AB, ilişkileri kesmekten yana değil

AB Uzmanı Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, AB kurumlarının, Avrupa Parlamentosunun tüm baskısına rağmen Türkiye ile müzakereleri resmî olarak askıya almayacağını söyledi.  Açıkmeşe, “Dosyanın tamamen kapanması, müzakere sürecinin durdurulmasından çok daha kapsamlı ve Türkiye açısından bir hayli vahim bir konu” dedi.

Gerçeklerden kaçamazsınız

AB Türkiye Delegasyonu Üyesi Can Baydarol da, Türkiye-AB ilişkilerinin inişli çıkışlı bir süreç izlediğini de ifade ederek Türkiye için AB perspektifinin yaşanan tüm sıkıntılara rağmen oldukça önemli ve yol açıcı olduğunu kaydetti. Baydarol, AB-Türkiye ilişkilerinin geçmişinden de bahsederek, “Bazı süreçler hoşunuza gitmeyebilir, ama realiteden kaçamazsınız” diye konuştu.

***

AB dosyası kapanmadı

Türkİye-AB İlİşkİlerİnİ değerlendİren AB Uzmanı Prof. Dr. Sİnem Akgül Açıkmeşe, “AB kurumları, parlamentonun tüm baskısına rağmen Türkİye İle müzakerelerİn resmÎ olarak askıya alınması İçİn düğmeye basmaya cesaret edemİyor” dedİ.

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Avrupa Birliği (AB) Uzmanı Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi. Duvar’a konuşan Açıkmeşe, “AB kurumları, parlamentonun tüm baskısına rağmen Türkiye ile müzakerelerin resmî olarak askıya alınması için düğmeye basmaya cesaret edemiyor. Dosyanın tamamen kapanması, yani Türkiye-AB ilişkilerinin genişleme politikası dışında değerlendirilmesi, müzakere sürecinin durdurulmasından çok daha kapsamlı ve Türkiye açısından bir hayli vahim bir konu” dedi.

Türkiye açısından vahim bir konu

Açıkmeşe, “AP’nin dış ilişkiler kararından sonra AB Türkiye dosyasını kapattı yorumları yapıldı. Bu ne kadar doğru bir yorum?” sorusunu şöyle cevapladı;  “Sürece son verme yetkisine sahip AB kurumları, parlamentonun bütün baskısına rağmen müzakerelerin resmî olarak askıya alınması için düğmeye basmaya cesaret edemiyor. Parlamentonun tavsiyesine uyularak müzakerelerin askıya alınması senaryosunda bile AB dosyasının kapandığı sonucuna ulaşamayız. Dosyanın tamamen kapanması, yani Türkiye-AB ilişkilerinin genişleme politikası dışında değerlendirilmesi, müzakere sürecinin durdurulmasından çok daha kapsamlı ve Türkiye açısından bir hayli vahim bir konu.”

Son sözü üye devletlerin liderleri söyler 

“AB ile müzakerelerin resmi olarak askıya alınabilmesi için Avrupa Birliği Komisyonu’nun tavsiyesine dayanarak, Konsey’in nitelikli çoğunluk esasına göre karar vermesi gerekir” diyen Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, “Bunun için, Türkiye’nin özgürlük, demokrasi, insan hakları, temel hürriyetler ile hukukun üstünlüğü ilkelerini ciddî ve sürekli biçimde ihlâl ettiği iddiasıyla Komisyonun kendi inisiyatifi ya da üye devletlerin üçte birinin talebi ile harekete geçmesi lâzım. Keza Komisyon Türkiye ile müzakereleri kesmeyi önerse dahi, son sözü üye devletlerin liderleri söyler. Yine de “Parlamento ne derse desin, hukukî yaptırım gücü nasılsa yok” anlayışının sonsuz bir konfor sağlamayacağını da unutmamak gerekir” ifadelerini kullandı. 

***

Konumumuzu sağlamlaştırmalıyız

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Avrupa Takımı Üyesi Can Baydarol, “Reel-politik bir tutumla mantıklı ve sağduyulu adımlar atarak küreselleşen dünyadaki konumumuzu sağlamlaştırmamız gerekir” dedi. Baydarol, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Avrupa Birliği Bilgi Merkezince, düzenlenen “Finansal Küreselleşme ve AB’nin Küresel Aktör Olarak Rolü” konulu konferansta yaptığı konuştu. Türkiye-AB ilişkilerinin inişli çıkışlı bir süreç izlediğini de ifade eden Baydarol, Türkiye için AB perspektifinin yaşanan bütün sorunlara karşın oldukça önemli ve yol açıcı olduğunu kaydetti. Baydarol, AB-Türkiye ilişkilerinin geçmişinden de bahsederek, “Bazı süreçler hoşunuza gitmeyebilir, ama realiteden kaçamazsınız. Yağmuru istemiyorsunuz diye yağmur yağmaktan vazgeçmez. Küreselleşmeyi beğenmiyorsunuz diye bu olgu ortadan kalkmaz. Mühim olan yağmur değil, şemsiyedir. Konuşulması gereken nokta budur” dedi. Ekonomik şartların dünyanın bütün dengelerini etkileyerek şekillendirdiğini anlatan Baydarol, “Reel-politik bir tutumla mantıklı ve sağduyulu adımlar atarak küreselleşen dünyadaki konumumuzu sağlamlaştırmamız gerekir” değerlendirmesinde bulundu. (AA)