45. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi'nin sonuç bildirisinde, İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırımının son bulması istenerek, Lübnan'la dayanışma içinde olunduğu belirtildi.
Kuveyt'te üye ülkelerin liderleri ve temsilcilerinin katılımıyla başkent Kuveyt'teki Beyan Sarayı'nda düzenlenen KİK Zirvesi sona erdi.
Sonuç bildirisini KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında okudu.
Bildiride, İsrail'in Gazze'deki toplu cezalandırma siyasetini ve Filistin halkına yönelik katliamlarını durdurması istenerek, Filistinlilerin yerinden edilmesi, okul, hastane ve ibadethane gibi sivil kurumların yıkılması ve altyapının tahrip edilmesinin uluslararası hukukun apaçık ihlali olduğu vurgulandı.
Gazze'deki soykırımın durdurulması, kalıcı ve kapsamlı barışın sağlanması ve iki devletli çözümün uygulanmasıyla ilgili Suudi Arabistan'ın ev sahipliğinde 11 Kasım'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde alınan kararların memnuniyetle karşılandığı kaydedilen bildiride, Katar'ın Gazze'de ateşkesin sağlanması için harcadığı çabalar da takdir edildi.
Lübnan'la dayanışma mesajı
Bildiride, İsrail'in ateşkesin ardından Lübnan'a yönelik saldırılarını sürdürmesi kınanarak, çatışma halkasının genişlemesinin, bölge halklarına ve uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturacak sonuçlar doğurabileceği uyarısı yapıldı.
Lübnan'da sağlanan ateşkesten memnuniyet duyulduğu aktarılan bildiride, bunun İsrail'in Lübnan topraklarından çekilmesi, ülkeye saldırıların durdurulması, BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının uygulanması ve yerinden edilen sivillerin evlerine dönüşü için bir adım niteliğinde olması temenni edildi.
Bildiride, Lübnan halkıyla dayanışma içinde olunduğu ifade edilerek, tüm taraflara yüksek ulusal çıkarlara öncelik vermeleri ve Lübnan içindeki anlaşmazlıkların çözümü için siyasi yollara başvurmaları çağrısı yapıldı.
Yemen dosyası ve iç meseleler
Yemen konusuna da değinilen bildiride, "Suudi Arabistan ve Umman'ın Yemenli taraflarla siyasi süreci canlandırmak için sarf ettiği çabalardan duyulan memnuniyet" dile getirildi.
Bildiriye göre liderler, "KİK ülkelerinin barışçıl yaklaşımını, bölgedeki ve bölge dışındaki tüm anlaşmazlıkların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Şartı gereklerine uygun olarak çözülmesi için diyalog ve diplomasi dilini öncelediklerini" vurguladı.
Ayrıca liderler, Körfez düzeyinde "sürdürülebilir ekonomik çeşitlendirmeyi, enerji piyasalarında istikrarı sağlamayı ve iklim değişikliğiyle başarılı bir şekilde başa çıkmayı amaçlayan çabaların sürdürülmesi" yönünde talimat verdi.
KİK ülkelerinin Körfez kadınlarını her alanda güçlendirmeye devam etme noktasında kararlı olduğuna işaret eden liderler, "Körfez kimliğini ve mirasını, özgün Arap kültürünü ve İslam dininin değerini korumada Körfez ülkelerindeki gençliğin rolünü güçlendirme konusunda da istekli olduklarını" ifade etti.
KİK ülkeleri arasında küresel düzeyde rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunacak ve bölgede ekonomik entegrasyonu güçlendirecek ortak dijital pazarların kurulmasına yönelik çalışmaların hızlandırılması çağrısı yapan liderler, "KİK ülkelerinin, çeşitli kaynakları ve gelişmiş insani ve teknik kapasiteleri sayesinde küresel ekonomiyi desteklemeye daha fazla katkıda bulunduğuna" dikkati çekti.
Bir sonraki zirvenin Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başkenti Abu Dabi'de yapılmasına karar verildi.
Zirveye ev sahibi Kuveyt Emiri Meşal bin Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın yanı sıra Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, BAE Devlet Başkan Yardımcısı Mansur Bin Zayid Al Nahyan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife, Umman Başbakan Yardımcısı Fahd bin Mahmud Al Said katılmıştı.
AA