülke bir anda seçim atmosferine girdi. Yaklaşık 2 ay süre kalan seçim için bütün partiler hazırlıklara başlarken cumhurbaşkanı adayları da merakla bekleniyor. 23. Dönem İstanbul Milletvekili Ufuk Uras’a yaşanan gelişmeleri sorduk. Uras AKP’nin hazırlıklı bir şekilde erken seçime karar verdiğini söylerken, muhalefetin iddialı bir adayla ilk turu hedeflemesini ve şansını 2. tura bırakmaması gerektiğini vurguladı.
Eşitsizlik katmerlendi
-Erken seçim ilânını nasıl değerlendirdiniz. Bu aceleciliğin altında yatan asıl neden sizce nedir?
Erken seçim AKP açısından son derece uygun bir zamanlama tercihiyle yapılmıştır. Yarının bugünden daha iyi olmayacağını görerek bu kararı aldıkları anlaşılıyor. “Cumhur ittifakının dağıldığı” gibi aceleci manşetlerin de doğru bir okumaya dayanmadığı ortaya çıktı. Herhangi bir “panik” söz konusu olmadan kendinden emin adımlarla ilerliyorlar.
-Cumhurbaşkanlığı adaylığı için belirtilen kriterleri nasıl buluyorsunuz? (100 bin imza gibi) Diğer yandan uyum yasaları yapılmadan yola çıkılması belirsizlikler oluşturacak mı?
Cumhurbaşkanı adaylığı eşitlik ilkesi çerçevesinde ele alınmalıydı. Zaten bir tarafta devletin olduğu parti devleti modelinde bu eşitsizliğin katmerlendiği ortadadır. Uyum yasaları gibi konulardaki belirsizlikler de AKP’nin işini kolaylaştırmaktadır. Belli ki bu konuda bir kademelendirmeye giderek zamana yayacaklar.
Darbelerle mücadele normal hukuk kuralları içinde de yapılabilir
-Seçimin yine OHAL’de yapılması ne gibi sorunlara sebep olur?
OHAL şartlarında seçime gidilebileceği geçmiş örneklerden yola çıkarak gerekçelendirilemez. Eski Türkiye’ye karşı çıktıklarını iddia edenlerin sürekli geçmiş dönemin olumsuz örneklerini vermesi manidardır. Bir kere deha anlaşılmıştır ki memleketteki hemen hemen tüm partiler tek parti döneminin mutasyonudur. Darbelere karşı mücadele normal hukuk kuralları içinde pekâlâ gerçekleştirilebilir. Devletin bekasıyla AKP’nin bekası parti modelinde iç içe geçtiği gibi bu gerekçelerle 10 yıl daha böyle gidebilirsiniz. Keyfilik kural olamaz. OHAL şartlarında seçime girmek iktidarın devletin bütün genişletilmiş icraat gücünden faydalanması anlamına gelir.
-Muhalefet bu durumda nasıl davranmalı?
Muhalefetin güçlü bir aday profili saptayıp desteklemesi gerekiyor. Merkezi bir aday saptanmadığı takdirde bolca örneğini göreceğimiz gibi merkez kaç eğilimler devreye girecek kifayetsiz ne kadar muhteris varsa ortaya dökülecektir. Siyasî kimliği olmayan, yönetim kadrosunu açıklayamayan siyaset dışı isimler ise sadece enerjiyi dağıtmaktadır ve herhangi bir toplumsal karşılığı da yoktur. 2. turun olmayacağı varsayımıyla taktik tutum- ların saptanması gerekmektedir. 2. tura dayalı bütün varsayımların çökme ihtimali yüksektir.
Hem mütedeyyin hem seküler kesimin destekleyeceği bir aday
-‘Ortak aday’ gösterilmesi durumunda diğer partileri kapsayacak aday sizce mevcut mu? Yoksa yine bölünmeler mi yaşanacak? Siz durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ortak aday demek AKP’deki yarılmayı esas alan, AKP memnuniyetsizlerine seslenen hem müte- deyyin hem seküler kesimin destekleyeceği bir aday demektir ki bunun robot resmi bellidir. O profilin sürpriz yapıp harekete geçeceğini düşünüyorum. Ayrıca güç- lendirilmiş bir parlamenter sistemi mi yoksa yerellerde yetkileri artırılmış gerçek bir başkanlık sistemini mi savunmanın daha rasyonel olacağı konusunda da yeterli netlik sağlanamamıştır.
-Seçimlere katılım ve seçim güvenliği konusunda seçmene ve parti yönetimlerine neler söylemek istersiniz?
Sandık güvenliği meselesinde sorun vardır, “seçimlere hazırız, hodri meydan” diyen partilerin bu konudaki zaafları sürmektedir. Bu iki ayda eksik gedik tamamlanmalı, sandık merkezli örgütlenme tahkim edilmelidir.
RÖPORTAJ: ÜLKER YILMAZ CABA-FOTOĞRAF: KÜBRA BAŞ
[email protected]