Güncel |
Şartsız, sınırsız özgürlük |
Başörtüsü sorunu son günlerin en çok tartışılan gündemi olmaya devam ederken, 6 yıldır haftalık ve aylık “başörtüsüne özgürlük” eylemleri düzenleyen bazı platformlar ve başörtüsü sorununun çözümü için çaba sarf eden sivil toplum kuruluşları ortak bir bildiri yayınladı. BAŞÖRTÜSÜ sorunu son günlerin en çok tartışılan gündemi olmaya devam ederken, 6 yıldır haftalık ve aylık başörtüsüne özgürlük eylemleri düzenleyen bazı platformlar ve başörtüsü sorununun çözümü için çaba sarf eden sivil toplum kuruluşları ortak bir bildiri yayınlandı. İçinde Tokat’tan TOKAD, Özgür Yazarlar Birliği, Tasfiye Dergisi ve Özgür Eğitim-Sen Tokat İl Temsilciliği’nin de yer aldığı 26 platform ve kuruluşun imzasını taşıyan “Müsamaha değil, başörtüsüne şartsız, sınırsız özgürlük!” başlıklı bildiride yasakçı uygulamanın sorumlusu olarak Kemalist zihniyeti gösterilirken, yasak karşıtı mücadelenin de sistemin yasakçı tabiatına karşı yürütüldüğü ifade edildi. Başörtüsüne özgürlüğün, herkes için hak ve adaletin sağlandığı bir bütünlükte anlamlı olacağı belirtilen bildiride başörtüsü sorununun partiler arası malzemeye dönüştürülmesinden duyulan rahatsızlık da dile getirildi.
Başörtüsü engeli olmadığı niye fakültelere bildirilmiyor?
ANKARA İnanç Özgürlüğü Platformu’nun 246. basın açıklamasında, başörtüsü sorununun halledilmesiyle ilgili şimdiye kadar ciddî bir adımın atılmadığı belirtildi. Abdi İpekçi Parkı’nda yapılan açıklamada, Ankara İlahiyat Fakültesi’nde başlayan ve günümüze kadar gelen başörtüsü sorunun halledilmediği gibi daha da karmaşık bir hal aldığı belirtildi. Açıklamada, “Kız çocuklarının okullarına girmelerinin hukuken hiçbir engeli yoksa bu neden bir genelge ile tüm fakültelere bildirilmiyor? Rektörlüğün başörtülü kız öğrencileri okula almamaları, kılık kıyafet yönetmeliği bahanesiyle de olsa, hukuksuz bir uygulama ise neden bu keyfi uygulamaların önüne geçilmiyor?” diye soruldu. Diğer yandan bütün siyasî partilerin birdenbire “başörtüsü sorununu biz hallederiz” edası ile ortaya çıktıklarını ifade edilen açıklamada, bu konuda hiçbir ciddî teklif getirilmemesinin yaklaşan seçimlerde oy kaybına uğramak endişesi ile böyle bir yola başvurdukları iddia edildi.
Başörtüsü yasağı sivil anayasa ile çözülür
KOCAELİ Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformu’nun İzmit İnsan Hakları Parkı, Özgürlük Meydanında yaptığı 287. hafta basın açıklamasında da Yüksek Öğrtim Kurumu’nun (YÖK) başörtülülerin tutanakla içeri girebilirsiniz talimatına rağmen hâlâ bazı üniversitelerde yasağın devam ettiği belirtildi. YÖK’ün tutanak uygulaması ile öğretim görevlisi ile öğrenciler karşı karşıya gelmek zorunda bırakıldığı ifade edilen açıklamada, şöyle denildi: “Üniversiteler içerisinde tutanak uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir. Hukuk uygulanırsa başörtüsü yasağı olmadığı, başörtüsünün de hiçbir şekilde sorun olmadığında kuşku yoktur. Ancak Türkiye hâlâ vesayetin izlerini üzerinden tam anlamıyla atamadığı için başörtülü kızlarımıza yapılan haksızlıklar yer yer devam etmektedir. ‘Yasağın hukukî dayanağı yok uygulama ile yasak kalkar’ sözleri ikna edici olmamaktadır. Yürürlükteki Anayasa hükümleri ve kanunlar başörtüsü yasağının hukukî dayanağının bulunmadığını açıkça ortaya koymakta ise de ‘yleyse neden yasak sürüyor?’ sorusuna cevap teşkil etmiyor. Mağduriyetleri gidermiyor. YÖK’ün yazısı hukuk dışı yasağın kaldırılmasında önemli bir aşama olmakla birlikte, farklı yorumlara ve uygulamalara meydan vermeyecek, başörtüsü yasağını tamamen gündemden kaldıracak anayasal bir düzenleme yapılması zorunlu görülmektedir. Bu düzenlemenin yeni bir anayasa değişikliği ile değil, yeni sivil anayasa içinde özgürlükler bağlamında yer alması daha uygun olacaktır.” |
18.10.2010 |