1- İnsanlık nefsin hürriyetiyle değil akıl ve kalp hürriyetiyle huzur bulabilir. İnsanlar hür oldular ancak abdullahtırlar.  

2- Said Nursi’nin “Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” özdeyişiyle vurguladığı üzere; asıl yoksulluk, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve hürriyetsizlikten kaynaklanan yoksulluktur.

3- Müsbet hareket cumhuriyet ve demokrasinin kilit taşı olup adalet ve kanun hakimiyeti de temel taşı hükmündedir.  

4- Bediüzzaman ilmi gelişmelerin önündeki en büyük engellerin kaldırılabilmesinin ancak fikir hürriyetinin anayasal güvence altına alınması ve şahane serbest bir ortamın hazırlanması sayesinde olabileceğini savunur.

5- Bir devletin bekası hürriyet ve adalet ile kaimdir. Akıl da hürriyet ile yeşerir.

6- Sanat ve marifetin gelişmediği, ihtilafın körüklendiği topluluklarda, dolaylı olarak sosyal ve kültürel yapılar zayıf karakterdedir. Toplumların refah, hak ve adalet merkezli bir yapıya kavuşması için hürriyet esastır.  

7- Hürriyetin olmadığı yerde akıl yerine duygu; hak yerine güç hakim olur.

8- Bireylerin bilgi, beceri ve liyakat esasına göre istihdam edilmeleri demokratik niteliğe sahip kurumların bariz bir vasfıdır.

9- Bediüzzaman, ilmî istibdadı “İstibdad-ı siyasinin veledi olan istibdad-ı ilmî” olarak niteler. Ona göre siyasi istibdat ilmi istibdadı yani baskıcı, hür düşünce ve eğitimi engelleyici bir eğitim yaklaşımını netice verir.

10- Sosyal ve kültürel yapılarda hak ve hürriyetler, çoğunluk hâkimiyeti yerine çoğulculuk kültürünün gelişmesiyle mümkündür. Zira çoğunlukçu anlayış “sayıca kuvvetli olan haklıdır” fikrine dayanırken, çoğulculuk “kuvvet haktadır” anlayışını esas alır.

4. Masa Cumhuriyet ve Hürriyet

Katılımcılar

• Süleyman Yılmaz (Oturum Başkanı) • Halil İbrahim Şengün (Sekreter) • Ekrem Manisalı • Ertan Efegil • Fikret Çalışkan • Ali Bengi • Ömer Morgül • Hüseyin Uzun • Yusuf Akbaş • Mevlüt Yılmaz • Mustafa Akça • Hasan Bal • Salih Aytemur

MEHMET KARA - ANKARA