21 Şubat 1970 yılında yayın hayatına atılan ve yarım asırdır okuyucusuyla buluşan Yenİ Asya, 7’den 70’e her yaştan okuyucusuyla, gençlİğİn omzunda yükselerek bu günlere gelmİştİr.
Dizi - 1: Kübra Örnek
50 YILLIK TAVİZSİZ ÇİZGİ YENİ ASYA
***
49 yılı doldurup, 50. Yıla ulaşan kutlu bir hizmet. Yeni Asya, neşriyata başladığı ilk günden bu zamana kadar daima hakkın yanında, haksızlığın karşısında yer almıştır. Taviz vermeden, istikrarlı bir yayın politikası benimsemiştir. İsmini Asya Kıt’ası’ndan alan Yeni Asya, hak, adalet ve faziletin mektebi olarak bu günlere ulaşmıştır. “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır” diyerek, İslâmın emrettiği istişareyi esas almıştır. Çünkü Asya’nın bahtını, talihini açacak, onu geliştirip inkişaf ettirecek, istibdat ve tahakküm değil; şûrâdır, meşverettir, hürriyetlerdir.
İlk sayının manşeti de dikkat çekicidir: “Avrupa, Asya’ya bağlandı. ” Keyfiyet ve kemiyet bakımından büyük olan Asya; 20. asrın mimsiz medeniyetinin dalâlet ve sefahet girdabında boğulmak üzere olan küçük kardeşi Avrupa’yı, mânâ eli ve Kur’ân yoluyla kurtaracağı gibi, Yeni Asya da Batıdan aldığımız gazeteciliği yavaş yavaş yıkayıp arıtarak, “Edipler edepli olmalı” hükmüne uygun olacak bir kıvama ulaştırma gayretiyle neşir hayatına atıldı. Ve 49 yıldan beri iyinin, güzelin, doğrunun, müsbet hareketi esas alan haber ve yazıların neşrine itina göstermiştir. Yarım asırlık yayın hayatına ulaşan Yeni Asya, 7’den 70’e her yaştan okuyucusuyla, gençliğin omzunda yükselerek bu günlere gelmiştir. Sağlam ve genç kadrosuyla tavizsiz bir istikrar çizgisi benimsemiştir. Tecrübeli büyüklerin destekleriyle bugünlere değişmeyerek ulaşmıştır. Yeni Asya okuyucuları, hiçbir gazete okuyucularına benzemeyerek, maddî manevî her türlü fedakârlığı yapmaktadır. Daha gazetenin ilk nüshasında çıkan “Yeni Asya’m” adlı şiirle, gazetemizin umutlar vaad ettiği yazılmaktadır:
“Göründü ufukta nur çıktı Yeni Asya’mız… / Yeter çekilen çile, bitmelidir tasamız..”
Bütün mahrumiyetler içerisinde, karınca kadar bir haktan dahi taviz vermeyerek, Hakk’ın hatırını her daim ayakta tutan Yeni Asya, bugüne büyük zorluklar içerisinde gelmiştir. Tıpkı bugünlere gelişimiz gibi, bundan sonraki yıllara gidişimiz de okuyucularımızın fedakârlıklarıyla olacaktır. Babıâli’de körpe bir filiz olarak ekilen Yeni Asya, 50 yıllık bu süreçte boy vererek yeşillenmiş, meyvelerini vermektedir.
Risale-i Nur ve Yeni Asya
Emirdağ Lâhikası mektuplarından birinde yer alan şu ifadeler, Yeni Asya’nın çıkış noktasını gösteriyor: “Risale-i Nur, bu mübarek vatanın manevî bir halâskârı [kurtarıcısı] olmak cihetiyle, (...) matbuat âlemi ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanı geldi veya gelecek gibidir zannederim. (...) Matbuat lisanıyla konuşmak lâzım.”1 Bu ifadeler, Risale-i Nur hakikatlerinin her türlü basın-yayın aracı ile yayılması hedefini dile getiriyor. “Risale-i Nur’un medyadaki dili” olarak 49 yıldır hizmet veren Yeni Asya, eğer mümkün olsaydı, daha Üstad hayatta iken çıkmaya başlardı. O aşamaya, 27 Mayıs sonrasındaki İhlâs, Uhuvvet, Zülfikar öncüleri ve İttihad’ın ardından, ancak 21 Şubat 1970’te gelinebildi ve Yeni Asya o gün doğdu. “Lahana yaprağı kadar da olsa bir gazetemiz olmalı” diyen Zübeyir Gündüzalp’in öncülüğünde.
Risale-i Nur’un neşrine hizmet için Yeni Asya
“Risale-i Nur’u matbuat lisanıyla konuşturma” idealini, günlük yazılı basın alanında tahakkuk ettirme gayesiyle yola çıkan Yeni Asya’nın bu zaman zarfında çıkardığı 17 bini aşkın sayı, bu benzersiz misyonun tarihî belgeleri olarak arşivlerdeki yerini aldı. Uzun yıllar Bediüzzaman’ı tesirsiz hale getirmek; bunu yapamayınca amansız baskı ve tazyiklerle yıldırmak ve karalama kampanyalarıyla insanları ondan soğutmak isteyenlerin planları, Üstad hayatta iken, önce İlâhî inayetle, ardından onun derin ve engin ferasetini yansıtan hamleleriyle bozuldu. Ama aynı oyunlar, Üstadın vefatından sonra da eserlerine ve talebelerine karşı devam ettirildi. Ve bunlar da aynı şekilde yine İlâhî inayetin devamı ve Nur camiasının meşveret, tesanüd, sebat esaslarına uygun şekilde ortaya koyduğu müstakim hizmetlerle bertaraf edildi. İşte bu süreçte, 27 Mayıs ihtilâlinden sonra Nur Talebelerini ve sair ehl-i imanı baskı ve haksız ithamlara karşı müdafaa etmek üzere çıkarılan haftalık Zülfikar-Uhuvvet-İhlâs-İttihad gazeteleri, 21 Şubat 1970’te yayın hayatına atılan günlük Yeni Asya’yı netice verdi. Yeni Asya, büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî tarafından telif edilen, Kur’ân’ın bu çağa dersi ve mesajı niteliğindeki Risale-i Nur Külliyatı’nın medyadaki dili olma misyonuyla yola çıktı.
Dipnot:
1. Mektubat, s. 565; Emirdağ Lâhikası, s. 133, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2018.