Güncel |
Said Nursî ne dediyse katılıyor ve paylaşıyorum |
İstanbul’da gerçekleşen 9. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumuna katılan bazı ilim adamlarıyla yaptığımız özel görüşmelerde öne çıkan ortak nokta, Bediüzzaman ve Risale-i Nur’un onları çok etkilediğiydi. ABD Georgetown Üniversitesinden Thomas Michel, “Ben Said Nursî ne dediyse katılıyor ve paylaşıyorum” derken, Umman Din ve Vakıf İşleri Bakanlığından İbrahim Habib, “Özellikle Hutbe-i Şamiye çok önemli bir eser, İslâm âleminin problemlerinden bahsedip bunlara çözümler sunuyor” diyerek takdirlerini dile getirdi. Thomas Michel (Georgetown Üniversitesi, ABD) “SEMPOZYUMUN konusu gayet manidar bu asırda. Müslüman olsun, Hıristiyan olsun Allah’a inanan herkesin ortak meseleleridir. Bediüzzaman’ın da gayet derecede önem verdiği bahisler bunlar: İlim, iman ve ahlâk. Ben de Said Nursî ne dediyse katılıyor ve paylaşıyorum. Aslında bütün dünyanın, bütün insanlığın ihtiyaç duyduğu şeyler bunlar. Ben de makalemde Said Nursî’nin ‘Allah merkezli bir hayat tarzı’ndan bahsetmekle ne demek istediğini ve Allah’ı hayatımızın merkezine aldığımızda nasıl değişeceğimizi, hayatımıza nasıl değer katacağımızı Risâle-i Nur’dan örneklerle ele aldım. Georgetown Üniversitesi ile iki bağlantım var. Biri ‘Müslüman-Hıristiyan Anlayış’ adında bir merkez. İslâmiyet ve Hıristiyanlık arasında ve Müslüman âlemiyle Batı arasında güçlü köprüler kurmak ve ilişkileri geliştirmek amacıyla kurulan bir merkez bu. Ben de akademik konseyleri arasındayım. Diğeri ‘Woodstock İlahiyat Merkezi’. Orada da vazifem var. Üniversitemde birçok Müslüman öğrenci de bulunuyor. Hatta öğrencilerimden biri bu sempozyumda sunum yapacak. Mastır Tez konusu da bu. Şu an Ankara’dayım, işlerimi bitirince Georgetown’da işimin başına döneceğim. Umarım sempozyum hayırlara vesile olur. Böyle bir toplantıda olduğum için çok mutluyum. Burada dünyanın her tarafından toplanıyoruz. Risâle-i Nur’la ilgili fikirlerimizi okuyoruz ve Allah’a iman ve ibadet etmenin şuuruna varıyoruz. Risâle-i Nur’daki maneviyat beni gerçekten çok etkiledi. Ve ben ‘İnsanlara nasıl hizmet edebiliriz?’ sorusunun cevabını buldum. Said Nursî çok sıkıntılara maruz kaldı, hapishanelere de atıldı, ama asla isyan etmedi, ümitsizliğe düşmedi. Bu onun karakterinin en güçlü tarafıydı.”
ERHAN AKKAYA-ÖZGÜR NİZAM |
13.10.2010 |