"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın bir gelecek inşasının temelini attığı şehir: Van

22 Ağustos 2018, Çarşamba
Van, öylesine bir şehir değil, Bediüzzaman’ın âlem-i İslam projesinde etkin bir konuma sahip. Medresetüzzehra üniversite projesinin temelinin atıldığı gelecek vadeden bir şehir.

VAN İZLENİMLERİ - 2

GEZİ: SEBAHATTİN YAŞAR

[email protected]

***

Doğu, daha bir güzel

Doğu ile ilgili pek çok mütefekkirin medih cümleleri bulunuyor. Cemil Meriç gibi şahsiyetler kitaplarına isim olarak bu noktayı dikkat çekmişler. ‘Işık Doğu’dan gelir’ gibi.

Doğu, medeniyetin beşiği diye adlandırılır. İncelik, zerafet, hak, hukuk, adalet gibi kavramlar Doğu’nun ruhundandır. Batı için böyle bir şey söylemek zordur. Ama gelin görün ki, Batı; Doğu’nun bu yüksek ruhunu ortadan kaldırmak, etkisini azaltmak için elinden gelen bütün imkânları seferber ediyor.

Anadolu bir güzel olduğu gibi, Anadolu’nun Doğu’su daha bir güzel. Yeşillik buralarda daha bir büyülüyor insanı. Diğer mekanlarda olmayan bir şey var burada, o da; bu mekanların taşıdığı ruh. Anadolu’yu Anadolu yapan sır da işte budur.

Hiçbir şey söylemeye gerek yok, buralara ilk kez gelen bir insan, eğer ruh alıcıları bozulmamışsa, bu zenginliği anında hissedecektir.

Elbette alıcıları yüksek olanlar, maneviyata duyarlılığı hassas olanlar buralarda adeta kendilerini, Rablerini bulacaklardır.

Mekan, insanla anlamlıdır. Bu mekanlarda öyle insan öyküleri var ki, her biri ciltler dolusu kitabın konusudur. Sadece Said Nursi ve onun yetiştirdiği yüksek ruhlu talebeleri çalışılsa dünya için bir dönüşümün adımı atılmış olur.

Ama gelin görün ki, Veysel Karani türbesinin civarında bulunan esnaf gençlerle konuşuyoruz. Belli pek çok sıkıntılar taşıyor. Bu sıkıntıların büyük çoğunluğu da manevi. Ama yanı başındaki Allah aşkını, peygamber aşkını bir hissedilmesi gereken ruh olarak görmüyor. Hakkında birkaç cümle kuracak içeriği yok. Onun dünyasında buraya çok insanlar gelsin, biz de satış yapalım kazanalım anlayışı var. Ne acı! Hastanın ilacı yanı başında, ama kullanmayı bilmiyor.

Van, medresetüzzehra eğitim projesinde bir uygulama şehri

Van, öylesine bir şehir değil, Bediüzzaman’ın âlem-i İslam projesinde etkin bir konuma sahip. Medresetüzzehra üniversite projesinin temelinin atıldığı gelecek vadeden bir şehir.

Büyük insanlar bir yere dikkat çekiyorsa onun pek çok hikmetlerini görmüşler onun için orayı işaret ediyorlardır. Van da Said Nursi dünyasında böyle bir özel konuma sahip. Adeta âlem-i İslam’ın pek çok coğrafyasına hitabeden bir merkez hükmünde. Burada gelişecek bir eğitim projesi, pek çok coğrafyayı ve pek çok Müslüman nüfusu etkileyecektir.

Horhor Medresesinin yolu yok. O mekana ulaşabilmek için pek çok zahmet çekmek gerekiyor. Yetkililer buralara daha çok ilgi ve alaka göstermek durumunda. Biletler kesiliyor ama hizmet yok.

Önemli şahsiyetlerin doğdukları, yaşadıkları mekanları da önemlidir

Van, Said Nursi’nin hayatında çocukluk sonrası gençlik döneminde önemli zaman dilimlerinin geçtiği serhat şehrimizdir. Said Nursi’nin Van’da yaklaşık on beş yirmi yılı geçer. Çocukluk yıllarında elde ettiği medrese ilmi alt yapısının üzerine burada fen ilimlerini ekler. Vali Tahir Paşa’nın konağında pozitif bilimlerle iştigal eder ve İslam âleminin içine düştüğü hastalıklar ve çareleri üzerine mütalaalarda bulunur. Aynı zamanda İslam dünyasının geri kalma nedenlerinden olan cehaletin ortadan kaldırılabilmesi için din ilimleri ile fen ilimlerinin birlikte okutulacağı bir üniversite modelini geliştirir ve bir uygulama projesine dönüştürür.

Said Nursi, Van yıllarında gençlik dönemindedir ama kırklı ellili yaşların hamiyetini taşır. Vatanı, milleti, mukaddesatı için gecesini gündüzüne katmış, yılmadan yorulmadan okumuş, okumuş ve bir millet için değil, bir ümmet için, İslam toplumları için cehaletten kurtulup, ilimle, fenle geleceği şekillendirmek anlamında hep bir şeyler yapma ihtiyacı içerisinde olmuştur.

“Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor. İmanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum.” diyerek yüksek bir hamiyet göstermiştir.

Yine Van’da iken, Said Nursi, bir gazetede İngiliz Sömürgeler Bakanı Gladstone’un, “Bu Kur’an İslamların elinden bulundukça, biz onlara hakim olamayız. Ne yapıp yamalıyız, bu Kur’an’ı onların elinden kaldırmalıyız; yahut Müslümanları Kur’an’dan soğutmalıyız.” şeklindeki sinsi planına karşı, ‘Kur’an’ın sönmez ve söndürülmez manevi bir güneş hükmünde olduğunu, ben dünyaya ispat edeceğim.” diyerek, kuvvetli bir niyet ruhunda uyanır ve bu halet-i ruhiye içinde İstanbul’a gider.

İnsanlar Van kalesi etrafında dolaşabilmek için yerdeki ağaç yıkıntıları üzerinde düşme tehlikesi içerisinde yol katediyorlar. Yaşlı insanlar Horhor Medresesine ulaşamıyor.

Güneş doğudan doğar, manen de Doğu aydınlık demektir

Doğrusu Doğu kavramında bu kadar bozulmuşluğa rağmen, günahlardan uzak kalmak, maneviyatı korumak anlamları var. Şarkı ayağa kaldıracak yine maneviyattır, dindir. Onun için Bediüzzaman bu şehirlere çok önem verir ve üzerinde düşünceler geliştirir.

Van şehri, Said Nursi’nin Tahir Paşa’nın konağında pozitif bilimlerle ciddi kazanımlar elde ettiği bir şehirdir. Adeta geleceği planlamada, İslamın mukadderatı ile ilgili meselelerde fikir yürütmek için, çare oluşturmak için alt yapı oluşturduğu mübarek bir şehir.

Said Nursi, daha küçük yaşlarda aldığı medrese eğitiminde, medreselerin içinde olduğu eğitim sisteminin aksaklıklarını ortaya koyar. Medreselerdeki noksanlıkları tespit edip, onlara uygun çareler arar. Aynı zamanda ülkenin geleceği ile ilgili, İslam’ın mukadderatı ile ilgili Kur’an kaynaklı çareler arar.

Said Nursi ve Risale-i Nur eserlerinin arka planında Van şehri

Said Nursi penceresinden Van deyince alem-i İslam’ın mukadderatına dönük düşünceler, projeler akla gelir. Van’da, müslümanların eğitimle aydınlanması, din ilimleri ile fen ilimlerini mezc etmiş bir Medresetüzzehra eğitim modeli kendini gösterir.

Bugün halen Said Nursi’nin Kur’ani bakış açısıyla elde ettiği projeler uygulanacağı zamanları beklemektedir. Bugün halen cehalet bu coğrafyayı kasıp kavurmaktadır. Bugün halen buralarda fen ilimlerinden kopuk, taassup içerisinde din anlayışları vardır. Kötü olan da halen, teşhisi konulmuş hastalıkların, tedavisine dönük gerekli adımların atılmamış olmasıdır.

Said Nursi’den anlamlı hatıralar ve Van Kalesi

Said Nursi dünyasında Van kalesinin apayrı bir yeri vardır. Asrımıza damgasını vurmuş, asrın en iyisi anlamında Bediüzzaman lakabı almış Said Nursi, Van kalesinde pek çok hatıralar yaşamıştır. Van şehrine nazır kalenin yüksek noktalarında pek çok tefekkürler yapmıştır. Yine Kale’nin zirve noktalarında bulunan mağarada pek çok çalışmalar yapmıştır. Hatta burada başından geçen bir hadisede, kaleden kırk elli metre yükseklikte düşmekte iken Allah’ın inayeti ile muhafaza edilmiş ve adeta bir kavisle aşağı bölümdeki odalara düşmüştür. Bu esnada ‘davam’ diyerek, zihninin meşguliyetini dili telaffuz etmiştir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kale ve müştemilatı, ciddi bir ihmal içerisinde bulunmaktadır. Kalenin ana yapısı üzerindeki çalışmalar tamamlanmış ama kale çevresinin ihmali dikkat çeker haldedir. Kale çevresinde insanların sağlıklı yürüyebileceği bir yürüme yolu bulunmamaktadır. Suyla kaplı kale çevresinde insanlar ciddi güçlük içerisinde yürümektedirler. Bu manevi hatıralara bu ihmal pek hoş kaçmıyor.

Horhor Medresesi ve Camii

Kale çevresinde bulunan Horhor medresesi, Said Nursi’nin dünyasında apayrı bir önemi vardır. Horhor Medresesi ve Camiini Bediüzzaman Said Nursi, 1897-1907 ve 1912-1914 yılları arasında medrese olarak kullanmış ve talebe yetiştirmiştir. Burada verilen derslerin salonda baştanbaşa uzanan büyük bir masa etrafında verildiği rivayet edilir. Horhor Medresesi, ismini medresenin yanında akan ve horultulu ses çıkaran sudan alır.

Bediüzzaman Said Nursi’nin, Horhor Medresesi’nde yetiştirdiği talebeleriyle birlikte 1. Dünya Savaşı’nda Ruslara karşı da mücadele etti. O dönemde Van’ı istila eden Ermeniler Horhor Medresesi’ni de yıktı. Bediüzzaman Said Nursi 1. Dünya Savaşı sonrasında Van’a geldiğinde medresenin yıkılmış halini görünce çok üzülür.

Bediüzzaman bu üzüntüsünü yirmi altıncı Lem’anın on üçüncü ricasında şöyle ifade eder: “Herşeyden evvel, Van’da Horhor denilen medresemin ziyaretine gittim. Baktım ki, sair Van haneleri gibi onu da Rus istilasında Ermeniler yakmışlardı. Van’ın meşhur kalesi ki, dağ gibi yekpare taştan ibarettir, benim medresem onun tam altında ve ona tam bitişiktir. Benim terk ettiğim yedi sekiz sene evvel, o medresemdeki hakikaten dost, kardeş, enis talebelerimin hayalleri gözümün önüne geldi. O fedakar arkadaşlarımın bir kısmı hakiki şehid, diğer bir kısmı da o musibet yüzünden manevi şehid olarak vefat etmişlerdi.

Ben ağlamaktan kendimi tutamadım. Ve kalenin, ta medresenin üstündeki, iki minare yüksekliğinde, medreseye nazır tepesine çıktım, oturdum. Yedi sekiz sene evvelki zamana hayalen gittim. Benim hayalim kuvvetli olduğu için, beni o zamanda hayli gezdirdi. Etrafta kimse yoktu ki, beni o hayalden çevirsin ve o zamandan çeksin…”

Bediüzzaman Said Nursi’nin dünyasında oldukça etkili olan bu hatıraların mekanları, bugün hak ettiği şekilde ilgi duyanlara takdim edilememektedir. Horhor medresesine ulaşabilmek için kale çevresi yürüyerek gitmeye pek müsait değil.

Yerli ve yabancı turist açısından oldukça önemli olan bu yapılar, daha maneviyatına yakışan bir şekilde takdim gerektirmektedir. Bu mekanlar gelecekte çok daha aranır, sorulur ve üzerinde çalışılır hale gelecektir. Bir şahsiyetin ne kadar önemsendiği onun hatıralarına verilen ehemmiyetle anlaşılmaktadır.

SEBAHATTİN YAŞAR

-Devam Edecek-

Etiketler: van, gezi sayısı
Okunma Sayısı: 3256
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Adil Uçarmak

    22.8.2018 01:13:23

    Allah insaalah bizede nasip eder üstadımızın mekanlarını görmeyi...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı