Bilimler tarihi alanında dünyanın sayılı isimlerinden olan Fuat Sezgin, vefatının birinci yılında anılıyor.
Bilimler tarihi alanında dünyanın sayılı isimlerinden olan Fuat Sezgin, 300 bin yazma eseri inceleyerek, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar alanındaki en kapsamlı eser olarak gösterilen 18 ciltlik Arap-İslam Bilim Tarihi'ni kaleme aldı.
24 Ekim 1924'te Bitlis'te dünyaya gelen Fuat Sezgin, ilkokulu Doğubayazıt, ortaokul ve liseyi Erzurum'da okuyup 1943 yılında İstanbul'a geldi.
Çocukluğundan itibaren mühendis olmak isteyen Sezgin, bir tavsiye üzerine katıldığı İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsünde görev alan Alman Hellmut Ritter'in semineri sonrası hayata bakışını tamamen değiştirdi.
***
Yeni Asya'da daha önceden yayınlanan benzer içerikleri okumak için tıklayınız:
Tıklayınız:
Bediüzzaman’ın idealini Fuat Hoca gerçekleştirdi
Yeni Asya'da yayınlanan Fuat Sezgin yazı dizisini okumak için tıklayınız
Şaban Döğen'in kitabında Prof. Dr. Fuat Sezgin
Fuat Sezgin dünyaya anlatılacak
'Fuat Sezgin'in tek gayesi Müslümanların bilinçlenmesiydi'
Bir Bilim Kahramanı: Fuat Sezgin
Eserleri genç nesillere aktarılacak
Fuat Sezgin’lere kim sahip çıkacak?
***
Sonrasında aynı enstitüde, alanının en tanınmış uzmanlarından olan Ritter'in öğrencisi olan Sezgin, hocasının bilimlerin temelinin İslam bilimlerine dayandığını belirtmesi üzerine bu alana yöneldi.
Sezgin, 1951'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirdikten sonra Arap Dili ve Edebiyatı üzerine doktora çalışmalarına başladı, 1954'te "Buhari'nin Kaynakları" adlı adlı tezini tamamladı.
Bu teziyle Sezgin, hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhari'nin (810-870) bilinenin aksine sözlü kaynaklarla değil, yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya attı. Bu yazılı kaynakların İslam'ın erken dönemine, hatta 7. yüzyıla kadar geri gittiğini ortaya koydu. Sezgin'in bu tezi, oryantalist çevrelerde büyük yankı uyandırdı ve hala tartışılıyor.
Frankfurt'a gitmek zorunda kaldı
Sezgin, bir gün üniversiteye giderken aldığı gazetede, Milli Birlik Komitesinin aldığı kararla üniversitelerden uzaklaştırdığı "147'likler" olarak bilinen zararlı akademisyenler arasında yer aldığını öğrendi.
Kendisine daha önce yurt dışından yapılan teklifleri vatanına bağlılığı dolayısıyla reddeden Sezgin, bu karar sonrasında Frankfurt'a gitmek zorunda kaldı.
Frankfurt Üniversitesinde misafir doçent olarak ders vermeye başlayan Sezgin, Cabir bin Hayyan üzerine hazırladığı tez sonrasında 1966 yılında profesör oldu.
Sezgin, bilimsel çalışmalarını Arap-İslam kültürünün tabi bilimler tarihi alanında yoğunlaştırdı. 1966'da Ursula Sezgin'le evlenen Sezgin'in, 1970'te kızı Hilal dünyaya geldi.
Prof. Dr. Sezgin, 1982'de J. W. Goethe Üniversitesine bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü'nü ve bir yıl sonra da müzesini kurdu.
Sezgin, direktörlüğünü yürüttüğü enstitünün müzesinde Müslüman bilginler tarafından yapılmış aletlerin ve bilimsel araç ve gereçlerin numunelerini yaptırarak sergiledi.
Alanının en kapsamlı eseri: 18 ciltlik Arap-İslam Bilim Tarihi
Fuat Sezgin, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar sahasında yazılan en kapsamlı eser olarak gösterilen Arap-İslam Bilim Tarihinin ilk cildini 1967'de tamamladı. Sezgin, 18. cildi yazarken 30 Haziran 2018'de tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
Arapça, Almanca, Latince, İbranice, Süryanice'nin de dahil olduğu birçok dili çok iyi derecede bilen Sezgin için devlet, iade-i itibar yaptı.
Sezgin, hayattayken 2008'de Gülhane Parkı'nda İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi ve bu müzenin faaliyetlerini desteklemek amacıyla da Fuat Sezgin İslam Bilim ve Tarihi Araştırmaları Vakfı, 2013 yılında ise Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü kuruldu.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himaye ve öncülüğünde 2019 yılı, "Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı" ilan edildi.
Birçok ülkede çeşitli akademilerin üyesi olan Sezgin, çok sayıda önemli ödül ve nişana da layık görüldü.
Ömrünün son günlerine kadar ilmi faaliyetlerde bulunan Sezgin, bütün akademik hayatı boyunca bilimin ve teknolojinin ilk defa Doğu toplumlarında ortaya çıktığını ve İslam medeniyeti üzerinden yayıldığını kanıtlamaya çalıştı ve bunu başardı.
Sezgin, eserleri ve yaptığı çalışmalarla tüm dünyaya bilimsel ilerleme sürecinin bir milletin değil, bütün bir insanlığın malı olduğunu gösterdi.
Prof. Dr. Fuat Sezgin, yaşamı boyunca Kahire Arap Dili Akademisi, Şam Arap Dili Akademisi, Fas Rabat Kraliyet Akademisi, Bağdat Arap Dili Akademisi, Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyeliği de dahil olmak üzere çok sayıda önemli ödül ve nişana layık görüldü.
Eserleri
Arkasında çok büyük bir ilmi miras bırakan Fuat Sezgin'in en dikkat çekici eseri, ilk cildi 1967'de yayımlanan 17 ciltlik Arap-İslam Bilim Tarihi'dir. Sezgin, bu eseri için yaklaşık 300 bin yazma eseri yerinde inceledi.
Prof. Dr. Sezgin, eserinde, Kur'an bilimleri, hadis, tarih, felsefe, fıkıh, kelam, tasavvuf, edebiyat, şiir, tıp, farmakoloji, zooloji, veterinerlik, simya, kimya, botanik, ziraat, astronomi, astroloji, meteoroloji, matematiksel coğrafya ve haritacılık gibi çok sayıda konuyu derinlemesine inceledi.
Sezgin, 1984'ten itibaren Arap İslam Bilimleri Tarihi dergisini yayımladı.
Prof. Dr. Sezgin'in, coğrafya, Avrupalı seyyahların seyahatnameleri, matematik, astronomi, felsefe, tıp, müzik, nümizmatik, tarih yazımcılığı ve diğer konularda yazılmış orijinal eserlerin tıpkı basımlarını ve bu konuda araştırma yapmış Batılı bilim insanlarının eserlerini içeren seriler halinde bin 300 cilt civarında yayını bulunuyor.
Sezgin'in Buhari'nin Kaynakları, İslam Uygarlığında Mimari, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp Saatler, Optik, Mineraller, Savaş Tekniği, Antik Objeler, İslam Uygarlığında Astronomi Coğrafya ve Denizcilik, Bilim Tarihi Sohbetleri, Tanınmayan Büyük Çağ İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi'nden, Amerika Kıtasının Müslüman Denizciler Tarafından Kolomb Öncesi Keşfi ve Piri Reis, İslam Bilim Tarihi Üzerine Konferanslar, İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, İslam'da Bilim ve Teknik ve İslam Kültür Dünyasının Bilimler Tarihindeki Yeri kitapları da Türkçe olarak basıldı.
AA