Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimi kararlarını değerlendiren Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç, bu kuruluşların Türkiye’ye haksızlık yaptığını söylüyor.
Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşları S&P ve Moody’s, art arda Türkiye’nin kredi notunu indirdi. Piyasalar not indirimine ciddî bir tepki vermezken, uzmanlar Türkiye’ye haksızlık yapıldığı görüşünde. Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşları Standard and Poor’s ve Moody’s, Türkiye’nin kredi notunda art arda indirime gitti. Son not indirimleri ile birlikte, Türkiye “yatırım yapılabilir ülke” seviyesinden bir adım daha uzaklaştırılmış oldu. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre, ekonomisi kötüye giden Türkiye’nin notunun indirilmesi sürpriz değil; ancak S&P ve Moody’s’in art arda not indirmesi Türkiye’ye yönelik bilinçli bir tavır alındığı izlenimini güçlendirir nitelikte.
Ekonominin zor durumda olduğunu herkes görüyor
Not indirimi kararlarını DW Türkçe’ye değerlendiren Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç, uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye haksızlık yaptığı görüşünde. İki büyük kredi derecelendirme kuruluşunun aynı akşam not indirimi kararı açıklamasının Türkiye’nin ekonomik bir saldırı altında olduğuna dair kanıyı güçlendirdiğini kaydeden Prof. Dr. Kaya Ardıç, “Elbette Türkiye’nin ekonomik sorunları var, makroekonomik göstergeleri giderek bozuluyor. Ama Türkiye ekonomisi bu kadar hızlı ve peş peşe not indirimlerini de hak etmiyor” dedi. Henüz birkaç ay önce açıklanan not indirimi kararlarının ardından yeni bir not düşürme dalgası yaşandığını dile getiren Prof. Ardıç, “Oysa Türkiye’nin mevcut sorunlarına zaten birkaç ay içinde çözüm getirmesi mümkün değil. Türkiye ekonomisinin zor durumda olduğunu herkes görüyor. Ama durumu Türkiye’den kötü pek çok ülke için not indirimi yapılmazken, Türkiye’nin notları sürekli düşürülüyor. Bu da bir gerçek” diye konuştu.
“Borç para bulmak zorlaşacak”
Not indirimleri sonrasında Türkiye’nin “yatırım yapılabilir” seviyedeki ülkelerle arasının giderek açıldığına işaret eden Prof. Ardıç, “Bu durum, Türkiye’nin gelecek dönemde dışardan borç para bulmasını daha da zorlaştıracak bir etken” şeklinde konuştu. ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’ye yönelik tehditkar üslûbunun ekonomide her geçen gün başka bir olumsuz gelişmeye yol açtığına işaret eden Prof. Kaya Ardıç, şunları söyledi; “Başta Merkel (Almanya Başbakanı Angela Merkel) ve Macron (Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) olmak üzere Avrupa Birliği’nin bu süreçte Türkiye’nin anında yer alması çok olumlu bir gelişme. Unutmayalım ki, uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşlarının siyasî bir boyutu da vardır. ABD yönetiminden emir almaz, ama ABD’nin güttüğü politikalardan da esinlenirler.”