"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir iğne ustasız, bir harf katipsiz, bir robot da 'mühendis'siz olmaz...

19 Mart 2017, Pazar 23:59
Erzincan'da 2 üniversite öğrencisi, hurdacılardan topladıkları malzemelerle ürettikleri 3D yazıcı yardımıyla sarp ve engebeli arazide kolaylıkla ilerleyip "bubi tuzakları" ile kimyasal tehlike arz eden olaylara müdahale edebilecek "Örümcek Robot" imal etmeyi başardı.

Erzincan Üniversitesi (EÜ) Robot Teknolojileri ve Kullanımı Kulübü üyesi olan EÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Mehmet Parlak ile aynı üniversitenin Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği öğrencisi Sinan Karakaşoğlu, bir süre önce, internette gördükleri bir 3D yazıcıyı imal etmek amacıyla çalışma başlattı.

İmkanlarının kısıtlı olması nedeniyle kentteki hurdacılardan topladıkları parçalarla söz konusu 3D yazıcıyı üretmeyi başaran Karakaşoğlu ve Parlak, ardından sarp ve engebeli arazide ilerleyebilen "Örümcek Robot" adını verdikleri bir robot üretmeye karar verdi.

Karakaşoğlu ve Parlak, ürettikleri 3D yazıcı yardımıyla büyük bir bölümünü tasarladıkları robotu da üretmeyi başardı.

Sarp ve engebeli arazide rahatlıkla ilerleyebilme özelliği bulunan "Örümcek Robot", şüpheli paket ya da küçük bir dokunma ile patlayan, kamufle edilmiş bomba olarak adlandırılan "bubi tuzağı" gibi bombalı olaylara müdahalede benzer robotlardan ayrılıyor.

Şüpheli paket ve bubi tuzağı gibi bombalı olaylarda büyük avantaj sağlayıp can kaybı ve yaralanmaları önleyebilecek "Örümcek Robot" ile insanlar açısından tehlike arz eden kimyasal olaylara da müdahale edilmesi amaçlanıyor.

Öğrencilerden Mehmet Parlak, yaptığı açıklamada, özellikle ulaşılması güç ve insanlar için tehlikeli olan kaygan ve engebeli zeminlerde her türlü risk analizi yapması için örümcek robotu tasarladıklarını söyledi.

"Robotun yazılımı tamamen bize ait"

Parlak, robot parçalarının tasarımının büyük bir bölümünün yanı sıra robotun denenmesi için kullanılan platformun tamamını da kendi ürettikleri 3D yazıcılar aracılığıyla imal ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Günümüzde üretilen robotların çoğu tekerlekli sistemler üzerine kuruluyor. Bunu aşmak istedim. Çünkü bazı durumlarda tekerlekli robot sistemlerinin devrilme gibi olumsuz yanlarına şahit olabiliyoruz. Bir robotun istenilen bölgeye gönderilebilmesi ve bazı engelleri aşabilmesini için bu örümcek robotu tasarlayıp ürettik. Robotumuz, üzerindeki wi-fi kamera ile girdiği ortamlarda anlık görüntü aktarabiliyor, fotoğraf çekebiliyor ve bu şekilde ortamdaki risk analizini bize gösterebiliyor. Robotumuza kimyasal sensörler eklenmesi suretiyle, kimyasal risk analizi de yapılabiliyor. Robotun yazılımı tamamen bize ait ve hiçbir şekilde kopya içermiyor."

Kulüp, robot yarışlarında başarısını kanıtladı

EÜ Robot Teknolojileri ve Kullanımı Kulübünün danışmalığını yapan öğretim görevlisi Önder Yıldırım da kulübün 2015 yılında kurulduğunu ifade ederek, "Kulübümüz ilk başta elimizdeki kısıtlı imkanlarla çeşitli yarışlara katıldı. Daha sonra yaptığımız protokol sayesinde Fatih Mesleki Teknik Anadolu Lisesi ile malzeme ve ortak iş gücümüzü birleştirerek yarışlara katılmaya devam ettik. Marmara Üniversitesinde düzenlenen robot yarışlarında 120 robot arasında ilk 10’a girerek başarımızı kanıtladık." diye konuştu.

Konuyla ilgili benzer içerikler:

Bir robot da 'mühendis'siz olmaz...

Amerikan teknoloji devi Google’ın 2013’te satın aldığı Boston Dynamics şirketi tarafından geliştirilen Atlas robotu birçok açıdan birçok insanı farklı düşüncelere sevk etti.

Zerrelerden yıldızlara kadar san'atla ve hikmetle yaratılan ve her sayfasında ve her satırında nice hikmetler gözlemlenen, yaratılış ağacının meyvesi olan insanlığın istifadesine yönelik olarak bünyesinde nice kolaylıklar derc edilen Kainat Kitabı'nı keşfetmeye, tanımaya insanlık olarak devam ediyoruz ve bu vesileyle, hakikatli ve nurlu bir Kur'an tefsiri olan Risale-i Nur eserlerinde de dikkat çekilen 'eserden san'atkara geçmek' prensibiyle kainatı ve içindeki mevcudatı, Kainat Kitabı'nın Sahibine götüren bir güzide eser şeklinde okuyoruz ve tefekkür ediyoruz ve bu çerçevedeki bütün gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

Bu doğrultuda insanlık olarak Kainat Kitabı'nı daha yakından tanımaya vesile olan her yeni gelişmede heyecanlanıyor ve insan nev'i adına mutluluk duyuyoruz.

Hz. Muhammed Aleyhissaltu Vesselamının ''Çalışınız, kendinizi bırakmayınız. çünkü herkes ne iş için yaratılmışsa, o iş kendisine kolay hale getirilir.'' uyarılarını bilerek veya bilmeyerek en güzel şeklide uygulayan dünya çapındaki teknolojinin öncülerinden Google’ın, teknoloji dünyasına kattığı yenilikler,tefekkür dünyamıza farklı pencereler açarak Cenab-ı Hakk'ın Alim, Mukaddir, Adl gibi birçok isminin tecellilerine ayna oluyor ve bu isimleri farkında olsun veya olmasın bütün insanlığa okuyor okutuyor.

'Atlas robotu' ve daha nice teknolojik ve bilimsel gelişmeyi bu çerçevede değerlendirmeliyiz. Peygamberlerin öncülüğünde insanlığın ortak çalışmasının neticeleri olan bilimsel ve teknoloji gelişmeler ve bu gelişmelerin geldiği noktayı Bediüzzaman'ın ufuk açıcı tespitleriyle birlikte okumalıyız.

Bediüzzaman Said Nursi, Bakara Suresi'ndeki "Âdem'e bütün isimleri öğretti." ayet-i kerimesinin; insanlığın bütün bilimsel gelişmelerdeki birikimine ve ilerlemelerine, san'at harikalarına "tâlim-i esmâ" (Hz. Adem'e Allah tarafından isimlerin öğretilmesi) ifadesiyle çok önemli noktalara işaret ettiğini vurgulamaktadır.

Herbir kemalin, herbir ilmin, herbir bilim dalının, herbir teknolojik gelişmenin hakikatinin ve kemal noktasının Allah'ın bir ismine dayanarak bulunabileceğini dile getiren Bediüzzaman bu hususu Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 20. Söz'de şöyle izah etmektedir:

''Şu âyet-i acîbe, insanın câmiiyet-i istidadı cihetiyle mazhar olduğu bütün kemâlât-ı ilmiye ve terakkiyât-ı fenniye ve havârık-ı sun'iyeyi "tâlim-i esmâ" ünvanıyla ifade ve tabir etmekte şöyle lâtif bir remz-i ulvî var ki:

Herbir kemâlin, herbir ilmin, herbir terakkiyâtın, herbir fennin bir hakikat-i âliyesi var ki, o hakikat bir ism-i İlâhîye dayanıyor.

Pek çok perdeleri ve mütenevvi tecelliyâtı ve muhtelif daireleri bulunan o isme dayanmakla, o fen, o kemâlât, o san'at kemâlini bulur, hakikat olur. Yoksa, yarım yamalak bir surette, nâkıs bir gölgedir.

Meselâ, hendese bir fendir. Onun hakikati ve nokta-i müntehâsı, Cenâb-ı Hakkın ism-i Adl ((Sonsuz adaletle sahibi olan Allah))  ve Mukaddir'ine (herşeyi tam bir ölçü ile takdir edip yaratan Allah) yetişip, hendese âyinesinde o ismin hakîmâne cilvelerini haşmetiyle müşahede etmektir.''

Devamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#414

Kur'an-ı Hakim'de zikredilen Peygamber Mucizleri'nin nasıl anlaşılması gerektiği ile ilgili olarak Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 20. Söz'ün 2. Makamı'nı okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#398

Bilimsel gelişmelere, teknolojik yeniliklere öncülük eden her bilim insanı, her kurum ve kuruluş bilerek veya bilmeyerek aşağıda zikredilen külli hakikatlerin gereklerini yerine getirmektedirler:

"İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Sonra çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir." (Kur'an-ı Hakim, Necm Suresi, 53/39)

''Hikmet ve ilim Mü'minin kaybolmuş malıdır, onu nerede bulursa hemen alsın.'' (Hadis-i Şerif)

''İlim Çin’de de olsa alınız.'' (Hadis-i şerif)

''Çalışınız, kendinizi bırakmayınız. çünkü herkes ne iş için yaratılmısa, o iş kendisine kolay hale getirilir.'' (Hadis-i Şerif)

''Çünkü samimî bir ihlâs, şerde dahi olsa neticesiz kalmaz. Evet, ihlâs ile kim ne isterse Allah verir.'' 

((HAŞİYE: Evet, "Men talebe ve cedde, vecede" bir düstur-u hakikattir. Külliyeti geniş ve genişliği mesleğimize de şâmil olabilir.))  -Bediüzzaman Said Nursi-

"Men talebe ve cedde, vecede'': Bir şeyi gönülden dileyen ve onu elde etmek için azim ve iradesinin hakkını vererek çalışıp çabalayan insan, mutlaka istediği o şeyi bulur anlamındadır. Bu prensip her meslekte her alanda her durumda geçerliliği olan bir prensiptir. Evet, ihlâs ile fiili ve kavli olarak gerekliliklerini yerine getirerek kim ne isterse Allah verir.  

...Peki ne zaman ve ne sebeple Müslümanlar ilim öncülüğünü yabancılara kaptırdılar?

Büyük İslâm âlimî Bediüzzaman Said Nursî yüz sene kadar önce yazdığı ‘Muhakemât’ adlı eserinde “Fe yâ lilaceb! Köle efendisine... ve hizmetkâr reisine ve veled pederine nasıl düşman ve muarız olabilir? Halbuki İslâmiyet funûnun seyyidi ve pederidir” demektedir.

Yeni Asya Yazarı M. Latif Salihoğlu'nun Müslüman İlim Öncüleri Ansiklopedisi'nin yazarı merhum Şaban Döğen'le yaptığı röportaj 'Ne zaman ve ne sebeple Müslümanlar ilim öncülüğünü yabancılara kaptırdılar?' gibi birçok önemli soruya cevap niteliğinde...

İşte o röportaj ve alanında çığır açan bir ansiklopedinin hikâyesini okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/2009/12/11/elif/default.htm

Bir iğne ustasız, bir harf katipsiz, bir robot da 'mühendis'siz olmaz...

Amerikan teknoloji devi Google’ın 2013’te satın aldığı Boston Dynamics şirketi tarafından geliştirilen 1,75 santimetre boyunda ve 81 kilogram ağırlığındaki Atlas robotu ile bilim kurgu gerçeğe dönüştü.

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/bir-robot-da-muhendis-siz-olmaz_386827

Yaratılış kavramı nasıl anlaşılmalıdır? İki yaratılış kavramı: İbda ve inşâ

“İbda-ihtira-inşa ne demektir?”

İKİ İŞARET FİŞEĞİ

Bu kavramlar, hilkat mu’cizesinin iki işaret fişeğidir:

1- İhtira ve ibda’

2- İnşa, terkip ve san’at.

Bediüzzaman, müşahede ettiği hilkat sahifelerini bu iki tür kavramla güncelliyor, gündemimize getiriyor. 

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/iki-yaratilis-kavrami-ibda-ve-insa_336748

NASA'yı değil, anlattıklarını dinleyiniz!

...Fakat çok az kimse -eserden sanatkara geçmek- prensibiyle, muhteşem bir yaratılış, hikmet ve iradeyle konumlandırılan ve birçok amaca hizmet etmesi amacıyla vazifelendirilen Güneş'in ve bulunduğu Güneş Sistemi'nin yaratılışındaki harikalara dikkat çekti. 

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/dunya/nasa-yi-degil-anlattiklarini-dinleyiniz_366749

Adını galaksiye yazdırdı

Tefekküre sevk eden ve harika yaratılış karşısında hayran bırakan yeni gelişme dikkatli nazarları Cenab-ı Hakk'a çeviriyor

İşte güzel bir örnek çalışma daha:

Minnesota Astrofizik Enstitüsü’nde lisansüstü öğrencisi olan Burçin Mutlu Pakdil yeni bir galaksi keşfetti. Galaksiye Burçin adı verildi.

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/adini-galaksiye-yazdirdi_420330

17 milyar Güneş kütlesindeki karadelikle bir sene ibadet etmiş gibi olabilirsiniz!

Kainattan Halıkımızı sormaya devam ediyoruz...

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/17-milyar-gunes-kutlesindeki-karadelikle-bir-sene-ibadet-etmis-gibi-olabilirsiniz_392554

'Her biri, birer yörüngede akar, durur" Merkür'ün Güneş'in önünden geçişi...

9 Mayıs Pazartesi günü Merkür kendisine belirlenen yörüge doğrultusunda Güneş'in önünden geçti.

Devamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/her-biri-birer-yorungede-akar-durur-merkur-un-gunes-in-onunden-gecisi_396284

Batının Matematik Hocası Müslümanlar

Matematik ilminin temeli sayılan ‘sıfır’ rakamı bir yandan hiçliği anlatırken, diğer yandan olmazsa olmaz bir değer.

Batı dünyası ise İbn-i Ahmed’in ‘sıfırı’ keşfinden iki yüz elli yıl sonra sıfır kullanmaya başladı.

Devamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/batinin-matematik-hocasi-muslumanlar_418059

Kur‘ân 1400 yıl önden gidiyor

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/kur-an-1400-yil-onden-gidiyor_417406

Dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Dr. Sezgin: Benim hayatımın sırrı budur

Dünyanın önde gelen bilim tarihçilerinden Prof. Dr. Sezgin'e çok sayıda önemli ödül ve nişan ile taltif edildi. Dünyanın yazma eserlere sahip bütün kütüphanelerinde 400 bin ciltten fazla eseri inceleyen Fuat Sezgin, 29 dil biliyor.

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/dunyaca-unlu-bilim-insani-prof-dr-sezgin-benim-hayatimin-sirri-budur_413072

Bilimlerin temeli İslamî bilimlerdir

Dünyaca ünlü araştırmacımız Prof. Dr. Fuat Sezgin, üniversite yıllarında hocası olan Alman oryantalist Hellmut Ritter’in, “Bilimlerin temeli İslâm bilimlerine dayanır” sözüyle şu anda içinde bulunduğu alana yöneldiğini anlattı.

Devamını okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/gundem/bilimlerin-temeli-islami-bilimlerdir_149987

 

Tefekkürün faziletleri

Risale-i Nur, baştan sona bütün satırlarında tefekkürü ibadet haline getirmiş; “Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”6 Hadisinin feyiz ve bereketine mazhar olmuş bir tefekkür ummanıdır.

“Âyet, Hadis ve Risale-i Nur’a göre tefekkürün önemi nedir?”

Konuyla ilgili son derece önemli makalenin devamını okumak için tıklayınız:   

http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/tefekkurun-faziletleri_216654

'Süper Ay' görenleri hayran bıraktı

Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/bilim-teknoloji/super-ay-gorenleri-hayran-birakti_415640

 

AA

Okunma Sayısı: 5780
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı