Güncel |
Çorum yerel medyasına TIR haberleri damgasını vurdu |
Çorum’un en köklü ve etkili gazetelerinden Çorum Hakimiyet Gazetesi de sürmanşetten fotoğraflı olarak duyurduğu haberi, içeride de tam sayfa ve fotoğraflı olarak destekledi. “Bediüzzaman tırı Çorumlularla buluştu” şeklinde sürmanşet çeken gazete, “Bediüzzaman tırı Hürriyet Meydanı’nda Çorumlularla buluştu” duyurusunu yaptı. Çorum’un Yıldız Gazetesi: “Bediüzzaman Tırı Çorum’a geldi” diye başlık atarken, Çorum Haber Gazetesi ise: “Said Nursî Tırı Çorum’a geldi” şeklinde haberi duyurdu. Kent Haber Gazetesi ise: “Bediüzzaman Tanıtım Tırı Çorum ve Sungurlu’da” şeklinde başlık attı. Dost Haber Gazetesi de, yine “Said Nursî Tırı Çorum’a geldi” başlığını kullandı. Çorum aslında nur talebelerine ve Bediüzzaman Said Nursî ismine aşina bir şehrimiz. Her ne kadar Üstad Bediüzzaman Said Nursî sağlığında Çorum’a gelmediyse de, Çorum’da bir çok nur talebesinin Nurculukla ilgili mahkemeleri görülmüştü. Burada efsane Avukat Bekir Berk de bir çok nur talebesini mahkemelerde savunmuş ve çok mühim beraat kararları Çorum’da alınmıştı. Öte yandan Çorum ve Risâle-i Nur denince akla gelen bir diğer sahne ise, 1962 yılında çekilmiş bir tarihî fotoğraf karesidir. Bu karede yine bir mahkeme çıkışı onlarca nur talebesi Çorum Hürriyet Meydanı’ndaki PTT binasının önünde ellerinde beraat kararları ve çuvallar içinde Risâle-i Nurlar ile poz vermişlerdi. Bugün Bediüzzaman Tırı'nın konakladığı nokta da tam olarak PTT’nin önüne denk geliyordu. Nitekim bu günleri yaşamış ileriki yaşlardaki Nur talebeleri Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı'nın meydana giriş yapmasıyla birlikte o günleri hatırlayarak göz yaşlarını tutamadılar. Oldukça duygulanan saçları, sakalları ve yüzleri ak nur talebeleri gözyaşlarını gizlemek için sağa sola kaçıştılar... Bütün memlekette olduğu gibi Çorum’da da Nurculuğun başladığı ilk yıllarda çok çileli zamanlardan geçilmişti. Baskılar, baskınlar, gözaltılar, mahkumiyetler, sorgulamalar Nurcular için rutin hale geliyordu. Bir çok Nurcu mahkeme salonlarına en az bir defa çıkarılıyordu. Risâle-i Nurlar sanki zararlı bir şeymiş gibi, gizlenerek, saklanarak okunabiliyordu. |
28.09.2010 |