Dr. Bahri Tayran, Genç Yorum Dergisi’nin 2020 Aralık sayısında kıyamet koparken yeryüzü ve semavattaki büyük değişimleri yazdı.
Aylık gençlik dergisi olan Genç Yorum’un Haydi Bilime sayfasına yazılar yazan Dr. Bahri Tayran, Aralık yazısında kıyametle birlikte gerçekleşecek hadiseleri bilimsel boyutlarıyla anlatıyor.
“Kıyamet kelimesi Arapça olup “kalkmak, dikilmek” anlamındaki “kãme” fiilinden türetilmiştir. Namazda “kãmet okuma”, ayakta durarak yapıldığı için bu ismi almıştır. Cenab-ı Hakk’ın “Hayye’l-Kayyum” isimlerindeki El-Kayyum da bu “kãme” fiilinden türetilmiştir. Böylece “kıyamet” arz, semâ ve semâvatın (gökler) ayağa kalkması demektir. Buradaki esas hareket kâinatın ve dünyanın ebedî âleme dönüşüyle ilgili büyük değişim olayıdır. Allah’ın El-Kayyum oluşu kâinatı ayakta tutmaktadır ve bu ismin en önemli tecellî alanı El-Kavi, El-Kadir ile ilişkili olarak “genel çekim” kanunu olarak bilinen gezegenler, yıldız ve galaksileri bir arada tutma kuvvetidir. Kıyamet konusunda âyetler incelendiğinde, dünyadaki değişimlerin, deprem anlamındaki zelzele, dağların un ufak olması, denizlerin yanması, atmosfer ve göklerde burçları içine alan dünya semâsı, güneş ve gezegenler ile yıldızlar üzerinden kıyametin nasıl başlanıp sürdürülüp ve sonuçlanması anlatılmaktadır. Büyük detaylar dünyadan verilmiştir. Kıyametin ne zaman kopacağı kesin olarak insanlara bildirilmemiş olsa da, Allah bize “Dabbetü’l-Arz’ın zuhurunu” 1 çok önemli kıyamet alâmeti olarak bildirmiş olup “Ye’cüc ve Me’cüc”ün yeryüzünü fesada vermelerinden dolayı, kıyamet bunların üzerine kopacaktır.”
Kâinat, ebedî âleme dönüşecek
“Konuyla ilgili olarak Ye’cüc ve Me’cüc’ün yeryüzü hâkimiyetinden sonra aralarında tartışmalar, kavgalar başlayacağının bildirildiği Yâsin Sûresi’nde “…Onlar çekişirken kendilerini yakalayıverir” 2 denirken; Resul-i Ekrem, “Kıyamet, kötü insanların ve kâfirlerin üzerine kopacak” 3 diye bildirir.
Kıyamet, Yüce Rabbimizin İsrafil adıyla bilinen bir meleğinin “Sûra üflemesi” 4 ile başlatılacaktır.
Âyetler bize sûra bir kere üfleneceğini ve bir sesin çıkacağını öğretmektedir.” 5 “Bu sûra üfleme ile bütün kâinatta ebedî âleme dönüşün olacağı büyük değişimin başlaması, şüphesiz Allah’ın kader programında detaylandırılmış bir büyük olaydır ve gerçek ayağa kalkmadır. Kıyamet olayının dünyada olacaklarından ilk büyük cezayı, inançsız, fitne ve fesat toplulukları büyük korkuyla beraber yaşamaya başlayacaktır.
Konuyla ilgili âyetlerin, kıyametin dünyadaki başlamasının yaşayan insanlar ve diğer canlılara bakan boyutu vardır. İnsanlardaki durumun fevkalâde ağır ceza ve bedel ödetme olduğu anlaşılıyor.
Âyetler şöyle:
1. Abese Sûresi’nden (80/34-36): “O gün kişi kardeşinden (34). Anasından ve babasından (35). Eşinden ve oğullarından kaçar (36).”
2. Hac Sûresi’nden (22/1-2): “Onu (kıyamet depremini) göreceğiniz gün, her emzikli emzirdiğinden geçer ve her hamile kadın taşıdığını düşürür ve insanları hep sarhoş görürsün, oysa sarhoş değillerdir ve lâkin Allah’ın azabı şiddetlidir.”
3. Müzzemmil Sûresi’nden (73/17): “O gün, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirir.”
Dağlar yürüyecek
“4. Karia Sûresi’nden (101/4): “O gün, insanlar çırpınıp yayılan kelebekler gibi olacaktır.”
Kıyametin kopuşunun dünyadaki başlangıcı herkesin kendi canının derdine düşeceğini göstermektedir. Bu şüphesiz depremle yapılan ve büyük korku salan titreşimlerdir. Bu salınımların şiddetinin ne kadar yüksek olduğu Karia Sûresi 4. Âyet’te verilmiştir. Burada gece ateşi karşısında uçuşlarını kaybeden kelebekler gibi insanlar havada uçuşacaktır. İnsanları bu hâle getiren depremle, şehirlerin ayakta kalması artık düşünülemez. Bununla da bitmiyor, yerküremiz, üzerinde deniz çukuru ve dağ zirvelerinin olmayacağı, yani bunların yok olacağı korkunç bir güç gösterisine sahne olacaktır. Burada dünyanın içindeki ateş kütlesi son büyük rolünü Allah’ın El-Kavi ve El-Kadir isimlerinin kontrolü altında sürdürecektir. “Vadettiği kıyameti” icra etmektedir. Önce dağlardan başlayalım:
“Dağlar parçalanmakla parçalandığı zaman.” 6 “Dağlar yürütüldüğünde.” 7 “Dağlar dağılmış toz olarak dağıldığı zaman.” 8 “Dağlar atılmış renkli yünler gibi olacaktır.” 9 ve “Dağlar yürütülmüş, olmuştur serap.” 10
Bu âyetler bize çok bilgi vermektedir, hepsinden kısa tesbitler şöyledir: Dağların parçalanması ancak volkanlarla mümkündür.
Dağların yürütülmesi mağma üzerinde büyük yerkabuğu plâkalarının yüzmesiyle mümkündür, Dağların toz hâline gelmesi de dağlarda büyük patlamalarla havaya fırlayan kaya parçalarının yere düştüğünde un ufak olmalarıdır.
Dağların renkli yünler gibi olmaları onların farklı renklerine göre toz hâline gelmeleridir.
Yürütülen dağların artık yerlerinde dağdan bir eserin kalmaması sebebiyle serap olmuştur.”
Dipnotlar:
1) Neml 27/82.
2) Yâsin 36/49.
3) Müslim, Fiten, Hadis No: 131.
4) Hakka 69/1.
5) 69/13; 36/49.
6) Vakıa 56/.
7) Tur 52/10.
8) Vakıa 56/6.
9) Karia 101/5.
10) Nebe 78/20.