Dünya bir han, insan yolcu,
İster çulcu ister kolcu,
Günü gelen eder rücu,
Gölgelenir hava solan,
Ahirettir asıl olan.
İnsan bina diker kat kat,
Dünya fânî, etme inat,
Taşır bizi ayaksız at,
Ha bir kondum ha bir göçtüm,
Sanki kanatlanıp uçtum.
Ömür nedir, var mı bilen?
Yaptığına çok üzülen,
Kusurları görmez silen,
Ha bir gördüm ha göz yumdum,
Yok amelim, budur durum.
İnişli çıkışlı hayat,
İster çalış istersen yat,
Bir imtihan; sonu memat,
Ha bir damla ha bir yudum,
Ömür bitti, çok uyudum.
Sağlık, sıhhat hepsi “düş”tü,
Saçımıza aklar düştü,
Hastalıklar hep üşüştü,
Ha bir ölüm ha bir kalım,
Haz gitti, tad alamadım.
Gafletle dünyaya daldım,
Dostlar gitti arda kaldım,
Bohça hazır, dünden aldım,
Yola düştüm, ulaşmadım,
Tökezledim, bend aşmadım.
Derdim bitti diyemeden,
Atlas libas giyemeden,
Şükrederek yiyemeden,
Ömür aktı adım adım,
Vakit geldi, anlamadım.
Göremedim, mertlik nerde?
Göremedim; dedim, er’de,
Göremedim, sanki yerde,
İnsanız ya bize lazım,
İz bıraksın; şiir, yazım.
Haramda olur mu huzur?
Küfre giren bulamaz nur,
Duam; Rab’den olsun zuhur,
Ha bir gülüş ha ağlayış,
Gümbür gümbür bir çağlayış.
İnsan demek insan kalmak,
Merhametli mü’min olmak,
Hak bilerek Hakkı bulmak,
O’dur veren her keseye,
Bin verilir bir hisseye.