"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çukurova’da tarım işçilerinin yerini Suriyeliler aldı

22 Haziran 2015, Pazartesi 12:29
Ülkelerindeki iç savaştan kaçan Suriyeliler, daha önce Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan Çukurova'ya gelen tarım işçilerinin yerini aldı.

Son günlerde IŞİD zulmünden kaçan sığınmacılar da simsarlar tarafından bölgeye getiriliyor. Şuanda kavun, karpuz, domates, biber gibi ürünlerinin hasat edildiği Çukurova'da, tarla sahipleri daha uygun ücrete çalışan Suriyelileri tercih ediyor. 

Tel Abyad'daki çatışmalar nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan sığınmacılardan 14 kişilik aile soluğu Karataş ilçesine bağlı Kadıköy civarında konuşlanan çadırlarda soluğu almış. Burada naylon ve kamışlardan yapılan çadırlardan kendilerine yer edinmeye çalışan aile halen IŞİD korkusunu yaşıyor.

Bu yüzden isimlerini söylemekten ve görüntü vermekten çekinen ailenin büyüğü, üç gün önce Tel Abyad'tan Şanlıurfa Akçakale'ye; oradan Adana'ya geldiklerini söylüyor. Ülkelerinin 'savaş, açlık' nedeniyle yaşanmayacak hale geldiğini belirten Suriyeli vatandaş, "Ekinlerimiz yakıldı, evlerimiz yağmalandı. İnsanlar açlıktan perişan halde. Tarımda çalışmak için Çukurova'ya geldik. Savaş bittiğinde ülkemize dönmek istiyoruz. Fakat savaşın sonlanacağına inanmıyoruz." diyor. Domates tarlasında çalışan İbrahim Hito ise üç yıl önce Adana'ya geldiğini belirtiyor. Günlük 30-40 lira ücret aldıklarını belirten Hito, ülkelerindeki savaşı yakından takip ettiklerini ve bir an önce dönmek istediklerini ifade ediyor. Yine adını açıklamak istemeyen bir Suriyeli, "Bir ay önce çadırlara geldik. Her gün iş olmuyor. Çünkü işçi çok fazla. Halimizden memnun değiliz." ifadelerini kullanıyor. Kavun toplayan bir Suriyeli genç ise ekmek paralarını güçlükle çıkardıklarını açıklıyor.

Suriyelilerin bölge tarımında yaygın olarak çalışmaya başlaması yıllardır Şanlıurfa, Adıyaman, Mardin, Diyarbakır, Kahramanmaraş gibi illerden gelen Türk işçileri ikinci plana itmiş. Üç yıldır yaz aylarında Şanlıurfa'dan Adana'ya göçen Ahmet Akkurt, bu durumdan rahatsızlığını gizlemiyor. Sığınmacılardan sonra günlük 40 lira olan ücretlerinin artmadığını, bazı yerlerde ise düştüğünü anlatan Akkurt, "Artık burada çalışanların 100 işçiden 90'nı Suriyeli. Madem Tayyip Erdoğan bu insanları getirdi, kamplara yerleştirsin. Kimse işimize mani olmasın. Can güvenliğimiz tehlikede. Bazen kavga ve tartışmalar oluyor. Erdoğan bizi mahvetti. Zaten AK Parti'nin oyları bu yüzden düştü." diyor.

Şanlıurfalı 7 çocuk babası Halil Çavuş da benzeri sıkıntıları aktarıyor. Çavuş, "Şu anda 40 liraya çalışıyoruz. Hiçbir artış olmuyor. Çünkü çok sayıda Suriyeli var. Bizde çaresiz düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyoruz." tepkisini veriyor. Tarla sahibi İbrahim Aydın, sığınmacıların çokluğundan Türk işçilerin daha karlı işlere yöneldiğini savunuyor. Aydın, "Tercihimiz yerli işçiden yana. Ama bulamayınca Suriyelileri çalıştırıyoruz. Suriyeliler buraya yığıldı. Ücretler düştü. Şu anda 40 lira veriyoruz. Yüzde 80'ni mülteci." ifadelerini kullanıyor. Pamuk tarlasında çavuşluk yapan Tahir Erdem, "Yerli işçi az; çalıştırdığımız insanların geneli Suriyeli. İşçi çok alacaklarımız düştü. Kurtarmıyor. Akşama kadar çalışıyoruz bir kilo et alamıyoruz." bilgisini veriyor.

Türkiye'ye gelen sığınmacı sayısı Ocak 2015 itibariyle 1 milyon 652 bini geçti. Adana’da ise yaklaşık 11 bini çadır kentte olmak üzere 80 binin üzerinde Suriyeli bulunuyor.

Okunma Sayısı: 1692
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı