"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Diyarbakır yaz okuma programı

02 Ağustos 2024, Cuma 00:34
Yeni Asya Gazetesi Diyarbakır Temsilciliği tarafından, 26-27-28 Temmuz tarihlerinde, “Hizmet Rehberini Al da Gel” sloganı ile, Dicle kent hizmet merkezinde okuma programı gerçekleştirildi.

Diyarbakır - Ömer Ergün

Yeni Asya Gazetesi Diyarbakır Temsilciliği tarafından, 26-27-28 Temmuz tarihlerinde, “Hizmet Rehberini Alda Gel” sloganı ile, Yeni Asya Diyarbakır Dicle kent hizmet merkezinde, gerçekleştirilen, “Cemaatlerin problemleri ve Çözüm Önerileri” konulu yaz okuma programı, çevre illerden gelen birçok katılımcı ile icra edildi.

Moderatörlüğünü Dr. Ömer Ergün’ün, açış konuşmasını Yeni Asya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Atik’in yaptığı ve Yeni Asya Gazetesi Yazarlarından Latif Salihoğlu seminerleri sundu.

Cuma günü akşam seminer ile başlayan okuma programı, Cuma ve Cumartesi günü akşamları gerçekleştirilen ve Diyarbakır Yeni Asya Yootube kanalından canlı yayınlanan seminerler, “Enfüsi ve Afaki Tefekkür Örnekleri” konu başlığı altında yapılmıştır.

Cumartesi ve Pazar günleri sabah ve öğleden sonra verilen seminerlerin konusu ise, “Cemaatlerin Problemleri ve Çözüm Önerileri” oldu.

Okuma programında şahsi okuma kitabı olarak, Risale-i Nur hizmetinin esaslarını oluşturan “Hizmet Rehberi” tespit edilerek, okuma programında 8 şahsi okuma yapıldı.

Okuma programı Cuma akşamı “Enfüsi ve Afaki Tefekkür Örnekleri” konulu seminerle başlayıp, Pazar günü akşamı yapılan program değerlendirilmesi ile sona erdi.

Cuma ve Cumartesi akşamları gerçekleştirilen iki canlı seminer ve Cumartesi-Pazar günleri verilen dört adet seminer Yeni Asya Gazetesi yazarlarından, Latif Salihoğlu tarafından verilmiştir.

Risale-i Nur esaslarının haklılığı

Elazığ, Cizre, Mardin, G.Antep, Elbistan, Ş.Urfa, Batman’dan, programa katılan katılımcılar, yıllardır özlemini taşıdığımız ve çalıştığımız iman ve Kur’an hizmetinin, ilk günkü gibi lezzetini bu programda hissettiklerini ifade ederek, bu tür hizmetlerin bir açıdan meslek içi eğitim yerine geçtiğini, gerek şahsi okumaların olması kişiyi enfüsi olarak etkilediğini, gerekse verilen seminerlerle de Risale-i Nur hizmetlerinin topluma ve cemaat-devlet ilişkilerine yönelik düsturlarının anlatılması ile Yeni Asya Nur Cemaatinin, kaotik bir dönemden geçen, cemaat-din-devlet ilişkilerinde, Bediuzzaman Said Nursi’nin hayatı boyunca takınmış olduğu tavırlar ve bu konudaki Risale-i Nur esaslarının haklılığı anlatıldı. Yeni Asya Diyarbakır temsilciliği olarak bölge çapında organize edilen okuma programı ile seminer çalışmaları üç gün aralıksız şekilde devam etti.

Bediuzzaman’ın metodu

Yapılan konuşmaların muhtevasına ilişkin olarak, şunlar ifade edilebilir:

Programın moderatörlüğünü yapan Dr. Ömer Ergün, Cemaatlerin problemlerine ilişkin olarak genel bir değerlendirme yaparak, günümüz cemaatlerinin dört konuda problem yaşadıklarını belirtti; öncelikle cemaatlerin devletle ile olan ilişkilerinde problemlerin olduğunu, devlette kadrolaşmak, makam ve mevkileri ele geçirmek, devleti ele geçirmek gibi, hiçbir şekilde tasvip etmediğimiz bir ilişki içine girdiklerini görüyoruz. Oysaki Bediüzzaman’ın metodunda hiçbir zaman devlette kadrolaşmak ve devleti ele geçirmek gibi bir gayesi ve emeli olmamıştır.

İkinci olarak, cemaatlerin yönetilmesinde problemler vardır. Cemaatler genel olarak dikey bir biçimde, hiyerarşik bir yapı içinde yönetilmektedir. Bu şekilde bir yönetim biçimi İslami değildir. Cemaatlerin asıl olan yatay olarak yönetilmesidir, cemaati oluşturan her ferdin eşit rey sahibi olduğu ve meşverete dayalı bir yapı ile yönetilmesi gerekir, Bediüzzaman da bunu yaşayışı ile bize miras bırakmıştır.

Üçüncü olarak, gerek cemaat yapılanmalarında, gerekse cemaatlerin işleyişinde gizli kapaklı hiçbir işlemin olmaması gerekir. Takiyyecilik İslami bir metod değildir. Bediuzzaman İslam aşikaredir, aşikare yaşanır demektedir.

Belki günümüz açısından en önemli hususta, din anlatılırken dinin anlatılmasına karşılık, muhatap olanlardan, bir ücret talep edilmesi, para menfaat talep etmek, zorla almak gibi dinin suiistimal edilmesi din-cemaat-toplum ilişkilerinde büyük bir yaradır. Bediuzzaman istiğna düsturu ile hareket etmiş ve kimsenin değil para, menfaat, hediyesini bile kabul etmemiştir. Dini anlatanların karşılığının ahirette verileceğini ifade etmiştir.

Topluma ve tüm insanlığa çare

Daha sonra sözü açış konuşmasını yapmak üzere Yeni Asya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Atik, açış konuşmasına programa katılanları selamladıktan sonra, günümüz toplumun en önemli konusu olan, din-cemat-devlet, din-cemaat-toplum, cemaatlerin yönetimi ve yapısına ilişkin olarak problemleri tesbit ve bunlara yönelik olarak, Risale-i Nurdan getirilen düsturlarla, topluma ve tüm insanlığa çare üretmek ve sunmak, büyük bir hizmettir. Böyle bir konu başlığı ile bu programı hazırlayan, Yeni Asya Diyarbakır cemaatini öncelikle tebrik ediyorum. Bu konuyu gerek günlük yazıları ile Yeni Asya gazetesinde yazarak topluma anlatan, gerekse de bu konularda kitapları bulunan Latif Salihoğlu’nun layıkı veçhi ile gerçekleştireceğini ifade ederek kendisini tebrik ettiğin ifade etti. Bütün toplumun tatil havasında olduğu, Diyarbakır’da sıcağın bol olduğu bir zamanda, Risale-i Nurları okumak, ilimle uğraşmak, Risale-i Nurlardan günümüz problemlerine çareler ortaya koymak, alkışlanması gereken bir durumdur. Türkiye’nin gündeminde olan bir konuyu belirleyerek, bu konuda Bediüzzaman’ın görüşlerini çözüm olarak topluma sunan, bu tür çalışmaların bolca ve sıklıkla, sürekli bir hale getirerek yapmamız gerekir, bu açıdan da Diyarbakır Yeni Asya Cemaatini ayrıca tebrik ediyorum, orada bulunan bölgeden gelen misafirleri de tebrik ederek bu programların devamını beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum.

Okuyucu kaynaşmasına katkı

Daha sonra dâvetimize icabet eden gazetemiz yazarlarından Latif Salihoğlu, program boyuncu sunmuş olduğu bir dizi seminer ile, ayrıca yazar-okuyucu kaynaşmasında önemli katkılarda bulundu.

Seminerlerin umuma hitap eden iki tanesi, internet üzerinden yapılan canlı yayın ile dinleyicilere de sunulmuş oldu. Birinci seminerin konusu “Enfüsî ve âfâki tefekkür”e dair idi. Risâle-i Nur’dan pasajlar okunarak yapılan izahlar ile bir nevi ibadet olan tefekkürün nasıl yapılması gerektiği üzerinde duruldu.

Meselenin detayına dair şu hususlar nazara verildi: Hem enfüsi, hem afaki tefekkür, iki ayrı cihetten imana kuvvet ve metanet veriyor. Taklidî olan imanı tahkikiye çevirip inkişaf ettiriyor.

Önceliği “enfüsi tefekkür”e vermeli. Tâ ki, nazarlar geniş dairede dağılmasın, idrak tökezlemesin, muhakeme bozulmasın.

Meselâ, uzaklara gidip uzayı, kâinatı tefekkürden ziyade, insan öncelikle kendi bedenini tefekkür etmeli. Duygularını, iç alemini yoklamalı. Ne kadar mükemmel, ne kadar muntazam bir varlık olarak yaratıldığını düşünerek muhakeme etmeli. Bu pencereden bakınca, insanın küçük bir kâinat olduğu gerçeği kendiliğinden anlaşılıyor.

Ardından, ikinci adım olarak “afaki tefekkür” penceresi açılarak geniş dairelerde seyahate çıkılabilir artık. Risalelerden Münacat, Ayetü’l Kübra ve 33. Söz’deki pencerelerin çoğu söz konusu afaki tefekkürün usûl ve esaslarını gösteriyor.

Enfüsî tefekkür için ise, Ene ve Zerre Risaleleri ile 33. Söz’deki “insan penceresi” ile “hayat penceresi” şahane birer örnek mesabesindedir. Bu bahislere bakıldığında, enfüsi ve afaki tefekküre dair diğer bahisler için de referans verildiği görülüyor. Böylelikle, bir bahisten başlayarak bütün Nur Külliyatını devretmek mümkün.

Dinî cemaatlerin problemleri

Yazarımız Salihoğlu, diğer seminer konusu olan “Dinî cemaatlerin problemleri ve çare teklifleri” hususunda da kısaca şunları söyledi: Lozan Antlaşmasının Millet Meclisi’nde imzalanmasından sonraki en büyük icraatın yapıldığı 3 Mart 1924 tarihi, dinî tarikat ve cemaatler için başlı başına bir dönüm noktası teşkil ediyor. Zira, Hilâfet kurumu ve Medreselerin kapatılmasıyla birlikte, Tekke, Türbe ve Zaviyeler de o gün itibariyle resmen kapatılmış oldu. Bu yasaklama neticesinde, o güne kadar var olan tarikat ve tasavvuf merkezleri resmîyet yönüyle yok sayıldı. Artık şeyh de yok, mürid de…

Yani, bu mecrada yapılacak bütün faaliyetler yasaklanmış oldu. Esasen, bu yasağa karşı meydana çıkan, fiilî olarak mukabele ederek mücadeleyi sürdüren de olmadı. Yapılan inkılâp, bir bakıma sineye çekilmiş oldu. Daha sonraki yıllarda ve günümüze kadar gelen süreçte, varlığını bir şekilde hissettiren tarikat ve tasavvuf merkezleri, görüldüğü kadarıyla türlü vakıf ve dernek isimleri altında varlıklarını sürdürmeye çalıştılar.

Şu var ki, Üstad Bediüzzaman’ın 1935’teki Eskişehir Mahkemesi müdafaasında, kendisinin de onunla itham edildiği tarikatların hak olduğunu, tarih boyunca çok mühim hizmetler icra ettiklerini pervasızca dile getirdi. Bununla beraber, kendi mesleğinin “tarikat-tasavvuf” olmadığını, belki “hakikat-marifet” olduğunu ifade etti. Aynı ifadesinde yer alan bir diğer husus ise, “zamanın tarikat zamanı değil, belki imanı kurtarmak zamanı” olduğunu bilhassa nazara vermeye çalıştı.

Yakın tarihin genel seyrine baktığımızda, şu ifadenin kullanıldığı günlerden bu yana, tarikatvari faaliyet gösteren lokomotif konumundaki bazı şahısların, kendilerini dünyevî olan “siyaset ve ticaret” vartasından bir türlü kurtaramadığını görmekteyiz. Bu realite de, Hz. Bediüzzaman’ın bu meselede ne derece haklı ve yerinde bir tesbitte bulunduğunu gösterir.

Netice itibariyle, bu zamanda tarikat ve tasavvufa yönelmek isteyenler de, aradıklarını rahatlıkla Risale-i Nur’da bulabilirler.

Seminerin geri kalan kısmı, tam da bu minval üzere devam ederek nihayet buldu.

Programın değerlendirmesinde ise, Mersin İlini temsilen, Mustafa Yalçın: Diyarbakır okuma programına iştirak ettik. Doğunun sıcaklığını, ekseriyesi doğu illerinden gelen cana yakın candan abi ve kardeşlerimizle kucaklaşmanın hazzını yaşadık. Yaz rehavetinin boşluğunu dolduran seminer ve şahsi okumaları canlılığı, bizlere 70’li yılların hizmet şevkinin hatıralarını yâd ettirdi. Elhamdulillah dedim. Her şeye rağmen, cemaatimizin toparlanması, kafasında istifan olan kardeşlerin, medeni cesaretle sorularına mukni cevapları bulması programa ayrı bir değer ve fayda kattı. Diyarbakırlı ağabey ve kardeşlerimizin böyle kalabalık katılımlı organizasyonu başarılı tamamlamaları, karşılamadan uğurlamaya hatta şehir turuna kadar her an hep yanımızda olmalarından dolayı müteşekkiriz. Hepsi birer kahraman oldukları için isimleri bizde mahfuz kalsın. Yakinen tanımak isterseniz, ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum. Yeni Asya Gazetesi Yazarımız Latif Salihoğlu Ağabeyimize kıymetli tarih-i arşiv bilgileri ve izahlarından dolayı Şahs-ı Menevi namına tebrik teşekkürlerimizi ilettik. Netice itibariyle;

Bize de buyurun diyen il ve ilçelerin davetiyelerinden dolayı, bu program “meyvesi”ni vermiş oldu. Vatan sathına da yayılmalı. Her biri birer en azından “kongre” havasında olmalı. Elbette davete icabet gerek diyen Üstadımızın ruhunu da şâd için icap edeceğiz, etmeliyiz. Gayret bizden, Tevfik Allah’tan.

Cizre’den Rauf Sönmez: Diyarbakır Yeni Asya temsilcisinin düzenlediği “Hizmet rehberini al da gel” okuma programı çok feyizli ve verimli geçti uzun zamandır görüşemediğimiz abiler ve kardeşlerle görüşme fırsatımız oldu. Çevreden gelen abilerle hasret giderdik gazetemizin yazarlarından Latif Salihoğlu’nun vermiş olduğu seminerlerden azami derecede istifade ettik meslek ve meşrebimizin ehemmiyetini bir kez daha idrak etmiş olduk her açıdan istifadeye medar bir program oldu.

Emeği geçen tüm abi ve kardeşlerden razı olsun. Ayrıca lezzetli ikramları ile programa ayrı bir renk katan hanım ablalarımıza da çok teşekkür ederim.

Okunma Sayısı: 6031
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Mahsum Aksöz

    3.8.2024 11:21:38

    Diyarbakır cemaatini tebrik ediyorum.Allah hepinizden razı olsun.Bu gibi okumaların devamını diliyorum

  • Mehmet Türeli

    3.8.2024 06:35:49

    Maşallah barekaallah emeği geçen ve katılan herkese tebrikler. Bütün illerde benzer programlar düzenleme dileğiyle Rabbim nasip etsin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı