Prof. Dr. Mehmet Tikici, Risale-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesinde, “Medya: İdeolojik Silahtan Daha Fazlası” başlıklı bir seminer verdi.
Haber: Yasir Özer
Risale-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi, düzenli olarak gerçekleştirdiği seminer serisine bu yıl “Devlet ve Demokrasi” başlığı altında devam ediyor.
Enstitü, bu çerçevede farklı uzmanları ağırlayarak günümüz dünyasında toplumu etkileyen kritik konuları ele alıyor. Serinin yeni konuğu, “Medya: İdeolojik Silahtan Daha Fazlası” başlıklı sunumuyla Prof. Dr. Mehmet Tikici oldu.
“Medya hakîkat algısını değiştiriyor”
Prof. Dr. Mehmet Tikici, sunumunda medyanın ideolojik bir silah olarak küreselleşme sürecindeki rolüne, algı yönetimi üzerindeki etkisine ve Bediüzzaman Said Nursî’nin medya hakkındaki görüşlerine değindi. Günümüzde küreselleşmenin tanımının işlevine göre değiştiğini vurgulayan Tikici, medyanın gerçekliği eğip bükerek hakîkat algısını değiştirdiğini belirtti.
“Mevcudat evham ve hayâlat değil”
Gerçeklik kavramına dair felsefi yaklaşımlara değinen Tikici, İbni Arabî ve Bediüzzaman Said Nursî’nin bakış açılarını karşılaştırarak, gerçekliğin yalnızca algıyla sınırlı olmadığına dikkat çekti. Bediüzzaman’ın, gerçekliği reddeden yaklaşımlara karşı çıktığını vurgulayan Tikici, Said Nursî’nin “Mevcudat evham ve hayalât değil” sözünü hatırlatarak, varlıkların bir göz yanılmasından ibaret olmadığını ifade etti.

Gerçekliğin Beş Farklı Boyutu
Sunumda, gerçekliğin farklı boyutları da ele alındı. Prof. Dr. Tikici, gerçekliği beş başlık altında sınıflandırdı:
1. Özgün Gerçeklik: Doğrudan gözlemlenen, yoruma ihtiyaç duymayan hakîkattir.
2. Sunumsal Gerçeklik: Özgün gerçekliğin yorum ve kurguyla yeniden şekillendirilmiş hâlidir.
3. Algısal Gerçeklik: Bireyin kültürü, deneyimleri ve önyargılarıyla oluşturduğu gerçekliktir.
4. Sanal Gerçeklik: Dijital ortamda oluşturulmuş, yapay unsurlar içeren gerçekliktir.
5. Artırılmış Gerçeklik: Dijital unsurların fiziksel dünyaya entegre edilerek yeni bir algı oluşturmasıdır.
Tikici, bireyin çevresel faktörlere bağlı olarak gerçekliği farklı algılayabileceğini belirterek, duyum ile algı arasındaki farkı vurguladı. “Bir nesnenin rengi veya şekli, ışık ve bakış açısına göre farklı görünebilir, ancak bu nesnenin fiziksel gerçekliğini değiştirmez.” dedi.
Medya, algı yönetiminin en güçlü aracı
Algı yönetiminin günümüzde en çok medya üzerinden gerçekleştirildiğini belirten Tikici, bu sürecin ABD ordusunda ilk kez kavramlaştırıldığını ifade etti. Bilgilerin seçilerek sunulması veya saklanması yoluyla bireylerin düşüncelerinin yönlendirildiğini vurgulayan Tikici, Hollywood’un bu süreçte oynadığı kilit role dikkat çekti.
“Amerikan kültürü filmler propaganda aracı”
“Terminator, Top-Gun, Rocky, Rambo ve Matrix gibi filmler, Amerikan kültürünü ve küresel algıyı şekillendiren önemli unsurlar olarak öne çıkmıştır” diyen Tikici, medya ürünlerinin yalnızca eğlence aracı değil, aynı zamanda güçlü bir propaganda aracı olduğunu söyledi.
“Post-Truth” yani hakîkat sonrası çağ
Tikici, günümüzün “Post-Truth” yani “Hakikat Sonrası” çağı olarak tanımlandığını belirtti. Bu dönemde aklın yerini duyguların aldığını, bilimsel bilgilerin reddedildiğini ve popülizmin arttığını ifade etti. “‘Epistemik güvensizlik’ olarak tanımlanan bu süreçte, insanlar sahte bilgilere daha açık hâle gelirken, medya manipülasyonu daha etkili bir hâle geliyor.” dedi.
“Bediüzzaman yıllar önce medyanın gücüne ve tehlikelerine dikkat çekti”
Bediüzzaman Said Nursî’nin yıllar önce medyanın gücüne ve tehlikelerine dikkat çektiğini belirten Tikici, onun şu sözlerine yer verdi: “Umumî harpleri yapan ecnebî gaddarların maddî ve manevî şerlerini, siyasî diplomatların, radyo diliyle herkesin kafalarına sihirbaz ve zehirli üflemeleriyle ve mukadderat-ı beşerin düğme ve ukdelerine gizli planlarını telkin etmeleriyle…” Bu sözlerle Said Nursî’nin, medyanın algı yönetiminde nasıl bir silah hâline gelebileceğini yıllar öncesinden ifade ettiğini belirtti.
DİJİTAL MEDYA MANİPÜLASYONUNA DİKKAT!
Tikici, günümüzde medyanın üç ana başlıkta incelendiğini söyledi:
1. Geleneksel Medya: Radyo, televizyon, gazete ve dergi gibi tek yönlü iletişim araçlarını kapsar.
2. Sosyal Medya: Kullanıcıların etkileşimde bulunabildiği ve içerik üretebildiği platformları içerir.
3. Yeni Medya: Dijitalleşmeyle birlikte ortaya çıkan haber siteleri, bloglar ve video platformlarını içerir.
Bu medya türlerinin, bireylerin algısını yönlendirmede farklı şekillerde kullanıldığına dikkat çeken Tikici, özellikle dijital medyanın büyük bir manipülasyon alanı sunduğunu ifade etti.
“Cehaletle mücadele, bilinçli medya tüketicisi olmakla olur”
Tikici, medya manipülasyonundan korunmanın en etkili yollarından birinin medya okuryazarlığı olduğunu belirtti. Bediüzzaman Said Nursî’nin de cehaletle mücadelenin önemine dikkat çektiğini belirterek, “Bediüzzaman cehaleti, zarureti ve ihtilafı düşmanımız olarak tanımlıyor ve bu üç düşmana karşı sanat, marifet ve ittifak silahıyla cihad edeceğimizi söylüyor.” dedi.
Medya okuryazarlığının önemine vurgu yapan Tikici, bireylerin bilinçli medya tüketicisi olmaları gerektiğini, aksi takdirde algı manipülasyonuna açık hâle geleceklerini söyledi.
“Medya, kutsal bir amaç için kullanılmalı”
Bediüzzaman Said Nursî’nin medya araçlarını aktif şekilde kullanmayı savunduğunu belirten Tikici, onun birçok süreli yayında yazılar yazdığını ve gazete çıkarmak için girişimlerde bulunduğunu söyledi. Bediüzzaman’ın medya gücünü, hakikatleri insanlara ulaştırmak için önemli bir araç olarak gördüğünü belirten Tikici, günümüzde de medyanın bu amaç doğrultusunda kullanılmasının gerekliliğine dikkat çekti. Seminer sonunda katılımcılar, medyanın algı yönetimindeki rolü ve modern dünyada hakikat algısının nasıl korunabileceği üzerine sorular yöneltti. Prof. Dr. Mehmet Tikici, medya okuryazarlığının yaygınlaştırılmasının, sahtekârlık ve manipülasyon tuzaklarından korunmada en önemli adım olduğunu vurguladı.