Güncel |
Üstad’ın tebessümü ile Nurcu oldu |
BayIndIr’da görüştüğümüz 82 yaşındaki Necati Şanlı, 1951 yılında Risâle-i Nurları tanıdığını ifade etti. Isparta’da askerlik yaptığı yılda Bediüzzaman’ın Isparta’ya bir gün geldiğini ve burada Üstad’ı gördüğünü belirten Şanlı, hikâyesini şöyle anlattı: “Bir gün Isparta’da asker arkadaşımla oturuyoruz, çay içiyoruz. Bir araba geldi, durdu ve bir kaç dakika içinde arabanın etrafını yüzlerce insan sarıverdi. Arkadaşıma dedim: “Mehmet arabadan bir hoca indi, o kimdir?” O, “Bediüzzaman” dedi. “Ne demek o?” diye sordum... İlk defa duymuştum bu kelimeyi. Arkadaşım da, “Sen uyuyorsun her halde. O asrımızın müceddididir. Sen nasıl duymazsın?” dedi. Ben de o zaman merak ettim, fırladım yerimden. Hızlı adımlarla o kalabalığa doğru yürüdüm. Bütün o cemaat bana bakıyordu. Asker kıyafetim var diye birşey yapacağım sanmışlardı. Yanaştım iyice. Ama içeri girmeye cesaret edemedim. Şimdiki evinin olduğu sokağa girdiler. Ben takip ettim. Birden Bediüzzaman ile yüzyüze geldik. Tebessüm etti. Sonra içeri girdiler. Sonra gittim o arkadaşıma anlattım bunu. O da, “Sen kesin Nurcu olursun artık” dedi. Ben de o zaman “Nurcu da ne demek?” diye sordum”... O gün bugündür gerçekten de Nurcu oldum.. |
14.10.2010 |