Çin’de Uygur ve Müslüman azınlıklara uygulanan baskıların boyutunu gösteren yeni belgeler kamuoyuna sızdı. Toplam 403 sayfalık belgelerde lider Şi Cinping’in "radikalleşen" ailelerle nasıl mücadele edilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarından, kampa gönderilen ailelerin çocuklarına bu durumun nasıl anlatılması gerektiğine kadar çok sayıda bilgi bulunuyor.
New York Times’da yer alan habere göre belgeyi Pekin hükümetinde görevli bir yetkili, hissettiği rahatsızlıktan dolayı sızdırdı. Belgelerin nasıl toplandığı konusunda bilgi verilmezken, ismi verilmeyen görevlinin sorumluların ceza almasını istediği için bunu yaptığı belirtildi.
"Ailem nerede?"
Dört ana kısımdan oluşan belgelerin bir bölümünde aileleri kampa gönderilen öğrencilerin sorabileceği sorulara verilmesi tavsiye edilen yanıtlar bulunuyor.
İlk soru: "Ailem nerede?". "Ailen hükümet tarafından düzenlenen bir eğitime alındı" şeklinde başlayan cevapta öğrencilere ailelerinin suç işlemediğini ancak eğitimden de istedikleri zaman ayrılamayacakları belirtiliyor.
Sorular ilerledikçe cevaplar da ağırlaşıyor. İlk başta "Kesinlikle endişe etmeye gerek yok" şeklinde yatıştırıcı tabirler, daha sonralarını yerini tehditlere bırakıyor. Bir soruda öğrencilere, takınacakları tavrın ailelerinin ne kadar uzun süre eğitimde kalacağı üzerinde etkili olduğu söyleniyor.
Neden öğrenciler için özel yönetmelik?
Belgelere konu olan öğrenciler, ülkenin farklı bölgelerinde komünist hükümet tarafından burs verilerek okutulanlar. Pekin, bu gençlere Komünist Parti çizgisinde eğitim vererek, Doğu Türkistan'ı kendi görüşüyle yönetecek yeni bir kadro yetiştirmek istiyor.
Ancak sızan belgelerde bu öğrencilerin ayaklanması durumunda büyük çapta etkilerin olabileceğine değiniliyor. Bir iç yazışmada, "Çin'in diğer bölgelerinden evlerine dönen öğrencilerin ülke geneline yayılan sosyal bağları bulunuyor. WeChat, Weibo ve diğer sosyal platformlar üzerinden yanlış bilgiler yaymaya başlarlarsa, bunun etkisi geniş çaplı ve durdurması zor olur" ifadeleri yer alıyor.
Yönetmelikte öğrencilere, "dedikodu" yaymaları durumunda bundan ailelerinin olumsuz etkileneceğinin belirtilmesi de isteniyor.
"Özgür olmaları için düşüncelerindeki 'virüs' yok edilmeli"
Çin'de Müslümanları hedef alan baskıcı politikalarda artış 2014 yılına dayanıyor. O senenin nisan ayında Doğu Türkistan bölgesine ilk ve tek ziyaretini yapan Çin lideri Şi Cinping, artan saldırılar gölgesinde "radikal İslam terörü" ile mücadelede için ekonomik kalkınmanın yeterli olmadığını ve hükümetin elindeki tüm gücü kullanması gerektiğini açıklıyor.
Sızan belgelerde ortaya çıkan ve daha önce bilinmeyen açıklamalarında Şi, ayrılıkçılara yönelik "merhamet gösterilmemesi" gerektiğini söylüyor. Komünist lider, bu kişilerle mücadelede ABD’den 11 Eylül sonrası önlemlerinden örnek alınması gerektiğini belirtiyor.
Belgelerde bir diğer dikkat çeken kısım da öğrencilerin sorması beklenen "Ailem suç mu işledi?" sorusuna hazırlanan cevap:
"Onlar suç işlemedi ancak düşüncelerine sağlıklı olmayan fikirler bulaştı. [...] Düşüncelerindeki bu 'virüs' yok edildiğinde ve sağlıklarına kavuştuklarında özgür olabilecekler".
Çin hükümeti bir süredir güvenliğine tehdit olarak gördüğü Uygurları toplama kamplarına hapsediyor. Pekin ise bu kampların bir eğitim merkezi olduğunu ve burada tutulanların meslek ve görgü eğitimi aldığını savunuyor.
Euronews Türkçe