Önlem alınmazsa

Önlem alınmazsa kitap, gazete ve dergi okumanın lüks hale geleceğini, çok sesli medya ve halkın haber alma hakkının kalkacağını belirten CHP’li Çakırözer: “Gazeteci ve yayıncılar krizin devam edeceğini düşünmek bile istemiyor.”

Özel ürün statüsü

Çakırözer tekliflerini şöyle sıraladı: lKâğıt temini bir devlet politikası haline gelmeli. lKâğıt özel ürün statüsüne, kâğıt üretimi stratejik olarak öncelikli sektörler arasına alınmalı. lİlan fiyatları en az yüzde 50 arttırılmalı.

***

Kağıt krizi acil çözüm bekliyor

Kağıt krizine dikkat çeken CHP’li Utku Çakırözer, “KÂğıt özel ürün statüsüne, kÂğıt üretimi stratejik olarak öncelikli sektörler arasına alınmalı. İlÂn fiyatları en az yüzde 50 arttırılmalı” dedi.

CHP artan döviz kuru ve yerli üretim olmaması dolayısıyla yaşanan kağıt krizinden gazetelerin ve yayınevlerinin daha fazla etkilenmemesi için çağrıda bulunarak, atılması gereken adımları sıraladı. Tedbir alınmadığı takdirde kitap, gazete ve dergi okumanın lüks hale geleceğini, çok sesli medya ve halkın haber alma hakkının ortadan kalkacağını belirten CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Gazeteciler ve yayıncılar krizin devam edeceğini düşünmek bile istemiyor! Kâğıt temini bir devlet politikası haline gelmeli. Kâğıt özel ürün statüsüne, kağıt üretimi stratejik olarak öncelikli sektörler arasına alınmalı. İlân fiyatları en az yüzde 50 arttırılmalı” diye konuştu. 

Araştırma önergesi verildi 

CHP’li Çakırözer artan döviz fiyatları ve SEKA’nın özelleştirilmesi ile yerli üretim yapılmamasından kaynaklı yaşanan kâğıt krizinin önlenmesi ve gazetecilerin yaşadığı sorunların araştırılıp, çözüme kavuşması için Meclis’te Araştırma Önergesi vererek, gazetelerin kâğıt krizinden daha fazla etkilenmemesi için taleplerin yer aldığı öneri paketini Meclis’e sundu. Genel Kurulda yapılan görüşmeler sonrasında Çakırözer’in önergesi AKP oylarıyla reddedildi. Basın özgürlüğünün gerçek bir demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu vurgulayan Çakırözer, ekonomik hürriyet olmadan basın hürriyetinin sağlanamayacağını belirtti. 

Basın mensupları baskı altında 

Çakırözer, “Türkiye’de basın kuruluşları çok çeşitli baskılarla, kısıtlamalarla karşı karşıya. Başta Freedom House olmak üzere, dünyanın birçok basın konusunda sıralama yapan kuruluşu Türkiye’yi ‘basının özgür olmadığı ülkeler’ arasında maalesef en tepede listelemekte. Öncelikle, buna neden olan, adaletsiz yargılamalardır. Çok sayıda basın mensubu yazdıkları haberler, yorumlar ya da sosyal medya paylaşımları dolayısıyla yargılanmakta, soruşturulmakta, en kötüsü hürriyetleri ellerinden alınmakta. 

Döviz krizi, kağıt fiyatını 4 kat arttırdı

AKP hükûmetleri döneminde yapılan özelleştirmeler sonucunda Türkiye üreticisi olduğu birçok konuda ithalatçı hâle geldiğini vurgulayan Çakırözer, “SEKA’nın özelleştirilmesinin sonucunu bugün kâğıt krizi olarak hep birlikte yaşıyoruz. Gazete kâğıdı fiyatı döviz krizinin de etkisiyle 4 kat arttı. Gazeteler eklerini kapattı, sayfa sayılarını azalttı. Resmî ilânlara son dört yılda sadece yüzde 15 artış yapıldı. Resmî ilânlara her gazete eşit olarak ulaşamıyor, yerel gazeteler teker teker kapanıyor. Reklâmlar, yayınların izlenme ve okunma oranlarıyla değil, iktidara yakınlığıyla doğru orantılı olarak veriliyor. Birçok gazete resmî ilânlarla ayakta kalmaya çalışıyor. Bugün Basın İlân Kurumu toplantısı vardı. Basın İlân Kurumundan resmî ilân gelirlerinde enflasyonu da dikkate alacak bir artış bekliyoruz, aksi takdirde hem yerel hem ulusal gazeteler kapanmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

İstanbul – Yeni Asya

***

Reklâm ambargosu altındayız 

Karar Gazetesi yazarı Akif Beki, Karar gazetesine yönelik reklâm ambargosu ile ilgili sert eleştirilerde bulundu.

Akif Beki, 28 Şubat döneminde muhafazakâr camianın medyanın kartelleşmesinden şikayet ettiğini, ancak şimdilerde medyada tröstleşme yaşandığını söyledi. 

Halk TV’de katıldığı programda “Çok sıkı bir reklâm ambargosu altındayız” diyen Akif Beki şöyle konuştu; “Reklâm dağıtımı yapan ajanslar belli bir yerden idare ediliyor, yani bir merkezileşme var orada. Sistem çift başlılığı ortadan kaldırdı tek başlılığa geçtik, bu hemen her alanda ortaya çıkmaya başladı. Medya alanında da tek merkezileşme var. Karar’a reklâm verenlerin uyarıldığını biliyoruz, çünkü aralarında geçmişten beri hukukumuz olanlar da var. Karar’a reklâm verenlere bir daha vermemeleri yönünde uyarılar yapılıyor.” 

“Devşirme ordusu üzerimize saldırtıldı”

“Biz, payımıza düşen reklâmı alamadık hâlâ da alamıyoruz. Zaten Karar’ı kuran kadro daha önce çalıştıkları yerlerden ‘bu kadar uzun boylu değil’ dedikleri için kovulmuş insanlar. Ben de onlardan biriyim. Daha önce çalıştığım yerden kovulduğum için Karar’dayım. Bugün Karar’ı kuran kadro muhafazakâr medyanın son 25 yılına damga vurmuş kadro. Düşünün biz bu hale geldik. Bir devşirme ordusu bizim üstümüze saldırtıldı. Bunu hak eden ne yaptık? Sen yapınca yanlış ben yapınca doğru olur mu? Bu omurgasızlık kabul edilemez. Bu yapana da hayır getirmez. En ufak aykırı sesin yaşamasına hayat hakkı tanımazsan eğer hangi özgürlükten bahsediyorsun.”