Yakın tarihte yapılacak olan BM Genel Sekreterliği seçimleri öncesi mevcut Genel Sekreter Ban Ki-mun, BM Güvenlik Konseyi'nde gerçekleşen "Ortadoğu ve Filistin Sorunu" başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada, İsrail'in, Filistin topraklarındaki işgalini ve yeni yerleşim birimi kurmasının etkilerini değerlendirdi.

Konuşmasına tüm Müslümanların Kurban Bayramı'nı kutlayarak başlayan Ban, eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e de şifa dileklerini sundu.

Oslo Anlaşması'nın üzerinden 23 yıl geçtiğini vurgulayan Ban, anlaşmanın hedeflerinden gittikçe uzaklaşıldığını ve illegal yerleşimlerin yayılmasının sürdüğünü kaydederek, "Şiddet ve yeni yerleşim birimlerinin kurulmaya devam etmesi, iki devletli çözüm hedefi yerine tek devlet realitesini getiriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Ban, sadece son iki haftada işgal altındaki Batı Şeria'da 463 yeni ev planının kabul edildiğini belirterek, "Onlarca yıldır devam eden yerleşim birimi kurma politikası sonucu 500 binden fazla İsrailli işgal altındaki Filistin topraklarına yerleşti. Bu durum Filistin Devleti'nin kurulması hedefine tamamen zıttır." ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yeni yerleşim birimi kurulmasına karşı olanları "etnik temizlik destekçileri" olarak nitelendirdiğini kaydeden Ban, "Bu, çok çirkin ve kabul edilemez bir beyandır. Şunu açıkça ifade etmek istiyorum; işgal altında bulunan topraklardaki yerleşimler, uluslararası hukuka göre illegaldir. İşgal ve baskı sona ermelidir." diye konuştu.

Gazze'deki durum

Ban Ki-mun, Gazze'deki duruma da değinerek, buradaki insani durumun çok kötü olduğunu söyledi.

Gazze'deki 1,9 milyon kişiden 1,3 milyonunun yardıma ihtiyaç duyduğunu anlatan Ban, Gazze'ye sağlanan yardımların azaldığını, BM'nin Filistinlilere yardım ulaştırdığı kurumun (UNRWA) finansal sorunlar yaşadığını bildirdi.

Gazze'deki ablukanın etkilerine de değinen Ban, "Gazze'nin dış dünyaya kapalı olması, zaman ayarlı bomba gibi her an patlayabilecek bir ortam oluşturuyor. Yaşanan mahrumiyetler yaklaşık 2 milyon Gazzelinin hayal ve arzularını boğuyor. Bu da istikrarsızlık ve aşırılığı besliyor." ifadelerini kullandı.

AA