Faslı ressam-hattat Essaid Reghai, tuval, seramik ve ahşap üzerine yaptığı göz dolduran eserlerinin bir çoğunda Osmanlı hat sanatını kullanıyor.
Sanatçı Reghai, “Eserlerimde çoğu zaman Osmanlı Hat Sanatı Divani’yi kullanıyorum zira bu hat tarzıyla tablolarıma istediğim şekli kolayca verebiliyorum.” diyor.
Başkent Rabat’ın eski Medina’sında bulunan küçük atölyesinde plastik sanatlar ile hat sanatını, Fas ve Endülüs motifleriyle birleştiren sanatçı, “Eserlerimi, hat sanatına yeni bir soluk ve yeni bir çizgi vermek, Arap olmayan ve Arapça konuşmayanlara renkler, şekiller, ışıklarla yani plastik sanatlar tekniği kullanılarak, Arap Kaligrafisi’nin güzelliğini göstermek amacıyla yapıyorum.” dedi.
Hat sanatını kullanarak insan, manzara, gökyüzü, ırmak gibi ögeler çizdiğini söyleyen Reghai, Rabat’ta bulunan tarihi mekanlardan Oudayas Kalesi’nin tablosunu da bu teknikle yaptığını söyledi.
Reghai, bu tabloyu yapmak için Faslı bir şairin Oudayas Kalesi ile ilgili şiirini almış ve şiirdeki Arap harflerini kullanarak mavi gökyüzünü, kaleyi, etrafki evleri, Bouregreg ırmağını ve küçük kayıkları resimleştirmiş.
Bu gibi tabloların kendisine yeni deneyimler öğrettiğini söyleyen sanatçı bu eserleri yapmanın hiç de kolay olmadığını vurguladı.
Reghai, eserlerinin bir çoğunda bir Osmanlı hat sanatı olan Divani’yi, bazı tablolarında ise Fas kültürünü yansıtan Fas kaligrafisini kullandığını ifade etti.
Serbest kaligrafi çalıştığını da anlatan sanatçı, tablolarında plastik sanatlarla hat sanatını renklerle birleştirerek kullandığını, renklerin hat sanatına canlılık kattığını ifade etti.
Fas Kültür Bakanlığı sanatçı kartına sahip Reghai’nin Arap harflerini kullanarak yaptığı manzara resimleri veya seramik üzerine Endülüs motifleriyle çalışılmış tablolar sanatçının sıradışı çalışmalarından sadece bir kaçı.
Fransa, İspanya, İtalya, Irak, Arab Emirlikleri gibi bir çok ülkede sergi açmış ya da sanatsal buluşmalara katılmış olan ressam-hattat, yakın gelecekte Türkiye’de de bir sergi açmak istediğini belirtti.
Rssam ve hattat Reghai, “Zira hat sanatı konusunda Türkiye dünya çapında tanınıyor. Bir gün Türkiye’yi ziyaret etmek benim hayalim” diye ekledi.
''Bir köy muhtarsız olmaz - bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz - bir harf kâtipsiz olamaz''
Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 10. Söz olan ve Kur'an-ı Hakim'in başta Rum Suresi'nden "Şimdi bak Allah'ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor? Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kàdirdir." ayet-i kerimesinin hakikatli bir tefsiri olan ve 'yüzer âyât-ı Kur'âniyeden süzülmüş bazı katarattır' şeklinde tariflenen Haşir Risalesi ((Öldükten sonra dirilme)) imanların kurtarılması ve taklitten tahkike geçmesi ve kuvvetlendirilmesi noktasında çok önemlidir.
((Not: 10. Söz'ün başlangıcında; harika bir tarzda Allah'ın varlığını ve birliğini, haşrin ve ahiretin, basit ve avam lisanıyla ve vâzıh bir tarzda beyan edildiği temsili hikayecikte iman ve küfür muvazeneleri, dalalet ve hidayet mukayeseleri en güzel şekilde izah edilerek; imanlı bir akış açısıyla, inkar eden, bilmeyen, bilmediğini de bilmeyen, herşeyi maddede aradığı için aklı gözüne inen maneviyata karşı körleşen küfri bakış açısının ciddi bir münazarasına yer verilmektedir.))
İşte o münazaradan konuyla ilgili kısa bir bölüm:
Evvelâ o sersem dedi: "Padişah kimdir? Tanımam."
Sonra arkadaşı ona cevaben: "Bir köy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz. Bir harf kâtipsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur? Ve bu kadar çok servet—ki, her saatte bir şimendifer HAŞİYE-1 ((Seneye işarettir. Evet, bahar, mahzen-i erzak bir vagondur, gaipten gelir.)) gaipten gelir gibi, kıymettar, musannâ mallarla dolu gelir, burada dökülüyor, gidiyor—nasıl sahipsiz olur? Ve her yerde görünen ilânnameler ve beyannameler ve her mal üstünde görünen turra ve sikkeler, damgalar ve her köşesinde sallanan bayraklar nasıl mâliksiz olabilir? Sen, anlaşılıyor ki, bir parça firengî okumuşsun. Bu İslâm yazılarını okuyamıyorsun. Hem de bilenden sormuyorsun. İşte, gel, en büyük fermanı sana okuyacağım."
Bu önemli münazaranın devamını ve Onuncu Söz'ün tamamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#82