Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yapımı devam eden bir inşaatta, işçilerin emniyet tedbiri almadan çalışmaları kameralara yansıdı. Ereğli Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Koordinatörü Safa Uğraş Dizdar, alınması gereken tedbirlerle ilgili inşaat firma sahipleri ve çalışanlarına uyarılarda bulundu. Dizdar, yaşanan kazalarda en büyük sebebinin eğitimsizlik olduğunu söyledi.
Son zamanlarda Türkiye genelinde inşaat alanlarında yaşanan kazalarda meydana gelen ölümler, emniyetli çalışma ortamının saplanıp sağlanmadığı konusunu gündeme getiriyor. Ereğli'de de bir inşaatta çalışan işçilerin yerden yaklaşım 15 metre yükseklikte emniyet tedbiri almadan çalışması, emniyet kemeri, baret ve iş güvenliği elbiseleri giymemeleri kameralara yansıdı.
İnşaat firmalarının ve çalışanlarının emniyet tedbirsiz çalışmalarının eğitimsizlikten kaynaklandığı konusunda açıklamada bulunan Ereğli Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Koordinatörü Safa Uğraş Dizdar, işçi çalıştıran her iş verenin sağlık raporu ile birlikte dosyalarında eğitim belgelerinin de olmasının şart olduğunu söyledi. Dizdar şunları dile getirdi: "Bu aslında genel bir sorunumuz. Fakat toplumumuz nedense bunu göz ardı ediyor. Biz inşaatlara başlamadan önce, inşaat sahiplerinin çalışacak olan işçilerin önce iş sağlığı konusunda sağlık raporlarının alınması akabinde genel iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda uzmanlar tarafından genel eğitimleri verilip, eğitimlerde ki ön testlerle becerilerine ve bilgilerine göre akabinde işin tehlike sınıfına göre ilk önce 12 saat, 16 saat olmak üzere tehlikeli ya da çok tehlikeli kısımda yıllık eğitimlerimiz var. Bu eğitimlerde başarılı olan arkadaşlara sınav sonucunda belge veriyoruz. Mevcut dosyalarında sağlık raporlarının olduğu gibi bu belgelerinin de yasa ve mevzuat gereği olması gerekiyor. Özlük dosyalarında bu belgeleri olmadığı için cezai yaptırım, bin 200 lira civarında bir cezaları var. eğitimleri olmadan işçi çalıştıranların. İnşaat firmalarında inşaata başlamadan önce bulundukları alanı koruma alanı altında çevrelemeleri gerekiyor. Yapılan çevrelemelerden sonra inşaatın her aşamasında her kat çıkıldığında RDK diye adlandırdığımız risk analizlerinin iş güvenliği uzmanları tarafından oluşturulması gerekiyor. Her çıkılan katta ya da her yapılan işte, yapılan her türlü fiziki değişikliklerde RDK'ların yenilenip eklenmesi gerekiyor. Yani risklerin belirlenip, bu risklere göre tedbirlerin iş verene iş güvenlikleri tarafından bildiriliyor. Bildirilmesi de gerekiyor."
İNŞAATA BAŞLAMADAN ÖNCE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER
İş kazalarının yoğun olarak yaşandığı inşaat alanlarında çalışanların alması gereken önlemler olduğunu kaydeden Dizdar, bunları şöyle dile getirdi: "Bu noktada inşaat için konuşuyorsak, kurulan iskelelerin öncelikle iskele tarafından kuruldukça bir file olması gerekiyor. Çapraz demirlerle tutulması gerekiyor. Kullanılan kalaslar yerine vidalanabilen metal portatif raflar var. O raflar gibi vidalanması ve sağlamlaştırılması gerekiyor. Çalışan arkadaşlarımızın emniyet kemerleri paraşüt tipi olmalıdır. Yani emniyet kemerlerinin bir kısmı kendinde diğer kısmı da orada sabitlenen demirlerde bağlı olması gerekiyor. Allah korusun düştüğünde ya da öyle bir durum olduğunda işçi yere düşmüyor, sadece asılı kalabiliyor. Bu noktada baret çok önemli. İşçi ayakkabıları çok önemli. Çelik uçlu diye adlandırdığımız ayakkabılar. Bir de orada çalışan olduklarını belirten yelekler ya da kıyafetler olması gerekiyor."
'HER İŞ KAZASI ADLİ VAKADIR'
Yaşanan iş kazalarının adli vaka olduğunu ve bundan dolayı da iş kazası sonrasında yasal sürecin başladığını ifade eden Dizdar, "İş kazalarında şöyle bir durum var. Her türlü iş kazası bir kere adli vaka. Adli vaka oluşturduğu için önü açık ve yasal süresi başlıyor. Bu noktada her yaşanan iş kazasında az önce de bahsettiğimiz gibi öncelikle çalışan genel anlamda işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda eğitim aldığından dolayı iş veren bu eğitimi vermişse öncelikle sorumluluğu azalıyor. Bunu bir puanlama gibi düşünürsek, işçi kazalanmış. Neden kazalanmış? Kendi tedbirsizliğinden mi? İş verenin tedbirsizliğinde mi? Çalışma şartlarının uygun olmasından ya da uygun olmamasından dolayımı? Bu nedenleri birbiri ile karşılaştırıp ona göre yasa ve kanun nezdinde değerlendiriliyor. Bir çalışan yaralandığı ya da kazalandığın da ilk önce bu nedenlerden yola çıkarak işçi çalışan yasal yolu açık. Ancak bu eksiklikler kim tarafından ne tarafından yapılan işlemlere göre hakim ya da hukuk karşısında değerlendirilir. Ama bir iş kazasının dosyası ortalama en az en az 10 yıl saklanmak ve arşivlenmek zorundadır." hatırlatmasında bulundu.
İŞ KAZALARININ YÜZDE 98'İ ÖNLENEBİLİR
Yaşanan iş kazalarının eğitimsizlikten kaynaklandığının yapılan araştırmalar sonucu da ortaya çıktığını ifade eden Safa Uğraş Dizdar, araştırmalar sonucunda kazaların yüzde 98'nin önlenebilir kazalar olduğunu söyledi. İnşaat firma yetkilileri ya da işçilerin almadığı önlemlerin bazen inşaatla hiç bir ilgisi olmayan insanları da öldürüp sakat bıraktığının da altını çizen Dizdar "Şimdi öncelikle şunu söyleyeyim. Bu dünya bazında araştırılmış ve hala bizim 6331 nolu sayılı yasamızda da mevcuttur. Kazaların yüzde 98'i önlenebilir kazalardır. Yüzde 2'si de önlenemeyen kazalardır. Alınmayan tedbirlerden dolayı bütün kazalar hatta hiç ilişkisi olmayan insanlar bile işçinin, işverenin ya da çalışanın almadığı tedbirlerden dolayı bazı insanlar maalesef kazalanıp hayatını kaybediyorlar, sakat kalıyorlar. Bu noktada tekrar altını çizerek söylüyorum. Genel iş güvenliği ve iş sağlığı noktasında çalışanların eğitiminden geçiyor. Burada temel sorun eğitimdir." dedi.