İstanbul’da “Büyükşehirde Aile Olmak” çalıştayı düzenlendi. İstanbul Aile Vakfı Başkanı Üner Karabıyık, “Artık işgal sınırlar üzerinden değil en çok ekranlar üzerinden geliyor ve bizzat çocuklarımızı hedef alıyor. Evlatların nöbetini tutmamız gereken bir dönemi yaşıyoruz. dedi.
İstanbul Aile Vakfınca İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Büyük Aile Platformu işbirliğiyle “Büyükşehirde Aile Olmak” çalıştayı düzenlendi. Üniversitenin Sütlüce Yerleşkesi’ndeki çalıştayın açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak, hükümet olarak aileyi güçlendirmek ve toplumun temel dinamiklerini korumak adına birçok yenilikçi hizmet modelini hayata geçirdiklerini söyledi. Bu çerçevede hazırlanan Aile Vizyon Belgesi ile aileyi güçlendirmek, sosyal riskleri azaltmak ve toplumun tüm kesimlerini kapsayıcı politikalar geliştirmek adına önemli bir yol haritası sunulduğunu anlatan Madak, gençlerin güçlü bir aile yapısı kurmalarını sağlamak için de destek ve teşvikte bulunduklarını belirtti. Şehirleşmenin getirdiği bireyselleşme ve yalnızlaşma tehdidine karşın aile bağlarının nasıl güçlendirileceğinin tartışılması gerektiğine işaret eden Madak, şöyle konuştu: “Madde ve dijital bağımlılık gibi sorunlar aile bireylerini birbirlerinden kopararak yalnızlaşmayı ve iletişim eksikliğini artırmaktadır. Bu tehditlere karşı, aile içi bağlarını güçlendiren sosyal politikalar ve bağımlılıkla mücadelede kararlı duruş sergilememiz gerekmektedir.”
Çöküş kapımızda
İstanbul Aile Vakfı Başkanı Üner Karabıyık da uluslararası sistemin, kültür emperyalizmini, zararlı akımları, cinsiyetsizleştirme projelerini dünyaya yaydığını söyledi. Karabıyık, “Artık işgal sınırlar üzerinden değil en çok ekranlar üzerinden geliyor ve bizzat çocuklarımızı hedef alıyor. O yüzden bugün sınırların nöbetini tutmak yetmiyor, evlatların nöbetini tutmamız gereken bir dönemi yaşıyoruz. Zararlı akımlara, sosyokültürel terör faaliyetlerine karşı, 150 bin imzalı dilekçemizin siyaset üstü bir yaklaşımla TBMM’de gündeme alınmasını, LGBT örgütlerinin kapatılmasını, LGBT propaganda ve dayatmasının yasaklanmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. Gelişmekte olan ilk 50 ülkenin neredeyse tamamında kadın başına doğum oranlarının alarm verdiğini, bunun tek istisnasının ise İsrail olduğunu belirten Karabıyık, “Yaşanan bu durum büyük bir kriz. Demografik veriler alarm veriyor, çöküş kapımızda. Geleceğimiz tehlike altında. Bu sadece ülkemizi değil tüm insanlığı yok edecek bir tehdit ve dünya çapında hızla büyüyor. Bugünden bu tehdide karşı gereken tedbirleri alırsak geleceğimizi, her şeyi anlamlı kılan nesillerimizi kurtarabiliriz.” diye konuştu.
AA