İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, İsveç'te aşırı sağcı bir politikacı tarafından Kur'an-ı Kerim yakılmasını sert bir dille kınadı.
'İsveç makamları sergilediği tutum ile İslam'a karşı işlenen nefret suçuna ortak olmuştur'
İsveç'e sert tepki: Kuran-ı Kerim’in yakılması eylemine izin verilmesini en güçlü şekilde kınıyoruz
İİT Genel Sekreteri Taha, yayımladığı yazılı açıklamada, Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan'ın, bugün, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde İsveç makamlarının izniyle Kur'an-ı Kerim'i yakmasına tepki gösterdi.
Taha, gerçekleştirilen bu "alçakça eylemi" sert bir şekilde kınayarak, aşırı sağcı unsurların, defalarca işlediği bu provokatif eylemlerin, Müslümanları ve kutsal değerlerini hedef aldığını belirterek, "Bu, İslamofobi, kin, nefret, bağnazlık ve yabancı düşmanlığının ulaştığı ürkütücü seviyenin bir başka örneğidir." ifadesini kullandı.
İsveç makamlarından, bu nefret suçunu işleyenlere yönelik gerekli tedbirleri almasını isteyen Taha, bu gibi eylemlerin tekrarının önüne geçmek için uluslararası çabaları yoğunlaştırmaya ve İslamofobi ile mücadelede dayanışma içerisinde olmaya çağırdı.
Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmış, kalabalık polis korumasında gerçekleştirilen eylem sırasında Paludan'ın yanına kimsenin yaklaşmasına izin verilmemişti.
***
TİHEK: Faşizan eylemlerin nefret suçu oluşturacağından kuşku yok
TİHEK, "Temel misyonu insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, ayrımcılığın önlenmesi ve bu konuda farkındalığın artırılması olan kurumumuz, medyaya yansıyan bu eylemi şiddetle kınamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'ndan (TİHEK), İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına yönelik yazılı açıklama yapıldı.
İslam karşıtlığının, Müslüman bireylere ve gruplara karşı ayrımcı tutumları derinleştirdiğinin belirtildiği açıklamada, insan haklarına ilişkin bağlayıcı metinlerde ırk temelinde ayrımcılığın bir insan hakkı ihlali olarak düzenlendiği vurgulandı. Açıklamada, belirli bir gruba yönelik bu davranışların, uluslararası temel insan hakları belgeleri ve evrensel insan hakları ilkelerine aykırılık teşkil ettiği ifade edildi.
Avrupa Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu'nun (ECRI), din özgürlüğünü destekleme ve istisnasız bütün inanç sahiplerinin yaşadıkları toplumlarda hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık korkusu taşımadan yaşayabilmesi ve gelişebilmesini güvence altına alma görevlerinin bulunduğuna işaret edilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu maddesinde ifade özgürlüğünün sınırları açıkça belirtilmiştir. Bu çerçevede, Kur'an-ı Kerim yakma eylemine izin verilmesinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği aşikardır. Bilakis bu türden faşizan eylemlerin nefret suçu oluşturacağı noktasında kuşku bulunmamaktadır. Temel misyonu insan haklarının korunması ve geliştirilmesi, ayrımcılığın önlenmesi ve bu konuda farkındalığın artırılması olan kurumumuz, medyaya yansıyan bu eylemi şiddetle kınamaktadır."
AA